30 Kasım 2014 Pazar

Oigawa Railway


2012 yılında buharlı tren maceramız olmuştu. Kendimi eski bir filmin içerisinde gibi hissetmiştim. O dönem blogda yazısını yazmıştım. Belki hatırlayanlarınız vardır :)
Hatırlamayanlar için link burada tık tık 

Biz son durağa kadar bilet aldığımız için de son durak Senzu'nun yazısı da burada tık tık 

Biz o gün bir de videolar çekmiştik. Sonunda onları aktarabildim ve düzenledim. Eski bilgisayarım ile bizim kamera ayarları uymadığı için videoları düzenleyemiyordum. Bu yüzden eski videolara dalmış durumdayım. Yoshi ve benim için de güzel bir nostalji oluyor.

Bu Pazar gününde bizimle birazcık gezmek isterseniz sizi videoya alalım. İyi seyirler ve iyi Pazarlar

29 Kasım 2014 Cumartesi

Duş Ürünlerim (Hamilelikte)


Hamilelikte yemek, içmek gibi kozmetik ürünlerine de dikkat etmek gerekiyor. Ben etiket okuyan, içerik araştıran biri olmadım. Ama tabii biraz daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Çok iddialı maskeler, nemlendiriciler, peelingler falan çıktı hayatımdan. Sadece nem odaklı ürünleri bıraktım hayatımda. Hem mevsimsel hem de hamilelikten dolayı cildim, saçım neme aç resmen. Her ürünü yutuyor.

Haftada en az 1 kere banyo yapıyorum. Küveti doldurup (çok sıcak olmayacak ve 20 dakikayı geçmeyecek) rahatlıyorum. O kadar iyi geliyor ki. Normalde her defasında başka ürün kullanırdım ama son zamanlarda sadece Zoella Soak Opera kullanıyorum. Hem güzel kokuyor (kalıcı değil) hem de içeriğinde Vitamin E, shea butter ve aloe özleri bulunuyor. Bu sebeple cildim yumuşacık ve nemli oluyor.

 Şampuan olarak bu yazımda olan Shiseido Tsubaki Shining serisini kullanıyorum. Bitince değiştireceğim yeni bir set aldım. Normalde zaman zaman saç maskesi yapardım ama en çok saçlarımın huyu değiştiği için resmen saç kremi ve maske yiyor saçlarım. Bunlara rağmen sert ve nemsiz duruyor :(
Henüz yeni bir maske almadım. Evdeki saç maskelerini bol bol kullanıyorum. Bitince nem veren maskelerden alacağım.


Duş jeli olarak da kremsi yapılı bu mis kokan ürünü kullanıyorum. Argan Oil Super Creamy Body Wash aynen adında vaad ettiği gibi bir ürün. İpek gibi, mis gibi yani bayılıyorum. Köpüğü o kadar zengin ve yumuşak ki anlatamam. Aynı serinin küvet için olan ürünü de var ama şimdilik sadece bunu kullanıyorum. Ve cildim yumuşacık oluyor.


Rituals Fortune Oil'i almış ve aklıma eserse kullanıyordum. İkinci bir işlem uygulamak bana zor geldiğinden pas geçiyordum. Ama eve döndüğümden beri düzenli kullanıyorum. Aynı makyaj yağları gibi olan bir ürün. Su ile temas ettiğinde süt kıvamına geliyor. Bol bol her yerime kullanıyorum. Özellikle karın ve basen bölgeme odaklanıyorum. Sonrasında durulanıp çıkıyorum.

Ve sonuç süper :) Kremlenmesem bile yumuşak, nemli ve mis kokulu bir cildim oluyor. Hiçbir ürünün kokusu kalıcı değil.


Kremlenmesem de dedim ama genelde kremlenmeye çalışıyorum. Ben günlük kullanmıyorum ne yazık ki. Duştan duşa. Cildi nemsiz bırakmamak adına haftada 2-3 kere duş almaya çalışıyorum. Ama tabii öncelik sağlık durumum ve hava şartları. Keyfim yoksa ya da hava soğuksa kendimi duşa zorlamıyorum.

