28 Nisan 2010 Çarşamba

KAPALIYIZ

Bugün yapılan ehliyet sınavının ilk ayağını (en kolay basamağı) kazanamayan Serrose

Depresyondadır!!!!!

*Böğüre böğüre ağladı

*Alışverişe vurdu kendini

*Oyun salonlarında akşamı etti (2 ayrı salonda da kaybetti )

*Balığı tarafından pişirilen yemeklere vurdu kendini

Uzun lafın kısası bu şoku atlatana kadar YOKUM :(

Bilmeden çook hırs yapmışım cidden çoook üzüldüm!

Belki bana ulaşan sözler beni daha çabuk teselli edebilir!

Oyy kaçtım ben

27 Nisan 2010 Salı

Nagoya Akvaryumu Kousuizokukan

Gene Kyoto gezisine ara veriyoruz neden bilmiyorum yazasım gelmiyor :S
Ayın 22 sinde sabah erkenden uyanıp Nagoya Akvaryumuna gittik.Hayatımda ilk defa gideceğim için çok heyecanlı ve bekletiler içerisindeydim.

Asıl plan geceden gidip annemlerde kalıp 3 günlük bir tatil yapmaktı.Ama benim alerjim bütün planları bozdu.Annelerin evinde olan birşeye alerjim var :) anne ve babaya değil aklınıza kötü şey getirmeyin :) Alerji beni epey hasta ediyor diye bundan sonra orda kalma planlarımız yok :( üzülüyorum buna.
Alerji bozunca planımızı sabah erkenden uyanıp yola düşmek zorunda kaldık.Çook yağmur yağmasına rağmen caymadık (keşke caysaydık )

Akvaryum genel olarak hoş ama beni hayal kırıklığına uğrattı.Ben daha büyük ve daha etkileyici hayal etmiştim.Burası çoook sıkıcıydı :(
Yoshi bile şaşırdı daha önceleri sanki daha eğlenceliymiş*miş. Belki de havanın etkisi ve erkenden uyanmış olmak bizi tatminsiz etmiş olabilir.

Poz vermek bile istemeyen serrose -yorgun gülme taklidi ile.
Önümüzdeki günlerde başka akvaryumlara gidip karşılaştırmalar yapacağız.





24 Nisan 2010 Cumartesi

Kinkakuji-Altın Tapınak

Aslında bu tapınağın adı Rokuon-ji imiş.İçlerinde bulunan Altın tapınak hepsinden daha popüler olduğu için bu isimle anılmaya başlamış.1220 yılında Kintsune Saionji'ye ait rahat bir villaymış.

Altın tapınak 1994 yılında Dünya kültür mirası olarak kabul edilmiş.

Altın tapınak diğer tapınaklar gibi geniş bir alana sahip.Birkaç binadan oluşmakta.Ve çeşitli temalarda düzenlenmiş bahçeleri var.


Gezdiğimiz yerler arasında en kalabalık 2. tapınaktı.Ama yabancı nüfusu en çok burdaydı :) Fransızca duyuluyordu her yerden.Yukarıdaki resmimizi de bir Fransız çekti .

Altın tapınak çok güzel ama ben bahçesine bayıldım.Diğer tapınaktaki gibi huzurdu en çok hissettiğim.Allah'ım bana böyle güzel bahçeli bir ev nasip et.

Bu tapınakta sahibi öldükten sonra tapınağa çevrilmiş.


Bu bahçede bulunan küçük şelalecik.Evin sahibi burada taşın üzerine oturup bu sudan yeşil çay yaparmış kendine.
Tepeden tapınağın görünümü

Çıkışta bulunan son bina ve alışveriş bölümü.Ben bool bool kartpostal ve pul aldım.Sonra toptan aldıklarımı eklerim belki :)
Not:Ben bu tapınağı gezerken biraz duygusaldım.Burayı annem ,Sermoon ve Zillim gezmişlerdi daha önce ahh bu yollardan onlarda yürüdü,burdan geçerken ne düşündüler,ne dediler diye düşüne düşüne gezdim.
Özledim yaaa

17 Nisan 2010 Cumartesi

Ginkakuji Tapınağı

(Ginkakuji tağınağının bileti ve girişte verilen broşür )

Sonunda başlıyoruz.Ginkakuji tapınağı Kyoto gezimizin ilk durağıydı.Kyoto çok uzun yıllar Japonya'nın başkenti olmuş bir şehir.Bence şimdilerde kültür başkenti sayılabilir.Şehrin her köşesinde bir güzellik sizi bekliyor.

