28 Eylül 2017 Perşembe

Dinliyorum, Okuyorum, İçiyorum #7



Dinliyorum:  Yaşar'la yatıp Yaşar'la kalkıyorum. Konserden beri hala etkisindeyim. Zaten her paylaşımımda görüyorsunuz. Konseri izlediniz mi? Canlı performansına da bayıldım!



Okuyorum: Çocukken okuduğum kitapları yeniden okumaya çalışıyorum. Elimde İthaki Yayınları'ndan çıkan sert kapak var. Harika değil mi ya?


İçiyorum: 
Havalar soğumaya başladığı için sıcak çaylarıma geri döndüm oley! Hava yağmurlu olduğu zaman vücut ağrılarım oluyor, ona etki eder belki niyetiyle Yogi Tea Musccle Recovery çayı içiyorum.
Çaydan satın almak için buraya tık tık

Siz neler dinliyor, okuyor ve içiyorsunuz?

Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 

26 Eylül 2017 Salı

Kaligrafi Kursuna Gittik Anne Kız



Bu yaz kendim için yaptığım en güzel şeylerden biriydi Modern Kaligrafi kursuna katılmak. Aslında Nurdan'ımın bana hediyesiydi ama o gün kendimi iyi hissettmediğim için gidememiştim İzmir'e.  Başka zamana annemle gitmek nasip oldu.


Annemi gayretle yazmaya çalışırken izlemek çok keyifliydi.



Kolay görünüyor diyen karşısında beni bulur. Ayyy nasıl zorlandım anlatamam. Ama mürekkebe bulanmak, ince oldu, kalın oldu diye uğraşmak çok dinlendiriciydi.


Evdeki mürekkeplere bayram ilan edeceğim. Çünkü çalışmalara evde de devam etmeyi planlıyorum.


Etkinliğin yapıldığı yerden de bahsetmek isterim. Annem de ben de bayıldık. Originn Coworking  Bornova'da. Eğer İzmir'de yaşıyorsanız ve ofis ihtiyacınız varsa kaçırmayın burayı derim.
Yeni nesil çalışma ortamları sizi alıp, başka bir aleme götürüyor resmen. Ben şahsen öyle bir ortamda blog yazmak isterdim :)


Ofislere ilgi duymuyorsanız da orada yapılan etkinlikleri kaçırmayın derim ben. İnstagramda @originncoworking hesabından güncel bilgileri takip edebilirsiniz.


Eserlerimizle fotoğraf çekildik tabii ki :)



Mavi elbiseli kurs öğretmenimizdi ne kadar genç ve dinamik değil mi? Onu da @type_and_joy hesabından takip edebilirsiniz.
Kurs arkadaşlarım da birbirinden yetenekli :)

Ekinliklerden haberdar olmamı sağlayan, buralar dutluktu diyebileceğimiz kadar eski blog arkadaşım Çağrı.
Bloğu için buraya tık tık 
İnstagram hesabı da @doorstepping
  Zeynep Hanım ve kızı çok tatlılardı. Zeynep Hanım'ın seramiklerine de bayıldım onu da @zeyns_atelier hesabından takip edebilirsiniz.




 Eeee biz de anne-kız kapanış pozu çekilmese miydik?

O günün bir de videosu var tabii ki. İnsanın kendi için bir şeyler yapması, öğrenmesi, çabalaması ruha çok iyi geliyor. Bu kaligrafi olur, örgü olur, seramik olur, çiçek yetiştirme olur... Tamamen size kalmış.


25 Eylül 2017 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #208

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.
  
Hayatımın en zor yolculuklarından biriydi. Hem bedenen hem de ruhen çökmüş durumdaydım.
Sanırım midye yüzünden zehirlenmiştim ve bu aklıma Japonya'ya varınca geldi. Annemin bu fotoğrafı çektiği an mesela hem midem bulanıyor, hem de ağlıyordum. Anneme gidemeyeceğim ben demiştim. Doğru düzgün vedalaşamadık bile. Güvenlikten geçip uçak kapısından geri dönmeyi düşünüyordum. Oradaki güvenlik takipçim çıktı. Eğer okuyorsa o beye de çooook teşekkür ederim.
Onun sayesinde doktor çağırdım uçak kapısına. Gelen doktor iğne yaptı bana ve panik atak geçirdiğimi söyledi.
İzmir-İstanbul uçuşu 50 dakika bana 50 yıl gibi geldi. Ne zaman İstanbul'a indik, ben Sercan'la buluştum. O andan sonrasını hatırlamıyorum.Her şeyimi ona verip, ruh moduna geçtim. Beni kliniğe yatırdı sağolsun. Serumlar yedim, 5 saat uyudum ve uzun uçuşa gidebildim.
Bu arada her yere tekerlekli sandalye ile gittim. Offff ne anlardı!
Allah'ım sen kimseyi sağlığı ile sınama!


