Geçen yaz sevgili Zehra ile tanıştık. Aslında kendisi sıkı bir takipçimmiş ama sessiz olanlarından. Canım Nurdan'ım vesile oldu ve tanıştık. Almanya'da yaşıyor Zehra o da Türkiye'ye tatile gelmiş.
Söke'den geçeceklerini öğrenince bize davet ettim.
Eşi, kayınvalidesi, oğlu ve Zehra geldiler sağolsunlar.
Konu tabii nasıl tanıştığımıza ve sosyal medyaya geldi. Anladığım kadarıyla Zehra'nın eşi sosyal medya kullanmıyor. Sosyal medyadaki sorulardan, isteklerden açıldı konu.
Eşi bana dedi ki.
Siz bizi şu an evinize aldınız, salonunuza buyur ettiniz. Ben şimdi kalkıp vitrin kapaklarını açamam ya da diğer odalara girip çekmeceleri karıştıramam.
Bunu o soruları soran insanlar da yapamaz büyük ihtimalle...
Ama siz bir şey paylaşıyorsunuz ve onlar daha fazlasını söyleme ve isteme hakkı buluyorlar kendilerinde.
Oysa bizi evinize davet etmiş olmanız bize çekmeceyi karıştırma hakkı vermez.
O an resmen aydınlandım.
Gerçekten de böyle değil mi?
Bugün bizim 10. evlilik yıldönümümüz.
Sırf video, fotoğraf paylaşıyorum diye
kilo, para, inanç, cinsel hayat gibi başlıkları futürsuzca sorabiliyorlar.
Ben şimdi bu fotoğrafı paylaştım diye size aklınıza her eseni sorma hakkı mı vermiş oluyorum?
Kesinlikle hayır!
Sizi salona davet etmem, yatak odama girme hakkı tanımadığı gibi
Bu fotoğraf da benim özelimi sorma hakkını vermez.
Bunu 'kişisel' ya da 'ben' üzerinden algılamayın.
Çok özel sorularınızı sadece elinizi kolunuzu sallayarak girebileceğiniz kişilere sorun.
Ben ablamın evinde bile çekmece açmış kişi değilim...
dip not olsun bu da
Zehra'ya
eşine
ve Nurdan'ıma da selamlar