Annem Japonya'ya gelmeden önce bizden bir tek şey rica etti. O da Ertuğrul Fırkateyni'ni ziyaret etmekti. Biz de zevkle kabul ettik. Çünkü biz de tekrar gitmek istiyorduk. 2007 yılında gitmiştik ilk defa. Ağla ağla canım çıkmıştı. Bu sefer yine aynı şey oldu.
Bu kadar süre içinde müzede bazı değişiklikler olmuş. Ama bildiğim en büyük değişiklik müzenin olduğu alana Atatürk heykelinin gelmesiydi.
Bu heykelin acı bir hikayesi var.
Niigata bölgesinde kurulan Türk Kültür Köyü için yaptırılmış bu heykel. Türk Kültür Köyü yeterli ziyaretçi gelmeyince iflas etmiş. Ve heykel orada resmen yalnızlığına terkedilmiş.
Daha sonrada o bölgede deprem olunca heykel kaidesinden alınıp bir depoya konulmuş.
Daha doğrusu uzun bir süre öylece yan devrilmiş bir şekilde beklemiş.
Bu olay basına yansıyınca hem Türkleri seven Japonlar hem de burada yaşayan Türkler imza kampanyası başlattı.
Ve sonunda yeterli ilgi çekilince heykel Kushimoto'ya yani Türk Müzesinin olduğu alana taşındı.
Buraya kadar Yoshi ve beni çok mutlu eden bir haberdi.
Müzeye tekrardan gitme isteiğimizin en büyük sebebi heykeli görebilmekti.
Uzaktan görünce ben yine başladım ağlamaya zaten.
Buraya kadar her şey güzeldi. Ta ki heykele yakından bakana kadar.
Hayatımda gördüğüm ilk ve tek bakımsız Atatürk heykeli oldu bu. Yıkıldım resmen! Utandım hatta!
Atatürk'ün yüzünde ve sol omuzunda küf mü, boya mı ne olduğunu anlamadığım lekeler bulunuyor.
Ben bu duruma çok ama çok üzüldüm.
Umarım en kısa zamanda Tokyo'daki elçiliğimiz bu duruma el atar!
Orada karşılaştığımız bazı Japonlar turlarla gelmişler. Sadece Türk Müzesi programa dahil diye katılanlar olmuş.
Böyle bir durum ne bize ne de Atatürk' e yakışmaz!
Çok ama çok üzgünüm!
İlgili haber linkleri için
buraya ve
buraya tık tık