15 Eylül 2019 Pazar

Toyota Kuragaike Parkı



Madem Nefes Hanım beni uyutmuyor ben de size boool fotoğraflı bir blog yazısı yazarım.
Sizi mayıs ayına götürüyorum. Annemin Japonya'daki son günüydü, ertesi gün uçağa binip Türkiye'ye dönecekti. Biz de ne yapalım, bari piknik yapalım dedik :)


Aslında her şey şu çadırla başlamıştı. Annemin dönmesine 2 gün kala son alışverişe gitmiştik. Annemin alacakları vardı. Biz de öyle dolanırken her yerde karşımıza piknik malzemeleri çıkıyordu. Bu çadırlar çok moda şu anda burada. Çevir açılsın, çevir kapansın bir de çantası var. Aşırı pratik.
Yoshi'yi ikna edip, attım sepete bir tane...



Derken masa da takıldı gözüme. Ne yani çadırımız var, masamız olmasın mı? Ha bir de yere serilen piknik örtümüzde çok eskimişti (Yoshi'nin bekarlığından düşünün) onu da attık sepete.
Ve sıra geldi annem ile Yoshi'yi son gün pikniğine ikna etmeye.



Eskiler bilir. Yoshi'nin bayıldığım bir tavuklu sandviçi var. Yapmıyor ne zamandır! 
Anneme ondan yedirmek istiyorum ama annem tavuk sevmez, soğuk tavuk asla yemez!


Derken anneme hatır, gönül 1 kere tattırınca annem bayılmasın mı? Hatta dönüşte Kore uçağında bile soğuk tavuk sandviç yemiş. (Maşallah)

Çayımız, yemeklerimiz her şeyimiz vardı valla.
Annem parkta yürüyüş yaptı.



Biz ana kız kitaplarımızı okuduk.  Desem de inanmayın! Şu bıdığın gözü hep benim kitaplarımda! İlla alacak elimden ve çevirecek sayfaları :) 



Park o gün o kadar kalabalıktı ki, anlatamam. Fotoğrafla göstereyim en güzeli :)
Şu kadarcık alanda kaç çadır saydınız?




Parka adını veren gölcük :)  


Şu bisikletlerde öyle bir sıra vardı ki!
Bir de balıklar için satılan yemlerden kalmamış. Öyle bir kalabalık yani.



Sonra biz de yürüyüşe çıktık Katogiller olarak. Çünkü birinin çantaları beklemesi gerekiyordu :)


Özlemişim yazı yazmayı! Bu gazla birkaç yazı daha mı yazsam?
Kimler burada?
Şu salak blogspot ayarları yüzünden yorumlarınıza cevap veremiyorum ama buradayım!
Okuyorum! Bilin istedim!
Keyifli Pazarlar efendim!



19 Ağustos 2019 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #216


instagram kullanıcı adım:serrose
kitap hesabım: serrosevekitap
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:yilmazailesi6109
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.



Bugün Pazartesi diye uyandım.
Anneme Nefes'i verip, bilgisayarda biraz işim var diye de ekledim.
Henüz kahvaltımı bile yapmadan bu satırları yazıyorum.
Telefonumdan 'Book Club' listesini açtım. Enstrümantal müzikler var içerisinde.
Şu an Walk Towards Silence - Kasper Schill çalıyor. Listeyi Spotify üzerinde bulabilirsiniz.
Şu an çalan şarkı yukarıdaki fotoğrafımla çok uyumlu oldu.
Hayatımda en sevdiğim gün batımının karşısında böyle oluyorum ben.




Nefes'in ilk Kurban Bayramı!
Ne mutlu ki Türkiye'de olabildik.




Bu yaz ne yazık ki çok az gidebildik denize, ama olsundu!
İnşallah seneye daha çok gideriz.




Ahh sizi harika bir fotoğrafçı ile tanıştırmak isterim. Sevgili Öznur Nefes'in öyle bir fotoğraflarını çekti ki!
Ailece ağzımız kulaklarımızda.

İnstagram'da @oznurkaplan_photography olarak bulabilirsiniz kendisini.




Ve kapanış da benimle olsun. Ben 1 hafta sanarken 2 hafta ara vermişim yazıya.
Ama olsun bugün yazdım ya!

Güzel ama çok güzel bir gün ve hafta diliyorum hepimize.
Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 

5 Ağustos 2019 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #215

instagram kullanıcı adım:serrose
kitap hesabım: serrosevekitap
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:yilmazailesi6109
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.



En son ocak ayında yazmışım bu seriyi. Eee seriye geri dönüş, şu hayatta en sevdiğim yerde çekilmiş fotoğrafımla olmalıydı.
Deniz, kum, güneş ve tabii ki güneş kremi kokusu ile aramda değişik bir bağ var. Ah nasıl özlüyorum her an! Bu sene Nefes Aika sebebi ile sık sık gidemesek de kalbim hep oralarda bir yerde. 





Ağustos bebeği olmamla alakası var mı bilmiyorum ama

yaz bana
ben yaza
çooook yakışıyoruz bence :)






Nefes'im Aikam 
her anına şahitlik etmenin tadını çıkarıyoruz ailece.
Bu ara parmakla göstermeyi öğreniyor
tabii bu arada bizi parmağında oyuncak ediyor!
Etsin!
Biz razıyız!
Dileriz o da bizden razı olur!




Anneanne yazılır anane okunur!
Çılgın kadınım, o da her sene huy değiştirenlerden oldu.
Tek bir huy asla değişmiyor!
Acele bacılığı :)

Ruhu her daim genç kız!



Aprtmandaki çocuklarla kitap kulübü kurduk.
Hepsi aynı oranda istekli değil ne yazık ki!
Ama birkaçından çok umutluyum. Yaz sonunda neler olacak bakalım :)








Kitap okuyorum Nefes hanımcımdan ayrı kalabildiğim zamanlarda.
Yine bir gece yarısı başlanan yeni bir kitap!




Ve kapanış!
Yorgunluğum, kırgınlığım, hüznüm 
belli etmemiş kendini
bu yüzden sevdim seni!

İşte böyle geçiyor zaman.
Bloğumu özlüyorum!
Ama olmuyor işte bahanesi yok
dümdüz olmuyor!
Blogspot bir şeyler yapmış!
Gelen yorumlara cevap da yazamıyorum!
Ama siz boş bırakmayın buraları olur mu?

Ben yine gelirim ara ara

Güzel ama çok güzel bir gün ve hafta diliyorum hepimize.
Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 

27 Temmuz 2019 Cumartesi

İş Bankası Türk Edebiyatı Klasikleri









1- Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç - Hüseyin Rahmi Gürpınar  (var)

2- Mürebbiye - Hüseyin Rahmi Gürpınar (var)

3- Efsuncu Baba - Hüseyin Rahmi Gürpınar  (var)

4- İntibah - Namık Kemal (var)

5- Şair Evlenmesi - Şinasi   (var)

6- Vatan Yahut Silistre - Namık Kemal   (var)

7- Küçük Şeyler - Samipaşazade Sezai   (var)
 
8- Felatun Bey ile Rakım Efendi - Ahmet Mithat Efendi   (var)

9- Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami   (var)

10- Mai ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil   (var)

11- Refet - Fatma Aliye

12- Turfanda mı Yoksa Turfa mı? - Mizancı Murat   (var)

13- Ömer'in Çocukluğu - Muallim Naci    (var)

14- Dolaptan Temaşa - Ahmet Mithat Efendi

15- Gulyabani - Hüseyin Rahmi Gürpınar   (var)

16- Salon Köşelerinde - Safveti Ziya

17- Falaka - Ahmet Rasim   (var)

18- A'mak-ı Hayal - Filibeli Ahmet Hilmi (var)

19- Şeytankaya Tılsımı - Ahmet Mithat Efendi

20- Çingene - Ahmet Mithat Efendi 


Elimdeki kitabın arkasına bakarsak 'şimdilik' ve 'sanırım' 20'ye kadar çıkmış kitaplar. Elimde 15 tanesi mevcut. Sadece 5 tanesi kalmış.

