İngilizce bilgi için buraya
31 Ocak 2009 Cumartesi
Soroban
İngilizce bilgi için buraya
30 Ocak 2009 Cuma
Yokosuka Kalesi Kalıntıları
28 Ocak 2009 Çarşamba
Nights in Rodanthe
Çocuk Sevinci
İşte karşınızda en yeni Pooh'um :) Annemlerle beraber gittiğimiz bir oyun salonunda Capon Balığım makineden düşürdü benim için :) ilk denemede tıkkkk düşürdü :) benim çığlıklarımla inledi salon :)
Eve geldiğimizde hemen pil bulup taktım vee müzik eşliğinde dans ettik :) Vallahi çocuklar gibi dans ediyoruz beraber :)
Buradan ( her ne kadar anlamasa da ) balığımaaa çoook teşekkür ederim.
27 Ocak 2009 Salı
Kitap Mimi
Bu sıra elimde BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ var benimle birlikte her yere seyahat ettiğinden en yakınımda o var.Açıyorum-----
'Babi de amaçsızca eve girip çıkıyor ,göründüğü kadarıyla,yapacak bir iş arıyordu.'
Ben sıramı savdım şimdii Moonsun,Tuğba ve Haydins zamanı eller kitaplara bayanlar :))))
26 Ocak 2009 Pazartesi
Sivilce Sorunu
25 Ocak 2009 Pazar
O'nun Sırrı ,Benim Sırrım
19 Ocak 2009 Pazartesi
Hattasan
Bende bilmiyordum ilk kez izledim Japonya'da çok eskilerden beri var olan bir gelenekmiş.10 dakika kadar sürüyor ama çok eğlenceli idi.Aslında video çektim sizler için ama gıcık blogger yüklemiyor :(
14 Ocak 2009 Çarşamba
Ertuğrul Fırkateyni
'Ertuğrul Fırkateyni: Japonya'da Bir Türk Gemisi Projesi' kapsamında 2009 yılının ilk dalışlarını gerçekleştirmek üzere bu ülkeye gelen Ertuğrul Araştırma Ekibi, Kushimoto'daki Wakayama yerleşim birimi açıklarında çalışmalarına bugün başladı. Bu haberi okuyunca çok mutlu oldum.
Japonya'ya geldikten 2 ay sonra gitmek görmek nasip oldu.Çok çok duygulanmıştım orada bilmeyenler için hikayesini gene aynı haberden alıntı yapayım.
Padişah İkinci Abdülhamid tarafından 1890 yılında Japon imparatoru Meiji'ye iyi niyet elçisi olarak gönderilen ve dönüş yolunda Japonya'da batan Ertuğrul Fırkateyni'nin su yüzüne çıkarılması amaçlanıyor. Oşima adası açıklarındaki kazada, Amiral Osman Paşa da dahil 550 denizci şehit olmuştu.
Daha geniş bir bilgi için buyrun vikipedi'ya
Kuşimoto'ya (Kushimoto) vardığımızda çok garip duygular içerisindeydim.İtiraf edeyim azıcık ağladım da.Geminin battığı yere bir de Türk müzesi açmışlar 2002 Dünya kupası sırasında futbolcularımız ,geçen sene de Abdullah Gül ziyaret etmişlerdi. Müzede en çok hoşuma giden şey Türklerden bilet parası almamalarıydı.Yanlış anlaşılmasın beleşe girmek değil hoşuma giden orada bizlere gösterilen saygı ve önem beni mutlu eden.
Yaklaşık 586 denizcinin cesetleri bulunamadığı için hala deniz de bir yerlerdeler.Bu o kadar incitiyor ki anlatamam.Geminin battığı yerde çok fazla kayalar var zaten resimde de görülüyor.Tayfun çıktığında düşünemiyorum oraları.
Bir de orası ile ilgili 2 söylenti var.1'ini tesbit ettim onayladım.
1.si hava şartları ne kadar güzel olursa olsun herhangi bir Türk oraya gittiğinde hava anında bulutlanıyor.Yani Türklerin Türkler için ağladıklarına ya da karşıladıklarına inanıyorlarmış.