Ginkakuji ''Gümüş tapınak '' demek.Zen tapınağı olarak geçiyor.1482 yılında Ashikaga Yoshimasa tarafından yaptırılmış.Yoshimasa Muromachi hükümdarlığının 8. komutanıymış.
Yoshimasa'nın büyükbabası Yoshimitsu Ashikaga (3. komutanı) Kinkakuji'yi (Altın tapınak) yaptırmış.Yoshimasa da dedesinden görerek,emekliliğinden sonra yaşayacağı yer olarak gümüş tapınağı yaptırtmış.

Ashikaga kendine bu evi emeklilik günlerini geçirmek için yaptırıyor. O öldükten sonra onu hatırlamak ,yasını tutmak isteyenler için evi Zen tapınağına dönüştürülüyor.



Bu tapınağın esas adı Higashiyama-jishou-ji.Higashiyama bölgenin adı.Jishou ise Zen budizminde inananlar öldükten sonra ölen kişiye kendi adından farklı bir isim verilirmiş.Ashikaga öldükten sonraki ismi Jishou olmuş.Ji ise Budist tapınağı demek.


Higashiyama kültürünün kurucusu Yoshimasa Ashikaga'ymış.Bu evi yeni bir tarzda yaptırtmış ve böylece yeni bir kültürün başlamasına önderlik etmiş.
Şimdilerde bile Higashiyama kültürü ile Zen budizmi kültürünün etkilerini görebilirsiniz bu tapınakta.
Bahçesinde bambular,leylaklar,nilüferler ve değişik Japon bahçe düzenlemelerini görmek mümkün.


Buraya kadar yazılanlar broşürden alıntılar.Gelelim ben ne hissettim.Her zamanki gibi HUZUR!Bütün dini yerlere özgü bir hava mevcut.Sessizlik,temizlik,doğa,kuş sesleri,bahar mevsimi olması ve bambu ormanındaki ürpertici(hoş) serinlik yani tam yaşanılası bir yer.
Geniş bir alana kurulmuş emeklilik evi hepimizin darısı başına :) 2 ayrı binadan oluşuyor.Bir çok ayrı düzenlenmiş bahçesi var küçük küçükler ama farklı temalar.



Küçük göl bile var.Bilmiyorum hissettiğimiz huzurun ne kadara yansıdı fotoğraflara ama kelimelerle bile anlatılmaz.

Paralar atılmış,dilekler tutulmuş.Kabul olur inşallah :)

Ev bir dağın eteklerine kurulmuş dolayısı ile bahçe hafif tepeliğe kadar uzanıyor.
İşte tepeden görünüm.
Neden gümüş tapınak bir anlam veremedik.Gümüş hiçbirşey yok çünkü :S
İşte Kyoto gezisinin ilk gününün ilk tapınağı :) Sırada Altın tapınak var!
Not: kimin nazarı kaldı bende hastayım günlerdir.Alerjimin dozu arttı sonunda hastanelik oldum.İlaçlarla kendime gelip bu satırları yazabildim.Bu yüzden gezi yazısı bu kadar geç kaldı.
İlaçların yan etkisi uyuyorum sürekli :) uyanır uyanmaz gezimize devam :)

16 Nisan 2010 Cuma

Çin-Japon-Koreli Yani Çekik Göz Meselesi

*Kyoto gezisi devam edecek.Önce şu konuya bir açıklık getireyim istedim.

“Geyşalar için ayağın zarifliği çok önemlidir.. Onlar için zarif ayak demek küçük ayak demektir.. Bu yüzden ayaklarını bu hale getirirler ki bunun için de inanılmaz yöntem uygularlar.. Adeta "Çin İşkencesi" ni andıran yöntemde 3-5 yaş arası kız çocuklarının önce ayakları kırılır.. Sonra da ayağı böyle kaynaması için sararlar ve ayak bu şekli alır..”