Tabii ki geldikten sonra da 1 hafta hasta yattım. Yoshi zehirlenmeler 1 haftada iyileşir dedi ve baaam 1 hafta sonunda çok şükür iyiydim. Erina ile cafeye bile gittik. Videosu da var, kimler izledi?









Türkiye'de apartmandaki çocuklara doğum günümü birlikte kutlayacağız demiştim. Annemden pasta istedim ve parti yaptık birlikte 32 değil de 12'ye giriyormuşum gibiydi ortam.
Onun da videosu vardı :)




  
Bu yakışıklı Arda bunun hikayesini zaten anlattım :) Kısaca kalbimmmm diyeyim siz anlayın.
Söke'de buluşma yapmıştım oraya da geldi. Zaten bu fotoğraf da orada çekildi.
Evet bildiniz onun da videosu var :)

 
Vee Japonya'dayım dün uzun zaman sonra Nagoya İstasyonuna gittim. Özlemişim kalabalığı, geldiğimden beri eve kapandım da :)



Geldiğimden beri yaşadığım başka bir sorunda kitap okuyamıyorum :(
Zorluyorum resmen kendimi. Öyle bir andı ve Tiramisu ısrarla kitapla arama girip, kendini sevdirdi :)
Bencil erkekim benim :)

İşte böyle geçiyordu günler
Sizler nasılsınız?


Güzel bir hafta olsun hepimiz için. İyi düşünelim iyi olsun!
Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 

19 Eylül 2017 Salı

Starbucks Japan Grapey Grape Frappuccino



Starbucks Japonya neredeyse her ay sınırlı sayıda özel bir tat çıkarıyor. Biz de Yoshi ile genelde denemeye gidiyoruz. Hep yazayım bloğa diyorum, bir şeyler oluyor yazamıyorum. Artık yazacağım.



Afişlerini  görünce Yoshi bayıldı zaten, sadece içerisindeki çaylı jöleler korkuttu onu ama yine de denedi helal olsun. Ben jöleyi duyunca caydım zaten.

İçerisinde üzüm ve yabanmersini bulunuyor. Üzüm Japon abur cuburlarında, özellikle şekerlerde çok kullanılıyor. Bu yüzden Japonlara uzak bir tat değil diye düşündük.



Detaycı Japonlarım hemen üzümü de kondurmuşlar bardağa :)



Yoshi şöyle böyle buldu tadını, benim için aşırı tatlı! Ben bir daha almam ama Yoshi ben alabilirim diyor. Gerçi onu da baydı ki ara sıra benim kahveme saldırdı. Sınırlı üretim olduğu için zaten gidecek menüden. Denemiş olduk sadece.



Starbucks olur da bizim okuma hallerimiz olmaz mı? Seviyorum kafe masalarına yayılmayı. O günün bir de videosu var ekliyorum aşağıya. Tadarken görebilirsiniz bizi. İyi seyirler?


14 Eylül 2017 Perşembe

Bazı Fotoğrafların Kokuları Vardır!



Telefonda ya da bilgisayarda ne zaman bu fotoğrafa takılsa kokusu geliyor burnuma o an'ın!

Deniz dönüşü teyzeme uğramıştık. Saçlarımda deniz tuzu, vücudumda deniz kremi kokusu.
 Koluma dokunsam deniz tuzu dökülüyordu masaya.
Kitabımı almıştım önüme kelimeler arasında dolanırken, arkada en sevdiğim fon sevdiklerim sohbet ediyorlar.
Annem, anneannem, teyzem, Gülo ve kuzenler.
Benim en huzur bulduğum şeylerden biridir.
Onların sohbeti eşliğinde uzanmak, okumak!
Onların yanında başka bir dünya kurmak.
Kimileri saygısızlık diyor bu huyuma.
Ailemden veya yakınlarımdan hiç kimse demiyor tabii bunu.
Kendimi bildim bileli misafirliğe kitapla gittiğim için :)

Teyzem elime çay tutuşturmuştu.
Ailenin tek çay ve kahve sevmeyeni benim çünkü.
Ama o gün canım çay istemişti ve şanssızlık bu ya teyzem en küçük çay bardağına koymuştu çayımı.
Aslında ben büyük çay bardağı severim.
Değiştirmeyi teklif etti ama kıyamadım ona.
Elimde çayım, daldım kitabıma.