Lierac  Phytolastil Gel canım arkadaşım Melike'nin hediyesi. Ve anladığım kadarı ile birçok hamilenin gözdesi. Ben özellikle basen bölgemde kullanıyorum. Bazen kokusu beni rahatsız ediyor. (hamilelik ile ilgili bir durum olsa gerek) Benim cildimde biraz geç (saatler değil tabii) emiliyor. Ama severek kullanıyorum. Keşke kapağı daha pratik olsaydı diye de düşünmüyor değilim.

Bio Oil'i daha önce sivilce izlerim için almıştım. Evde azıcık vardı. Dönünce karnımda kullandım ve hissine bayıldım. Çok pratik buluyorum. Özellikle karın ve göğüs bölgemde kullanıyorum. Verdiği nemi seviyorum. Kokusu da hoş. Etkisini uzun süre hissediyorum.

Palmer's Cocoa Butter Formula bu ürünü özellikle organik olduğu için tercih ettim ama işe yaramadığını düşünen çok. Ben şişesini çok pratik buluyorum. Zaman zaman yukarıdaki ürünlerle beraber ya da yerine bunu kullanıyorum.

Tam tamına 6 aylık hamileyim ve şimdilik (benim gördüğüm) hiç çatlağım yok. Bu işler genetik genel olarak. Ama yine de dikkat etmek gerekir. Karnım büyüdükçe daha neler olur bilemiyorum tabii. Özellikle cildi kurutmamak gerekir diye düşünüyorum.



Ve son adım benim keçe saçlarım. Gliss Million Gloss Crystal Oil'i Türkiye'den almıştım. Bu ara hiçbir ürün saçıma iyi gelmiyor o yüzden ürün hakkında ne desem yalan olur. Ama kullanıyorum işte :)


İşte böyle benim ürünlerim. Yazınca saatlerce duşta kalıyorum gibi hissettim ama vallahi 15-20 dakikada çıkmış,kremlenmiş oluyorum :)


28 Kasım 2014 Cuma

Kegonji Tapınağı


Yoshi'nin izin günü için planımız kırmızı yaprakları görmekti ama uyanınca bir uyuşukluk sardı bizi ve vazgeçtik.
Mis gibi kahvaltımızı televizyon karşısında yaparken Kegonji Tapınağı tanıtıldı programda. Yoshi telefonundan bir şeyler bakmaya başladı. Bana dönüp bizim evden 1-1.5 saat sürüyor nasılsın, gidebilir misin, gitmek ister misin dedi ve bana 10 dakika süre verdi :) Ben hemen kalkıp hazırlandım ve yola düştük. Annem de böyle bir insan olduğu için ben 'çat' diye kapıda hazır bitmeye alışkın biriyim. Bu yüzden Yoshi ile bu konuda çok uyumluyuz.


Televizyon kırmızı yaprakların yarısının açtığını söylemişti ama yağmur bize sürpriz oldu. Her daim arabamızda şemsiye olurdu ama bu sefer yoktu. Ne yaparız diye düşünürken otoparktaki çalışan (biz bir şey demeden) şemsiye yoksa verebileceğini söyledi. Bana yeşil, Yoshi'ye siyah geldi :)
Biz hemen girişteki otoparka park ettiğimiz için önümüzde upuzun bir yol vardı gidilecek.


Yol boyunca dükkanlar vardı ama bir çoğu kapalıydı. Açık olanlar da garip şeyler satıyorlardı. Bir de yukarıdaki tapınak vardı. Biz yağmur sebebi ile iç tarafına gitmeden yolumuza devam ettik.


Böyle kafa konulan fotoğraf alanları görünce duramam ben. Hemen bir koşu gider, fotoğraf çekilirim. Yoshi çekilmez mesela. Siz ne yapardınız?


Bir yemek molası verip tapınağın giriş kapısına vardık.


Tapınağın yolu çok etkileyiciydi, sadece o an yağmur hızlanmış ve biz çok üşümüştük. Tam tadını çıkaramadık ne yazık ki.
Ama kızarmış yaprakların güzelliğine bakar mısınız?

  Tapınak bahçesi içerisinde bir çok eski tür aydınlatma ve yapı vardı.

 Ve bir de upuzun merdivenler! Merdivenleri görünce ben tam da böyleydim işte :)


Merdivenlerin yarı yolunda manzara böyleydi. Tapınak hakkında elimde fazla bir bilgi yok. Sadece 798 yılında inşa edildiğini biliyorum.


Ve bu da tapınaktan aşağıya bakış.