Ben gittiğimde hava çok güneşli idi.Ne zaman arabadan indik.Ne hızlı bir şekilde ne de çok yavaşça sayılabilen bir zaman diliminde hava kapandı.Gözlerimize inanamadık balıkla.Tabii gökyüzüde kapanınca ben daha bir duygulandım.
Diğer söylenti ise geminin battığı gün (hangi gündü unuttum :(() mutlaka ve mutlaka deniz resmen kuduruyormuş.Dalgalar resmen deliriyormuş.Yaz-kış farketmeden hem de.
Umarım bir gün ziyaret etme fırsatınız olur deniz altındaki askerlerimizi.....
Haberin devamı için burayı tıklayın
Resim de buradan alıntıdır.
13 Ocak 2009 Salı
Hinamatsuri-Bebek Bayramı
Hinamatsuri kız çocukları için kutlanan bir bayram.Ne zamandır kutlanıldığı ve neden kutlanıldığı hakkında kesin bir bilgi yok.Her yıl mart ayının 3 'ü Hinamatsuri olarak kutlanıyor.Bu bayram hakkında pek çok hikaye var balık bana anlattı ama kafamda toplayıp bir türlü yazamıyorum.
Şöyle ki-şubat ayında aileler (anne-baba veya dede-nene) kız çocuklarına el yapımı pahalı bebekler alıyorlar.İlk resimdeki gibi düzenleyip evin bir bölümünde ay boyunca sergiliyorlar.Sergilemelerinin sebebi hem dizayn olsun hem de kızlarına gelecek kötü şans hastalık vb gibi şeylerin o bebeğe gelmesi amacıyla.Genellikle şubat ayından mart ayının 3'üne kadar sergileniyor.Ayın 4 'ünde hepsini göz önünden kaldırmak zorundalarmış.Neden ?bilmiyorum :(
Bu bebekler aynı zamanda kız çocuklarının gelecekleri için dua etmek gibi birşeymiş.VE kızların çeyizi aynı zamanda.
5 katlı dizayn edilen bebeklerin her birinin farklı bir anlamı var.En alt katında genellikle ev eşyalarını temsil eden kutular sandıklar var.
Bebeklerin her biri çok pahalı bence.En ucuzu 35,000 yen yani 400 tl den başlıyor kabaca bir hesapla.
Yukarıda ki ise gelin kimonosu.Çok güzel bence yaaa
Bebekler genelde yeteneği temsil ediyor.Müzisyen veya dansçı olarak sizayn ediliyorlar.
Kimonoları gerçek ipekten yapılıyor.
Fabrikanın sahibi çok iyi bir insan.En büyük amacı Japon kültürünü tanıtabilmek bu yüzden gelen yabancılara çok iyi davranıyorlar.Gelen konuklara denetmek üzere 2 ayrı kostüm yaptırtmış erkeklere ve bayanlara olmak üzere.Yukarıda Zillinin üzerindeki kimono montu.Özellikle gelinlerin giydiği bir çeşit.
Tüm işlemeler el yapımı ve ham ipekten.
Veee huzurlarınızda maskesiz ben :)
Biraz ağır ama çok hoş bir duygu yaaa :)
11 Ocak 2009 Pazar
Shuuji
Aralık ayında annemler gelmeden önce bir japon arkadaşımın(48 yaşında olanın) annesine gitmiştik ev oturmasına bloga yazılacaklar listesinde idi.Üzerinden geçti 1 ay ama paylaşayım yine de.Japonlar emekli olduktan sonra çeşitli kurslara yazılıyorlar ya da dünya seyahatleri yapıyorlar.Videodaki nene kendini kurslara vuranlardan.Emekli anaokulu öğretmeni.Emekli olduktan sonra origami kursu,japon bebek yapımı kursu,shuuji (fırça benzeri kalem ile japon yazısı ) kursu ve nicesi gitmiş.
Bana yaptıklarını gösterirken bana da en kolay kalemle alfabe yazdırdı.Birinci video kendisi.
Ve bu videoda ki yeşil kağıda yazılı olan benim yazdığım :) aslında marifet değil ama sevindim işte beğendiklerinde :))))
Ben kendimi hem kurslara vurmak hem de tatil yapmak istiyorum olur demi????????
