Öncelikle bu resme bayıldım.Geçenlerde Facebook üzerinden Esma yolladı.Kato ailesi demiş.Bence de bizim evin hallerine çok benziyor :D Kedi ve rilakkuma detaylarına bayıldım.
Japonya'da yaşamaya başlamak elbette benim hayatımda büyük değişikliklere sebep oldu.Zaman zaman belirttiğim gibi yeniden doğdum burada.Bu sebeple 5 yaşındayım derim hep.
Yeniden doğdum derken eski benliğimi geride bıraktım demek istemiyorum.Yeni yaşam koşullarına alışmaya çalışan biri oldum.
Japonya'dan önce
*Kitap sever
*Kırtasiye sever
*Patavatsız derecede kalbindekini diline düşüren
*Samimiyetsizliğe gelemeyen
*Eğlenmeyi seven
*Şarkı söylemeye bayılan
*Gezmeyi seven
*Yazmayı ve anı biriktirmeyi seven
*Kozmetiğe düşkün
*Muhabbet etmeye bayılan
*Görgüsüzlüğe ve saygısızlığa tahammül edemeyen
*Fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi seven
*Öğrenmeye aşık
*Melankolik
*Yemek yapmayı bilmeyen
*Yemek seçen
*İnatçı
*Aşk ilişkilerinde kıskanç
*Her şeyi kafasına takan
*Kendinden başka herkesi önemseyen
*53 kilo :(
Biriydim.
Japonya'ya geldikten sonra büyüdüm.Hem yaş olarak hem de kafa olarak büyüdüm.
Bence gurbette yaşanan tek bir saniye bile sizi değiştiriyor.Tabii değişime açık biriyseniz.Bir de kendinize gereksiz derecede güvenmiyorsanız.Özgüvenin fazlası zarar bence.Ve fazla özgüvenden batan insanlar çok gördüm burada.
Neyse konumuz benim :)
Japonya'dan sonra için yukarıdaki maddeleri kopyalıyorum izninizle.
*Kitap sever---
hala aynı
*Kırtasiye sever---
hala aynı
*Patavatsız derecede kalbindekini diline düşüren---
hala aynı
*Samimiyetsizliğe gelemeyen---
hala aynı
*Eğlenmeyi seven---
hala aynı
*Şarkı söylemeye bayılan---
hala aynı
*Gezmeyi seven---
hala aynı
*Yazmayı ve anı biriktirmeyi seven---
hala aynı
*Kozmetiğe düşkün---
hala aynı
*Muhabbet etmeye bayılan---
hala aynı
*Görgüsüzlüğe ve saygısızlığa tahammül edemeyen---
hala aynı
*Fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi seven---
hala aynı
*Öğrenmeye aşık---
hala aynı
*Melankolik---
hala aynı
*Yemek yapmayı bilmeyen---
Gururla söyleyebilirim ki artık öğrendim :D Tabii Türk yemeklerini :D
*Yemek seçen---
Bu da gurur duyduğum bir konu eskisi kadar seçmiyorum.
*İnatçı ---
hala aynı- bu genlerde var :D
*Aşk ilişkilerinde kıskanç---
Bununla da gurur duyuyorum.Çok şükür ki güvendiğim bir evliliğim var.Kıskançlık benden kaynaklı değilmiş onu anladım.Karşındaki insan sözünün eri olduğunda sorun olmuyormuş.
*Her şeyi kafasına takan---
hala aynı
*Kendinden başka herkesi önemseyen ---
Bu da şükür değişti.Bencillik olarak almayın ama artık önceliklerimin arasında kendimi de aldım.Kendimi hiç önemsemezdim.Ama anladım ki kendini önemsemeyeni kimse önemsemiyor.
*53 kilo :(---
bu konuyu geçebilir miyiz :( +17 diyelim.En kısa zamanda zayıflayacağım inşallah!
Şimdi bu yazı nereden mi çıktı.İnsanların kafasında ben Japonya'dayım diye bazı alışverişleri yapıyorum düşüncesi var.Biraz karmaşık bir cümle oldu ama umarım anlamışsınızdır.
Ben Türkiye'de yaşarken de bütün param kozmetiğe,kitaplara,kırtasiyeye gidiyordu.Benim Türkiye'de binlerce kitabım,yüzlerce kırtasiye malzemem hala duruyor.Kozmetiklerim de duruyordu ama ne yazık ki artık çöpe gittiler.
Maddi durumdan kaynaklanan bir şey değil bu.Bana verilen harçlıkları harcama yolum buydu.Ben lise hayatım boyunca dışarıda yemek yemedim.Öğlen yemeklerinde hep eve döndüm.Dışarıda yiyeceğime gittim o para ile istediğim bir şey aldım.Doğum günümde bana hediye olarak kitap alınmasını istedim.
Anlatmak istediğim şu sahip olduğum şeylere bir anda sahip olmadım.Kitaplığımda 12 yaşındayken almış olduğum kitaplarım var.Kalemlerimin arasında ilkokulda hediye edilmiş kalem var.Yani bu birikim zamanla oldu.
Bunlar beni mutlu eden şeyler.Bunlar benim için önemli şeyler.İster koleksiyon,ister hobi,ister tüketim deyin.Adını siz koyun.Ama ben sonradan böyle olmadım.Ben kendimi bildim bileli düşkündüm böyle şeylere.
Hepsini kullanıyor musun diye soruyorlar.İyi niyetle soranlar olduğu gibi kötü niyetle soranlar da var.Tabi ki hepsini her gün aynı anda kullanmıyorum.Ama her hafta kalemliğimin içindeki kalemleri değiştiririm.Not alırm,mektup yazarım,günlük tutarım.Yani kullanırım.Kullanıp bitirmek değil benim amacım.Benim amacım sahip olmak.Onların varlığı bana yetiyor.Herkesin evinde bir gün kullanırım diye bekleyen bir şeyler vardır.Her kadının düğünden düğüne giydiği bir topuklu ayakkabısı vardır.Yani her şeyin bir yeri ve zamanı vardır.Sahip olduklarımın içinde bu bana fazla diye düşündüğüm şeyleri zaten dağıtıyorum.Ama bunu internet üzerinden yapmıyorum.Benim kardeşlerim ve gerçek hayatta tanıdığım insanlar var.Ve onlar benim önceliğimde.Bir şey vermek istediğimde ilk onlara sorarım.Bu sebeple benden bir şey istenmesinden de hoşlanmıyorum.
Bu bir yapı meselesi.Karakter meselesi.Herkesin hobisi,isteği,hayali vs farklıdır.
Benim için insanların sevdiği şeye para harcaması bir tüketim değildir.
Nasıl mutlu oluyorsanız öyle davranın.Tabii mutluluğunuz bir başkasının mutsuzluğuna sebep olmuyorsa.
Zaten başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulabileceğine asla inanmam!
Bugün de böyle olsun.Azıcık iç döküş.Yazdım,sildim ama umarım beni anlarsanız.Yani anlatmak istediğimi olduğu gibi görebilirsiniz.
Güzel bir gün olsun hepimiz için!