Bugünümüzü videoya aldık ve Japonya'da Günlük Hayat kanalımda paylaştım. İzlerseniz bizimle birlikte orada olmuş gibi olacaksınız sözü verebilirim size. Yağmurun sesi de bonus üstelik :)
İyi seyirler

Kegonji Tapınağı 1. Bölüm




Kegonji Tapınağı 2. bölüm




Tapınakta selfie stick çılgınlığımız için buraya tık tık

27 Kasım 2014 Perşembe

Washi (Japon Kağıdı) Yapımı


Yıllardır 'washi' yapmak hayalimdi. Hatta sırf bu yüzden 'washi' ile meşhur Mino şehrine bile gitmiştik 2010 yılında. Amacımız günlük kağıt yapımı kurslarına katılmaktı ama biz şehrin yanlış tarafına gittiğimizden yapamamıştık.
Derken geçen hafta gittiğimiz parkta tesadüfen 'washi' yani Japon Kağıdı yapımı kursuna denk geldik. Tabii ki hemen katıldık.

Ve bu sabah ne oldu? Washi Unesco tarafından 'intangible heritage list'e seçildi :) Bayılırım böyle şeylere :) Tesadüf demeyi sevmem, çünkü inanmam ama güzel oldu be :=)


Kursun verildiği alan.

Bizim başında durduğumuz tezgah. 20 dakikalık bir kurs olduğu için tabii ki malzeme hazırlama ile başlanmıyor. Kağıt için gerekli sıvı, boyalar falan hazır. Biz orta aşamadan sonra dahil oluyoruz diyebilirim.


Hem video çekiyor hem de kağıdım için desen seçiyorum. Bizim kağıtları merak ediyorsanız videoyu izlemeniz gerekiyor :)



Bizim yaptığımız büyüklükteki kağıtlar kurutma makinesinde kurutuluyormuş. Ama büyük boy kağıtlar hala geleneksel yöntem ile dışarıda kurutuluyor.

Biz tekrar Mino şehrine gitmek istiyoruz. Ama siz ilk gidişimizi okudunuz mu?

Mino şehri yazısı için buraya tık tık 


Mino şehrinde washi kağıdından bir abajur ve bu kalemleri almıştım. Hala kıyamadım kullanmaya. Çok güzeller ama yaaa :)

İyi seyirler :)



Japonya'da Kit Kat



Bazılarına göre Japonya'da 200 çeşit Kit Kat varmış. Ben o kadar olduğunu sanmıyorum diyeceğim ama burası Japonya, o kadar emin olamıyorum.

Ama genel yanılgı şu. Kit Kat ve diğer markalar zaman zaman dönemlik ürünler çıkarıyorlar. Bunlar kısa bir süre satışta kalıyor. Ya da sadece bölgesel ürünler oluyor.

Türkiye üzerinden örnek verirsem. Gaziantep'te antep fıstıklı, Çorum'da leblebili, Amasya'da elmalı ve Ege'de zeytinli Kit Kat bulabileceğinizi düşünün. İşte aynen böyle :)

Biz Yoshi ile marketimizde denk gelen çeşitli alır deneriz yıllardır. Şimdilerde video karşısında deniyoruz :)

Soldan sağa
Pudingli Kit Kat




Macchalı Kit Kat




Çilekli Kit Kat




Raspberry Kit Kat





Yaratılış Hikmetleri


Yaratılış Hikmetleri kitabına gelir gelmez başlamıştım. Öncelikle kapağına bayıldığımı söylemem gerek.
İmam Gazzali'nin bu eserini daha önce defalarca görmüştüm. Okumak bu yaşıma kısmetmiş.
Kitap tam olarak yaratılışımızdaki hikmetleri anlatıyor. Sadece insanların değil hayvanların, bitkilerin de hikmetlerinden söz ediliyor.

Kitapta bolca Kuran'dan alıntı var. Bazı ayetler ilgimi çok çekti. En kısa sürede mealinden okuyacağım.

Genel olarak sade bir dili var kitabın. Hayvanlara ve bitkilere dair bir sürü yeni bilgi öğrendim. Ama açıkçası zaman zaman bu sade dil bana çok basit geldi. Bazı cümleler, anlatımlar anaokulu kitaplarındaki gibi geldi bana.

Özetleyecek olursam hızlı okunabilen, sade ve basit anlatımlı bir kitap. Bu konulara ilginiz varsa okunabilir.