15 tane kitabın 4 tanesini bitirmişim. Eh işte fena sayılmaz bence ...

Sizde bu seriler var mı? Hangilerini okudunuz?

26 Temmuz 2019 Cuma

Tezer Özlü Kitaplarım


    2014 yılında Tezer Özlü ile tanışmaya karar vermiştim. O dönem kitaplarını almıştım ve ne yazık ki sadece 1 tanesini okuyabildim.
 
Onu tanıyanlar ve sevenler Efsun'un kaybından sonra biraz ağır gelebileceğini düşündüler bana. Bu sebeple bir daha elim gitmedi.

Türkiye'deki kitaplığımda beni bekliyorlar. Bir gün onlar için hazır olmamı yani.

Ben sadece Kalanlar kitabını okumuştum yazısı da burada tık tık 

Şimdi bakalım sırada hangi kitabı olacak...






 

30 Haziran 2019 Pazar

11 Yıl Olmuş


Böyle yazılar yazacağım zaman duygusallaşıyorum ben.
Ortaya ne çıkacak bilmiyorum ya :)
2 gün once sessiz sedasız 11. yılını kutladım blogumun.
Aslında bu yazı o gün yazılacaktı ya...
Nefes Hanım hayatımın merkezi olunca, kendimle ilgili her şey daha çabuk unutulur oldu.
Neyse 2 günden bir şey olmaz.
23 yaşında ve Japonya'ya gideli 1 yıl bile olmamıştı bu ekrana ilk baktığım zaman.
Annemlerle konuşmuştum, denize gidiyorlardı.
Ben ise yağmur mevsimi nedir onu bile bilmeden, haziranda yağan yağmur yüzünden bunalımdaydım.
Öyle ya! Haziran ayında gri gökyüzü mü olur a canım!
12 sene oldu gideli hala alışamadım!

Yolun Neresindeyim dedim kendime ve bloğumda bunu sorguladım hep.

Yol bahçelerden, şehirlerden, ülkelerden, evlerden, okullardan, kurslardan, hastanelerden, mezarlıktan, tapınaklardan, müzelerden geçti gitti.

Eskisi kadar açıp bakamıyorum bu ekrana!
Çünkü Efsun'u kaybettiğim günün sabahı bir blog yazısı yazacaktım.
Ekranı açtım, başlığı yazdım ve o an içimden gelen bir ses 
boşver bloğu git kızını kucağına al dedi.
Ben de ekranı kapatıp, uyuyan kızımı kucağıma aldım.
Ve bilmeden bütün günü böyle geçirdik.
Bir işaret miydi, bir his miydi, tesadüf müydü bilmiyorum.

Ama o günden beri masa üstü bilgisayarımı kullanamıyorum. 
Elim gitmiyor hala ve evet 3.5 yıl oldu o gün yaşanılanı...

Bir diğer sebep de instagram tabii ki... Orada yazınca buraya pek el gitmiyor.
Orası daha pratik geliyor. Sagolsun blogspot da burayı pratikleştirmeyi,  yazmayı, takip etmeyi, yorum bırakmayı ve hatta yorum cevaplamayı kolaylaştırmıyor.
Burada yazı yazıp, instagramda paylaşmazsam yazı okunmuyor.
Kimsenin demeyeyim de %90 kimsenin haberi olmuyor.

%10 kim diyeceksiniz? Onlar yol arkadaşlarımın içerisinde farklı bir bağ kurduğum kişiler.
Onlar 'benim gibi' eski yazılarımda dolanmayı seven kişiler.

Ben de yapıyorum... 
Dönüp okuyorum  yazdıklarımı ve satır aralarında yazamadıklarımı...
Yol nerelerden, kimlerden geçmiş...
Neler almış, neler vermişim!
Neler demiş, neler diyememişim!
Yol beni nereden almış nereye getirmiş...
Okumayı, hatırlamayı ve unutmamayı seviyorum.

Şu an instagramda bloğum ile ilgili öyle güzel şeyler yazıyorsunuz ki...
Ben de öyle çok özlemişim ki!
Bu gazla her gün yazasım var!
ama...
Bakalım yol bizi nereye götürecek!

Eeee o zaman klasik kapanışa geçelim!

Yol arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim!

İyi ki açmışım bu bloğu 
ve iyi ki yolumuz kesişmiş sizinle!

Ne olur hakkınızı helal edin 
ve benim sizde hakkım varsa yerden göğe helal olsun!

Yolumuz daha nice güzelliklerden geçsin inşallah
birlikte!

29 Mayıs 2019 Çarşamba

İş Bankası Modern Klasikler Dizisi



 Bu seri çıktığından beri içimde bir tamamlama, tamamını okuma arzusu vardı. Ama sürekli bastırıyordum. Bugün biraz zor geçiyor benim için bu yüzden annemden beni Kuşadası'na götürmesini istedim. Deniz kokusu her şeye iyi geliyor sonuçta. Sahilde gezerken ne göreyim kitap standları kurulmuş bir sürü. Tabii ki İş Bankası Modern Klasikler'in tamamı da vardı. Gözüm döndü. Hiçbirini almadım, aklım kalsa bile :)  Ama içimdeki tamamlama arzusu bu sefer şiddetle su üzerine çıktı. Döktüm kitaplıkta gözüme çarpanların hepsini. Birkaç tane de Japonya'da var eminim.
Tamamı 100 kitaptan oluşsa da bazıları satıştan hemen kaldırılmış. Sanırım problem çıkmış. Onları tamamlamak mümkün olmayacak yani.

Neyse ben bu yazıyı dönüp dönüp güncelleyeceğim. Şimdilik elimdekileri yazayım.
3- Anthony Burgess - Otomatik Portakal
22- Stefan Zweig - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
28- Halil Cibran - Ermiş - Japonya'da yazısı burada tık tık
32- Halil Cibran - Kum ve Köpük Türkiye'de
45- Halil Cibran - Meczup - Japonya'da yazısı burada tık tık
52- Stefan Zweig- Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat - Japonya'da yazısı burada tık tık 
53- Virginia Woolf - Deniz Feneri
57- Stefan Zweig - Korku
66- Stefan Zweig - Olağanüstü Bir Gece
93- Carson McCullers - Yalnız Bir Avcıdır Yürek
94- Jules Verne - Seksen Günde Dünya Gezisi
95- W. Somerset Maugham - İnsanın Esareti
96- Oscar Wilde - Mutlu Prens
97- Lewis Carroll - Alice Harikalar Diyarında

Sanırım şimdilik bu kadar :)  14 Ağustos 2017



Aaa merhaba 2 sene sonra bu yazıyı güncelliyorum. Aslında keşke daha önce yapsaymışım. Anton Çehov Üç Yıl kitabını 3 kere, Geçmişe Yolculuk Kitabını 2 kere almadan önce mesela :)
Her kitap alışverişimde ya şu seriden de atayım 2 tane kafasında olduğum için, elim hep aynılarına gitmiş.
Neyse... Düzenleyeyim de aynısını yapmayayım bir daha


3- Anthony Burgess - Otomatik Portakal
4- Joseph Conrad - Casus
5- Sir Arthur Conan Doyle - Korku Vadisi
6- Jack London - Vahşetin Çağrısı
7- Franz Kafka - Aforizmalar
16- James Joyce - Oda Müziği Bütün Şiirleri
22- Stefan Zweig - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
24- Anthony Burgess - Mozart ve Deyyuslar
28- Halil Cibran - Ermiş -  yazısı burada tık tık
32- Halil Cibran - Kum ve Köpük
39- Maksim Gorki - Ayaktakımı Arasında
41- Anthony Burgess - Bir Elin Sesi Var
45- Halil Cibran - Meczup -  yazısı burada tık tık
48- Rabindranath Tagore - Gitanjali
52- Stefan Zweig- Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat -  yazısı burada tık tık 
53- Virginia Woolf - Deniz Feneri
57- Stefan Zweig - Korku
65- Stefan Zweig - Gömülü Şamdan
66- Stefan Zweig - Olağanüstü Bir Gece
78- Feniçka - Lou Andreas- Salome
80- Franz Kafka - Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler
90- Stefan Zweig - Bir Çöküşün Öyküsü
93- Carson McCullers - Yalnız Bir Avcıdır Yürek
94- Jules Verne - Seksen Günde Dünya Gezisi (yok kitaplıkta)
95- W. Somerset Maugham - İnsanın Esareti
96- Oscar Wilde - Mutlu Prens
97- Lewis Carroll - Alice Harikalar Diyarında
98- Stefan Zweig - Ay Işığı Sokağı
104- Stefan Zweig - Mecburiyet
107- H. G. Wells - Zaman Makinesi Bir Buluş
109- Lou Andreas- Salome - Ruth
117- Arkadi Averçenko - Bir Safdilin Hatıra Defteri (yok kitaplıkta)

Şimdilik bu kadar :)


26 Ocak 2019 Cumartesi

Winnie the Pooh Mugs



    Winnie the Pooh aşkımı blogda birkaç kez yazmışım aslında. Tekrara düşmemek için önceki yazılarımı hemen şuracağa ekliyorum.
Böylece tık tık tık yaparak okuyabilirsiniz.

Japonya'daki ilk evimde mutfağımda neredeyse her şey Winnie'liymiş
ispatı için buraya tık tık



Hikayemizi öğrendiniz :) Gelelim bu bardakların / kupaların hikayesine.
Karnım burnumda hamileyim, Yoshi telefonunda bir şeyler okuyordu
derken hııııı buna seni götürmem lazım dedi.

Nagoya'daki bir alışveriş merkezinde Winnie the Pooh etkinliği vardı.
Filmden önce standlar falan açılmıştı.
Hem de etkinliğe özel ürünler falan.
Tabii ki koşa koşa gittik.

Bu 3 güzel o gün katıldı aramıza.
Hatta bir de video çekmiştim
Kimler izledi?





Sizin favoriniz hangi renk?

7 Ocak 2019 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #214

instagram kullanıcı adım:serrose
kitap hesabım: serrosevekitap
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:yilmazailesi6109
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi

instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.





Öncelikle benden beğenisini, yorumunu esirgemeyen herkese tek tek 1,506,804 kere teşekkür ederim.
 Yılın en çok beğenilen 9 fotoğrafı bunlar olmuş. Bakınca hepsine aklımdan geçen ilk şu oldu.
Hepsinde kızlarım var!
Bu duygu içimi sıcacık yaptı.
Teşekkür ederim tekrar tekrar.




Nefes Aika'nın fotoğraflarını paylaşmak gelmiyor içimden. Sebebi nazar değil, boş boş yorumlar.
Sırf can acıtmak için yazılan kötü sözler de buna dahil.
Ne kadar bilirsem o kadar sana sahibim diye düşünen cahil zihinler yüzünden.
Hala daha paylaşasım yok.
Ama yılbaşı hediyesi vermeden olmazdı :)

Buyrun Nefes Aika'lı mutlu yıllar mesajınız :)





Geçen hafta hikaye kısmında daha aktiftim. Fotoğraf paylaşmak gelmedi pek içimden.
Bakalım bu hafta neler getirecek bize.

Güzel ama çok güzel bir gün ve hafta diliyorum hepimize.
Serinin diğer yazıları için buraya tık tık 


6 Ocak 2019 Pazar

2018 Favori Kozmetik Ürünlerim


   Öncelikle bir toplu fotoğraf alalım :) Efendim 2018'de genelde elim hep bu ürünlere gitti. İyi ki almışım dedim her biri için.

Bu ürünleri nasıl kullanıyorum, bir de video çektim. Aşağıya ekliyorum.







 Günlük makyajımı %90 3 fırça ile tamamlıyorum.
Far için -  Ecotools Blend fırçası
Allık için -Real Techniques Blush Brush ve Aydınlatıcı için Real Techniques Contour Brush.

Kaş makasım ise japon firması olan Kai'a ait. Sınırlı üretim Rilakkuma desenli :)

Zoe Cleansing Water -  Öncelikle kokusuna ve dokusuna bayılıyorum. Ne kadar araştırsam da hakkında pek ingilizce kaynak bulamadım. Japon sitelerinde ise puanı düşük. Japonların cildinde yanma yapmış. Bende asla böyle bir etki olmadı. Bayılarak kullanmaya devam.







Skin Aqua Tone Up UV Essence - Bu ürün sayesinde düzenli güneş koruma kremi kullanmaya başladım. Cilt tonunu düzenliyor ve cilde aydınlık bir görünüm sağlıyor. Sırf bu yüzden bile bağımlısı oldum. Kokusu ve dokusu da harika tabii. SPF 50+ PA++++ içeriyor.

Maybelline Super BB Cream Aura Radiant SPF18 PA+++ 02
Aaah içerisindeki aydınlatıcıya vuruldum ben. Gördüğüm en parlak BB krem. Üstteki güneş kremimle kullanınca her defasında onlarca yorum alıyorum. Yüzünde ne var :)







MAC Mineralize Skinfinish Lightscapade : Elimdeki tek aydınlatıcı, bitirmeye çalıştığım güzellik. Bitmiyordu :)

Hourglass Allıklar Soldan sağa - Diffused Heat  - Dim Infusion - Mood Exposure
Kalıcılıkları benim cildime ve hava şartlarına göre değişiyor. Ama ortalama diyebilirim. Renklerini ve kullanım kolaylıklarını seviyorum.

Kiko tekli far Smart - Sevgili Gizem'in hediyesi. Gördüğünüz gibi bitmek üzere :) Oleeey! Gizem bu farım olmadan önce ne yapıyordum inan bilmiyorum. Her kıyafete uygun, dokusunu da çok seviyorum. Ve benim göz kapaklarımda kalıcığı da iyi.

Disney tekli farlar - 023  Rapunzel - 026 Alice  -027 Belle
Gençler için üretilmiş olsa da az renk verdikleri için benim de tercihim oldular. Aşırı pratik buluyorum ve tabii ki kalıcılıkları çok iyi değil.

Flormar 401

Benefit Precisely , My Brow Pencil 03 kaş kalemi.
İnce ucu sayesinde rahatça kaşı doldurma imkanı sağlıyor. Bu açıdan çok kullanışlı buluyorum.

Integrate Brow Mascara BR773 
Bugüne kadar 10 küsür kaş maskarası bitirmişimdir. İçlerinde tek kuruyan bu oldu. Severek kullandım inkar edemem ama kuruyacağını düşünmemiştim :) Şimdi elime sürdüm ürünü ve fark ettim ki içerisinde minik ışıltılar var. Kaşımda hiç fark etmemiştim ama bayıldım yaaa :)


Rimellerim değişmedi ama değiştirme niyetim var. Önerilere açığım :)

Clinique High Impact Mascara  01 Black ve üzerine Max Factor Masterpiece Glamour Extensions


En çok değişen ürünüm dudak ürünleri oldu. Sürekli başka bir ürün almaya çalıştım çekmeceden.
Video için kullandıklarımı yazayım sadece :)

Cezanne 302 ve Elizabeth Arden Beautiful Color Rose Creme



2018 böyle geçti benim için, 2019'da bakalım hangi ürünlerim bitecek, hangileri eklenecek. Ben heyecanla bekliyorum.