10 Ocak 2009 Cumartesi
Yeni Cicilerim
8 Ocak 2009 Perşembe
Japonya Haberleri
Veee bugün benim arkadaşım 48 yaşında hehe (hep büyüklerle arkadaşlık ediyorum hiç bir zararını görmedim) bizi ziyarete geldi tabi ki annem mutfakta döktürdü kadın evine dönmek istemedi bir daha gelecek en kısa zamanda :) Onu beklerken annem ve Zilli sizler için poz verdiler .
Doğum Günün Kutlu Olsun Anne
6 Ocak annemin doğumgünüydü.Aslında dışarıda bir akşam yemeği planlamıştık ama Zilli ve annem kendini iyi hissetmeyince evde oturduk.Balıkta bunu fırsat bilip anneme mutfaktaki marifetlerini göstermek istedi :) Balık mutfağa girdi ve eski Fransız şefliğinden kalma tarif defterinden bize mükemmel bir turta yaptı.Evdeki meyve eksikliği tarifi çikolatalıya çevirse dahi süperdi.
Balığın tarifine uygun ne tart kalıbım ne de fırınım olmadığı için epeyce bir hamur arttı.Kalan hamur zilli ile bana kurabiye hamuru oldu.Ben mıncıklayıp açtım,zilli kalıpları çıkardı :) üzerini de süsledi :)
Hani balığın geçmişinde şeflik olduğunu biliyordum da bu kadarını beklemiyordum.Çook şanşlıyım çok (maşallah deyiniz) ben gene de dilimi ısırayım bu satırları yazarken :)
Son resimde ise kendini doğum günü pastası sanan turtamız var :) Anneme sürpriz oldu mu oldu :) tadı da güzeldi ,yanına bir fincan kahve yakışır mı yakışır.
Ellerine sağlık capon balığım,
İyi ki doğdun annem :) geldin 43 gideceksin 44 he he hehe :)
6 Ocak 2009 Salı
Teşekkürler
2009 da herşey gönlünüzce olsun
5 Ocak 2009 Pazartesi
Mim-2009 dilekleri
2009 dileklerim
* Japonca çalışmaya daha çok vakit ayırmak.Bildiğim kanji sayısını arttırmak.
*Zayıflamak Japonya'da aldığım 7 kiloyu sağlıklı bir şekilde vermek.Dolapta bekleyen eskki kotlarıma dönmek.
*Nasipse bu sene evleniyorum.Düğün hazırlıklarında detay atlamamak ve en güzel şekilde geçirmek.
*Önce Türkiye'de kurabiye kursuna gitmek ,sonra dönünce burada kurabiye kursuna gitmek.
*Ehliyetimi Japon ehliyetine çevirip araba almak.
*Yaz tatilinden dönünce işe girmek.
*Bol bol gezebilmek,fotoğraf çekebilmek,profosyonel kamera alabilmek dileği ile .
*Kimseyi kırmadan ve kırılmadan,sağlıklı,mutlu,huzurlu,kendime ve başkalarına yardım edecek kadar para içinde yaşayabilmek
2009 herkesin dileklerini gerçekleştirsin inşallah.
Bende Sermoon 'u mimliyorum :)
Mim,Masa üstü
Geç kalan Mim Sevdiğim 10 yer
1-
Kuşadası gün batımına hayran olduğum şehir.Sermoon'umla alıp kitaplarımızı denizine karşı kitap okuduğumuz şehir.Efkarlı günlerimizde Efes biramızı dalgalarının şerefine kaldırdığımız şehir.Yüzmeyi öğrendiğim,ilk bara gittiğim,gecesi ayrı ,gündüzü ayrı güzel şehir Kuşadası.Bir de derin bir acım var içinde yaşadığım ama ona rağmen seviyorum bizim dilimizde Ada'yı
2- Ah işte benim cennetim.(biraz korksam da) Kalabalığında kaybolmayı,saatlerce yürümeyi seviyorum.Kitapçılarına bayılıyorum.Her adımda farklı bir kokuyla karşılaşmayı seviyorum.Gerçi son zamanlar da korkulan bir yer oldu ama hala da seviyorum.