Bu tür kitaplar okur musunuz? Bu kitabı okudunuz mu?


Okuduğum Kitaplar yazılarım için buraya tık tık

24 Kasım 2014 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #161

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.




Fi kitabını yazın İnstagram'da görmüş ve dönüşte havaalanından almaya karar vermiştim. Çünkü evde Japonya'ya gelmeyi bekleyen tonla kitap vardı ve ben yenilerini alamazdım. Zaten annemler el bavuluma ağır ambargo uyguladılar. Bu yüzden hain planım alandaki D&R'dan almaktı. Bir heves alanda D&R'a koştuğumda ne göreyim kapanmış. Yani annelerden gizli bir şey yapılamıyormuş anladım. Elim boş döndüm Japonya'ya. Derken sevgili Aslıgül Fi kitabını almadıysan sana hediye etmek isterim dedi ve Japonya'ya yolladı. Sanırım çok istemişim kitabı, kavuştuk yani zor da olsa :) Henüz başlamadım. Başlamak için beni çağırmasını bekleyeceğim.
Teşekkürler Aslıgül



Canım Cana Amerika'dan bu kartı görünce sen geldin aklıma deyip yollamış. Aki ise benim için tapınağa gidip bebek muskası almış. Korusun bizi diye. Geçen hafta kendimi değerli hissettim sayelerinde.


Yoshi'nin eski aşçı olması en büyük şanslarımdan. O yapsın ben yiyeyim modu her zaman on bizim evde :)


O sabah bizim evde huzur elle tutulur bir şeydi. Bir koltukta 4,5 kişiydik. Yoshi bile insanı iyileştiriyor bu an dedi. Maşallah dediniz mi???


Tiramisu'nun bakışlarına aşığım. Küçük Emrah adeta :) Maymun Aklı kitabına yeni başladım bakalım nasıl gidecek.

  Yine gezdik biz  :) Yazıları ve videoları gelecek haberiniz olsun :D

Görümcenin kızı ile aramızda gözle görülür bir aşk var. Lütfen kabul edin :) Annesi kesmiş saçlarını  :)

Japonya'da Gördüm bloğum için buraya tık tık.

İşte böyle geçti bir hafta!

Hepimiz için çoooook keyifli ve sağlıklı geçer bu hafta inşallah!

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun 

23 Kasım 2014 Pazar

Koşmasaydım Yazamazdım



Bir süre önce Murakami Haruki'nin Koşmasaydım Yazamazdım kitabını bitirdim. Uzun zamandır ne yazacağımı düşünüyorum kafamda ama bir türlü toparlayamıyorum.

Murakami'nin romanlarını çok seviyorum. Sahilde Kafka en sevdiğim kitabıdır. İlk defa roman türü dışında bir kitabını okuyacağım için çok heyecanlıydım.  Ama ne yazık ki umduğumu bulamadım. Bu kitabı yazarı daha iyi tanıma, yazara yaklaşma şansı olarak görmüştüm oysa ki.
Çok ama çok yavaş okuyabildim. Yer yer sıkıldım.

Bu kitap hakkında Yoshi'nin arkadaşı ile konuştuk. O da bir Murakami hayranı ve maraton koşuyor. O severek okumuş. Belki koştuğu için yakınlık buldu kendisiyle. Benim uzaktan yakından koşu ile alakam olmadığı için beni itti sanırım kitap.
Bana kendini beğenmişlik gibi gelen yerleri, Japon arkadaş öyle algılamamış. Çok normal sohbetler bunlar koşucular arasında falan dedi.

Onun böyle söylemesi biraz sevindirdi aslında beni. Yoksa Murakami'nin imajı çok değişecekti kafamda. Yine de kitabı sevemedim pek fazla.

Murakami roman yazsın ben de okuyayım diyerek bitireyim sözlerimi :) Siz okudunuz mu bu kitabı?

Okuduğum Kitaplar yazılarım için buraya tık tık


Haruki Murakami kitapları yazım için buraya tık tık



Yengeç Cipsi


Yoshi ile yeni lezzetler daha doğrusu, değişik lezzetler deniyoruz. Ve bunları videoya alıp, Japonya'da Günlük Hayat kanalımda paylaşıyoruz.

En sevilenlerden biri bu yengeç cipsi videosu oldu. Siz izlediniz mi?