Herşey sevgili Ceren 'in ''Çok güzel bir anı olmuş cidden. Bu arada kulaklar ile ense biraz bronz mu kalmış ne:)Terlikleri görünce de evde ki ben geldim aklıma. Kış günü kalın çorap ve parmak arası terlik giyen ben:)Daha önce geyşaların ayak yapıları ve giydikleri terlikler ile ilgili bir makale okumuştum. Çok üzücüydü. Bende serinin diğer kısımlarını dört gözle bekliyorum.''
bu yorumu ile başladı.Daha önce yollanan bu maile bende denk gelmiştim.O zaman bende inanmıştım.


Şimdi gelelim benim bildiklerime.Öncelikle şunu söyliyeyim.Ben Japonya ve Japonlar konusunda bilir kişi değilim.2,5 yıldır Japonya'da yaşayan ,Japon ile evli,gezmeyi,araştırmayı ,kültürleri öğrenmeyi seven biriyim.
Bu blogda okuduğunuz ,gördüğünüz hemen hemen herşey benim tecrübelerimdir.Bu yüzden haksız olma payımda vardır.

Sevgili Ceren'cim hemen maille döndüğün için teşekkür ederim.Ceren bu araştırmayı Bilim Teknik dergisinde okumuş sanırsam (emin değil çünkü uzun süre önce olduğu için)
Ben Japonya'ya gelmeden önce de şimdi de ayırt edemiyorum çekik gözlüleri birbirinden.Çok karakteristik olmadığı sürece yani.Mesela Yoshi ile aramda geçen en sık muhabbetlerden biri.
Markete,alışverişe vs gittiğimiz zaman Yoshi etrafına bakar amma çok yabancı var der.Ben de nerde yaa benden başka kimse yok derim. (bunu birçok kez yaşadık) bana göre herkes çekik göz =herkes Japon !




Böyle karmaşık bir durum yani.Maillerde dolaşan yanlış bilinenlerden biri de bu Geyşa ayağı meselesi.
Japonların bilmem kaç yıllık kültürü parmak arası terlik,çorap ,ayakkabı! Dolayısı ile yukarıdaki resimdeki gibi yapmaları imkansız ayaklarını.Nereye girecek o ara?





Yukarıdaki resim tahtadan yapılmış klasik Japon terliği Geta! Birçok Japon filminde görmeniz olası! Günümüzde de hala giyen var!Mesela Yoshi'nin abisi günlük kıyafetinin altına giyer yazları.





Yukarıdaki resim Jika-Tabi diye yazmış zaten.Tabi parmak arası çorapların genel adı.Birçok türü var.Geyşalar OKOBO terliğinin içine giyiyorlar.






İşte yukarıdaki resim Geyşaların giydiği tür OKOBO tarzı terlikler.




Bir Geyşa'nın anılarında görmüştük ne kadar yüksek o kadar makbul! Gerçi o filmde çarptırılan birçok şey var.Bu yüzden Japonlar tepkililer o filme.Oynayan Aktrisler Çinli bu bile yanlış yani :)
Japonya'da bu kitabı ,filmi duymayan çook kişi var.Adamlar yanlış tanıtıldığı için filmi meşhur etmemişler.


Sanırım en eski olan bu el yapımı Waraji günümüzde kumaşlardan da yapıyorlar.Hatta benim bir komşum nene bana yapmış kumaştan.Bana da öğretecek hala yapmasını.
Bu maildeki diğer konu ise Geyşa meselesi.Geyşa Japonlara ait bir kelime diye biliyorum.Çinlilerde Çin'de böyle bir kültür,gelenek var mı bilmem.Bilen varsa aydınlatsın bizi sevinirim.
---------------
Japonlar hakkında diğer yanlış bilinen ise Köpek yeme mevzusu.Japonlar denizden babam çıksa yer :) o derece deniz ürünleri hakkında bilgili ve alakalılar ama kara hayvanlarında çok seçiciler.Zaten kara hayvanları yeme geçmişi de 2.Dünya savaşında Amerikalıların buraya gelip gözleri önünde inek yemesi ile başlıyor.daha önce yemiyorlarmış-mış!
Özetle
Japonlar kedi-köpek yemez
Bebekte yemiyorlar Cenin restoranı falan diye bir mail de dönüyor.Bize garip gelen birçok ürünü yiyen ırk Çinliler
köpek,böcek tarzı şeyler.
Offf amma konuştum.
Tekrar ediyorum bunlar benim bildiklerimdir.Doğruluğu tartışılır.
Ama japon kocamın dediğine göre yukarıdaki garip ayaklı fotoğraflar Çinlilere aittir.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Sondan Başlasak?

Dolu dolu geçen 2 gün!
Kyoto 'ya yetmedi 2 gün!


Sondan başlıyoruz :D Bu sabah 2.5 saatliğine MAİKO san oldum !



Maiko Geyşa olmadan önceki halmiş :D yani Geyşalık öğrenen kişiye denirmiş.



Makyajım yapılırken neden beyaza boyandıklarını da sordum.

Eskiden elektrik olmadığı için gece tam olarak yüzler seçilemediği için beyaza boyanıp daha görülebilir ve daha çekici olmak için boyanılıyormuş!

Kyoto'da bu tarz hizmet veren birçok yer var.Ücretleri azıcık tuzlu ama kesinlikle bu deneyim için değer!
Ben uzun zamandır istiyordum.Ve olmuşken tam olsun istediğim için uzun paketi seçtim.

2 ayrı kimono giyimi,stüdyo çekimi,klasik japon odası çekimi,çatı katı çekimi,30 dakika kimono ile yürüyüş,tapınak çekimi,20 dakika free time ,24 adet resim basımı,tüm çekimler cd olarak verildi,cep telefonu için mini strap,takvim !
Ve bunların hepsi 2,5 saat içinde bitti :D

Caddede yürürken fotoğraf çekilmek isteyenler,iltifat edenler!Garip,etkileyici ve komik bir deneyim oldu benim için.Ben çok güldüm kendime,halime!
Fotoğraflara bakınca yadırgıyorum kendimi ben gibi değil :D
Hazır olun boool fotoğraflı 6 tapınak gezeceğiz!
Sondan başladık dedim ya !

11 Nisan 2010 Pazar

Offfffff



*Baharlık ayakkabı arayışındayım 3 kere alışverişe çıktım hem de 3 ayrı şehirde ayakkabı hariç herşey alıp döndüm :(

*Ayın 27 sinde sağlık testimin sonucu gelecek /full stres yaptım !Dua,iyi niyet,pozitif enerji,şans dileği kabul edilir.

*Ayın 28 sinde ehliyet sınavım var bu yüzden de gerginim! Aynı seçenekler(dua,enerji vs ) geçerli ihtiyacım var.

*Ayın 12 si yani yarın Nagoya'ya ya gidiyoruz.Balığın toplantı ve partisi var.Ben ise annelerde bekliyeceğim.Büyük ihtimal anne-baba-abi ve ben yemeğe gideceğiz.Bu bir ilk !Yoshi olmadan yani.Bu seçenek içinde kabul edilir.

*Ayın 13-14 ü Kyoto'dayız.Süper bir plan var.Merak edenler ya twitterdan takip etsinler ya da ayın 15 ini beklesinler bloga yazmam için! büyük ihtimal twittera yazar -eklerim :D çook heyecanlıyım!

Şimdilik bu kadar

Kısacası full stres yaptım!Sivilce fırlıyor her yanımdan.

Hatırlatayım

Dua,enerji,şans dileği kabul edilir!

Ve evet 3 gün benden post yok!

Sevgiler

9 Nisan 2010 Cuma

Nagoya Kalesi-sakura (çok fotoğraf)

Daha çok sakura resmi isteyen Haydins'e ithafen :D


Malesef bu güzelleri ben -biz çekmedik.Bütün fotoğraflar abi balık tarafından çekilmiş.Albümü görünce izin aldım eklemek için.Sanırım Nagoya'da Sakura daha güzel ya da biz şanssız bir yer seçimi yaptık :( Ben daha önce gittim Nagoya kalesine süper bir yer bloğumu ilk açtığımda yazmıştım yazısını :D uzun zaman önce yani :D
Şimdi ben susuyorum sizi abinin gözüyle Nagoya kalesi-sakura turu attırıyorum !