Bütün algılarıma hitap eden bir andı!
Ve benim ruhum doymuştu!

Bazı fotoğrafların kokusu vardır!
Bu mesela deniz kremli, mutluluk kokuyor!


10 Eylül 2017 Pazar

Neden Böyle Oluyor Bilmiyorum Ama Üzülüyorum


Çok heyecanla yüklediğim bazı videolarım, sebebini anlamadığım bir şekilde çok az izleniyor. Neden böyle oluyor bilmiyorum ama üzülüyorum.

Hamanako Sakume istasyonunu televizyonda görüp koşa koşa gitmiştik. Göl kenarında olan bu istasyona tren yanaşınca martılar uçuşuyor. İstasyonda tren beklerken martıları besleyebilirsiniz. Çok hoş bir ortam değil mi ya? yazısı burada tık tık 


2011 yılında evlilik yıldönümümüz için Kurobe Barajı'na gitmiştik. Yüksek bir dağın tepesinde doğanın şölenine şahit olmuştuk. Japonya'da doğa turizmi çok önemli. Adamlar ağaçların çiçek açmasını, yaprakların sararmasını falan izlemeyi seviyorlar. Saatlerce bunun için yolculuk yapıyorlar. Ben de heyecanla yayınlamıştım videoları ama :D bu da olmadı! Sahi neden olmadı? Yazısı burada tık tık 









Osaka Kalesi videomuz. Hani bulmacalarda hep çıkar ya Japonya'da bir şehir Osaka :) işte oranın kalesi bulmaca severler de mi hiç merak etmedi yahu :D  yazısı burada tık tık 





Bunu seri haline getirsem mi acaba? Hoşunuza gider mi nostalji turları?



8 Eylül 2017 Cuma

Birgi'ye Gitmek İçin Yanlış Bir Gün Seçtik!



 Bu yazın en güzel anılarından biriydi benim için Birgi. Sanırım geçen sezon burada dizi çekilmiş ve çok popüler olmuş. Ben serin olabileceğini düşünüp pantalon giymiştim ama asfaltta yumurta pişirebilecek kadar sıcaktı. Bu yüzden biraz beynim yandı.
Amacımız bol bol köyde yürümek ve fotoğraf çekmekti. Bu yüzden erkenden düştük yollara.

Vardığımızda köyde kimseler yoktu, dükkanlar da kapalıydı. Açık bulduğumuz bir pansiyona girip, kahvaltı etmekti niyetimiz. Onlar bile henüz açmamış oldukları için çok uzun süre bekletildik. Amacımız tost yemekti ama uzun sürer yerine size geleneksel pidemizi öneririz dediler ve pide sipariş ettiler bizim için.



Töngül Pidesi imiş adı. Yaklaşık 1 saat hatta belki daha fazla beklediğimiz için fazla umudum yoktu açıkçası. Ama oldukça lezzetli idi. Adını mucidinden alıyormuş. İlk pişiren kişinin soyadı Töngül'müş. Şu an bu satırları yazarken nasıl canım çekti anlatamam. Kesinlikle tavsiye ederim! Orijinal dükkan Ödemiş'te bulunuyormuş. Bir sonraki Türkiye tatilimde giderim inşallah.

Sokakları sıcaktan dolaşamadığımız için kendimizi köy kahvesine attık. Ben resmen bayıldım kahveye. Kimse rahatsız olmasın diye fotoğraf çekemedim orada ama süperdi. Al kitabını git otur bir masaya. Hem de esiyordu çok şükür. Goruk suyu sipariş ettim orada da acayip lezzetliydi. Ekşi olmasını bekliyordum ama tatlı ve oldukça serinleticiydi. Tadı damağımda kaldı :)

Nefes nefese kaldığımdan videolarda konuşamadım ama Birgi hakkında biraz fikir vermesi için videoyu ekliyorum aşağıya.

Siz hiç Birgi'de bulundunuz mu? Yazıdan sonra gitmek istediniz mi? bunu da merak ettim bak :)






Tire yazımı okudunuz mu? buraya tık tık