Japonya'da Günlük Hayat kanalım için buraya tık tık 



22 Kasım 2014 Cumartesi

Joukouji Tapınağı


Evden markete diye çıkmıştık, yarı yolda yakınlardaki Joukouji tapınağına gitmeye karar verdik. Amaç kırmızı yaprakların durumunu görmekti.

 Biz biraz erken gitmişiz. Kızarmaya başlamış ama tamamlanmamıştı.
 Bu noktada suyun sesine bayıldım. Videoda özellikle bu kısmı sessiz bir ortamda izleyin derim.

 Tapınağın kendisi. Hakkında pek bir bilgi bulamadım. Sadece 1336 yılında yapıldığını söyleyebilirim.
Kırmızı yaprakların güzelliğine bakar mısınız?

Biz buradaydık pozumuzu da verdik :)


Diğer tapınak yazılarım için buraya tık tık 

20 Kasım 2014 Perşembe

642


Youtube'da İngrid'in videosunda görmüştüm sanırım bu kitabı ve hemen Amerika Amazon'dan sipariş ettim. Ben o zaman Türkiye'deydim bu yüzden beklemek daha da zor oldu.
Kitap Amerika'dan geldi ve benim Türkiye'den dönmemi bekledi yani.



Kitap 642 konu, başlık içeriyor. Bir şeyler yazmak isteyen ama ne yazacağım ben diyenler için yapılmış yani. Kitap İngilizce ama ben İngilizce yazmıyorum. Zaman zaman yazma krizine giriyorum ama ne yazsam bilemiyorum. Böyle durumlar için bir kurtarıcı bence :)


Ben kitabın üzerine yazmıyorum. Bir defterimi bu iş için ayırdım. Şimdilik keyifli gidiyor. Bazı sorular insanı kendi hakkında düşünmeye yöneltiyor.

Şimdilik iyi ki almışım diyorum yani. Hepsini olmasa da bir çoğunu yazarım umarım :)

Kitabın Amazon Amerika linki için buraya tık tık 


19 Kasım 2014 Çarşamba

Yine Çizdirdik



Geçtiğimiz haftalarda Yoshi ile birlikte Nagoya Food Festival'ine gitmiştik. Tamamen tesadüfen haberimiz olmuştu. O gün Yoshi izinli olunca fırsatı kaçırmak istemedik.
Sakae'deki alana çeşitli ülkelerin yiyecek standları ve satış standları kurulmuştu. Bir köşeye de sanat okulunun çizim standı konmuştu.


Önce yemeğimizi yedik ve sonra doğruca çizim standına gittik. Daha önce de çizdirmiştik. Bizim böyle bir geleneğimiz var. Denk geldikçe çizdiriyoruz kendimizi. Bu sefer bir grafik tasarım öğrencisi çizdi bizi. Aslında o müşteri çağırma görevindeydi ama bizi arkadaşlarına vermeyi canı istemedi. Çok tatlı, hoş sohbet bir kızdı.


Bu da sonuç. İnstagram'da paylaştığımda benzemiş ve benzememiş diyenler oldu. Biz eh işte dedik. Sizce???


Bu da daha yakından hali.

Daha önce Universal Stüdyolarında çizdirmiştik. Yazısı burada tık tık

O gün bir de video çekimi yaptık. İçeceğinizi alın ve bizimle gezin :)


Part 1




Part 2



Ve part 3




iyi seyirler


17 Kasım 2014 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #160

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.


 
Kendi kendimle kalınca en çok kalemlere, kitaplara ve defterlere sığınıyorum. İyi geliyor bana :)


Gece okuması yapmadan olmaz. Yoldaşım tabii ki Tiramisu :)

Yoshi'nin geç geleceği bir geceydi. Ben de felekten bir gece çaldım :)


Bu hafta bu tapınağın yazısı gelecek :) Zor olan kısım fotoğraf seçmek :) Emanet verdikleri şemsiyemin uyumuna dikkatinizi çekerim :)

Canım çekince yapmayacağım şey yok. Tuzlu kurabiyem tam pastane işi olmuş. Ellerime sağlık :)

Japonya'da Gördüm bloğum için buraya tık tık.

İşte böyle geçti bir hafta!

Hepimiz için çoooook keyifli ve sağlıklı geçer bu hafta inşallah!

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun