Bu yazıda yüksek ses yoktur. Yazıyı okurken azarlama tonlaması yapmadan okuyunuz :)
Son zamanlarda takipçilerimden çok az bir yüzdesinin iki derdi var benimle ilgili.
Birincisi kilolarım, ikincisi çocuk doğurmayışım.
Benden bekledikleri ilgi ya da cevabı göremediklerinde yazdıkları iki tip hakaret var.
100 kilo olmuşun hala yiyorsun
Ben anneyim senin gibi kedi anası değil de ikincisi.
Önce kilodan başlayalım.
53 kilo gittiğim Japonya'da 73 kilo olarak hayatıma devam ediyorum. Takipçilerimin yorumlarına ihtiyacım yok neydim ne oldum anlayabilmek için.
Kilolarımla mutlu muyum? Hayır
Zayıflamak istiyor muyum? Evet
Ama bunu tanımadığım ve hatta tanıdığım insanlarla konuşacak mıyım? Hayır
Nazik nazik uyarmalar, kaba kaba yorumlar, sırf kendi reklamını yapmak için fit bir yaş dilerim demeler falan bende sadece 'itici' hissi bırakıyor. Köfteci olsanız bol köfteli yıllar mı yazacaksınız?
Kilo almamın 2 büyük sebebi var. Birincisi psikolojik. (ne kadar çok yer kaplarsam o kadar güvendeyim hissi) Bunu atmaya çalışıyorum.
İkincisi de hareketsizlik. Yoshi'nin çalıştığı günler, evden dışarı çıkmıyorum ve günü 25-50 adım ile tamamlıyorum.
İki büyük sebebin farkındayım ve çözümleri için zamana ihtiyacım var. Çıkıp yürüyüş yapmak vs istesem de birinci maddeden dolayı (kendini güvende hissetmeme) bunu yapamıyorum.
Zaman her şeyin ilacı. Kendim için ( o söyledi, bu dedi, Yoshi beni bırakır mı gibi dertlerim yok) tekrar zayıflayacağım.
Yoshi seni bırakıp Japon kızlarına gidecek tarzında yazanlar da oluyor. ( seviyeye bakar mısınız? ) Yoshi beni dış görünümüm için seçtiyse eğer lütfen ama lütfen bırakıp gitsin beni!
Ama bizim bir arada olma sebebimiz dış görünüm değil. (çok şükür)
Gelelim ikinci konuya!
Bazıları benim ya da Yoshi'nin kısır olduğundan çok emin. Bize ulaşmayan bilgi onlara ulaşmış. Zira anneyim ben anneee senin gibi kedi anası değil yazanlar var aralarında.
Böyle yazdıkları an çocukları için üzülmüyor değilim. Anneye bak internette sahte sahte hesaplar açıp, insanlara hakaret ediyor ve onları üzmeye çalışıyor. Böyle bir annem olsun istemezdim. Böyle anne olmak hiç istemezdim. Olan çocuklara oluyor.
Yoshi de ben de boşanmış anne-babaların çocuklarıyız. Benzer yaralarımız var. Bu yüzden çocuk sahibi olmanın büyük sorumluluk istediğinin farkındayız. Bu yüzden bekliyoruz hazır olmayı.
Japonya gibi bir ülkede dile, kültüre hakim olmadan çocuk sahibi olmamak benim tercihim.
Allah izin verirse bir gün bizim de çocuğumuz olacak. Bunu aceleye getirmenin bizce bir anlamı yok. Çocuk yapalım diye evlenmedik biz. Ya da çocuk oldu diye de.
Diğer konu ise bildiğim kadarı ise ikimiz de sağlıklıyız. Çocuk yapamaz engelimiz yok. Ama diyelim ki çocuğumuz olmuyor. Bunu anlamış, hissetmiş biri neden can acıtmak için 'anneyim ben anne senin gibi kedi anası değil' yazar ki?
Kötü niyet, hırs, kişilik eksikliği, kıskançlık? Ne olabilir yani bu yorumu ne temize çıkarabilir?
Yine aynı şey 'bu annenin yetiştireceği evlat nasıl bir kişiliğe sahip olur'
Bunlar korkutucu sorular.
Üstelik neyi kınarsan onunla sınanırsın. Sen bana evladınla hava atarken, onunla sınanmayı seçiyorsun aslında. Değer mi?
Başta üzülüyor, anlamaya çalışıyordum. Ama anladım ki hasta ruhlara benim yapabilecek bir şeyim yok.
Allah herkese şifa versin.
Ve Allah herkesin gönlüne göre versin!
Not: Yüksek ses yok bu yazıda. Tamamen bir iç döküş. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
Not 2 : Kuşadası çok güzel değil mi sizce de?