3-Karşıyaka(izmir) 1 sene ortaokul okudum.Yeri ayrıdır.Bankalar sokağında alışveriş yapmak,caminin yanında ki kumpircirde mola vermek.Deniz kenarında oturup simit yemek keyfi başkadır.
4-Japonya'da ilk defa kendime ait bir evim oldu.Ve evimi ,evimde olmayı seviyorum.Kendi düzenimi kurmak,buzdolabını dondurma doldurmak,koyduğun bir şeyi yerinde bulmak mükemmel bir zevk -miş .Evimi ,kendine has kokusunu,yumuşacık kahverengi koltuğumu çok seviyorum.
5-Annemin evinin balkonu.Yaz aylarında kahvaltı yapmayı,misafirlerimizle keyif sofraları kurmayı(sermoon okuyunca sen kurmuyorsun kı dedi bu yüzden kurulan sofralarda oturmayı diyeyim ben :)) oturup gazete okumayı seviyorum.
6-Anneannemin her daim düzenli evi ve yemek kokan mutfağı.Onunla beraber eğlendiğimiz geceleri özlüyorum :( günlük sohbetlerimizi ,beni acımasız eleştirmesini özlüyorum :(
7-Teyzemin evi.Başbaşa kalabilmeyi beklemelerimizi özlüyorum,dertleşmelerimizi ,her sırrı paylaşmalarımızı,bana yemek yapmayı öğretmesini :(
8-Dünyanın herhangi bir yerinde deniz kenarı.Deniz kenarında olmayı seviyorum.Yalınayak yürümeyi ,dalgaların sesinde düşünmeyi seviyorum.
9-Kitapçılar .En çok huzur bulduğum yer olsa gerek.Kitaplara dokunmayı ,koklamayı,arka kapakları okumayı çok seviyorum.Ama en güzeli istediğim her kitabı alabilip kapıdan çıkabildiğim an olsa gerek :)
10-Havaalanları -Aslında en çok can yakan yerler olsa da bana da acı bile verse.Bıraktığım yerler hakkında düşünmeyi,kararlar almayı,geleni ve gideni izlemeyi.Yaşananlara şahit olmayı seviyorum.
Aklıma gelenler bunlar şimdilik geç kaldım affet Tanya'cım ben de kimler mimlendi bilmediğimden bir tek Sermoon'u mimliyorum.
kaldı geriye 2 mim yazılacak :)
1 Ocak 2009 Perşembe
2009
Biz 2009 'un 3 saatini bitirdik bile.Hatta bizimkiler 2009'un ilk uykusundalar.
Günlerdir pcyi çok az kullanmaya fırsatım oluyor.Bu yüzden yazamıyorum ah nasıl özlüyorum :(
Pc televizyon gibi kullanıldığından neredeyse boş kalmıyor.Merak eden,yorum yazan,mail atan herkese teşekkürler.
Planlanan 6 kişilik yılbaşı yemeğimize sonradan bizim davetimizle 1 kişi,habersiz çat kapı 3 kişinin de katılımı ile 10 kişi kutladık. :)
Ve bizim için büyük değşiklik olsun diye Jinja 'da(şintoizm tapınağı) yeni yıla girdik.
Yaklaşık 50 kişi ile beraber.değişik ve eğlenceli idi.Umarım herkesin duası kabul olur.
2009 dan benim de beklentilerim var.İstekler hayaller bitmez bitmesin de zaten.
Herkese mutlu ,sağlıklı,neşeli,bol paralı,huzurlu bir 2009 diliyorum.
Umarım tam da İstediğiniz gibi geçer .
Video bugün gündüz alışverişe gittiğimiz yerin girişi suların dansı ve sonda Sermoon'un dansı.
not:Moonsunum merak ettiğin için teşekkür ederim.Aşk var bal da var capon damat da var :)Kocaman sevgiler sanaa
Banu'cum sana da mutlu yıllar
İlkay'cım sana da iyi seneler sende mutlu ol inşallah hep bende kocaman öpüyorum seni :)
Özii'cim msnim açıktı ama ben pc başında değildim kusura bakma.Mutlu seneler sevgiler