30 Eylül 2012 Pazar

Kavuştuk

Yaz tatilimi burnumdan getiren doğum günü hediye paketim sonunda bugün elime ulaştı.2 kere Türkiye'ye gelip giden gözlüklerim sağ salim elime ulaştı ya buna da şükür diyelim.


Şansa Bak



Bugün taşınma günümüz ama büyük tayfun geliyormuş.Öyle ki Okinawa'da 4 tonluk bir kamyonu bile devirmiş.
Tam taşınma saatlerimizde bizim bölgede olacak.

Bugün yine sizin dualarınıza ihtiyacımız var.

Allah yardımcımız olsun.



29 Eylül 2012 Cumartesi

Dilekler



Bu sene doğum günümde tuttuğum dilek yarın gerçek olacak.Yeni evimize taşınabilmeyi dilemiştim.Ve o gün geldi %80 toplanmış,kolilenmiş bir haldeyiz.
Bu gece bu evde son gecemiz.
Yarın akşam yeni evde olacağız.
Korkularım var.
Size de olur mu?
Çok istediğim bir şey gerçek olacağı anda işte tam o anda ben kendimi korkak,şüpheli ve endişeli bulurum.
Aslında hazırım yeni başlangıçlara ama vedanın da hakkını vermek gerekir bir yerde.
Burası benim Japonya'da en uzun yaşadığım yer.Bu yüzden biraz daha duygusal davranıyorum sanırım.
Ama inşallah hakkımızda hayırlısı olur.
Dualar,dilekler ve niyetler her şey daha güzel olsun diye tabi.
Bu yüzden bir kere daha sizden bizim için dua etmenizi isteyeceğim.

Çünkü 'senin için dua edeceğiz' sözü çok güçlüdür.


*hangi kitaptan alıntı yaptığımı hatırlamıyorum.Kitaplarım kolilenmiş olduğu için bakamıyorum.


28 Eylül 2012 Cuma

Ben Seni Hiç Sevmedim Ki!


Benim çevremdekiler bilirler ki ben deliyimdir.Durduk yere şarkı söylemeye başlarım,olmadı göbek atarım falan :) Şiveli konuşmaya başlarım bir anda,olmadı şarkılar yazarım kafamdan falan.Bunlar benim için olağan şeylerdir.
Neyse geçenlerde evdeyiz Yoshi ile birlikte.Bizim bilgisayarlarımız yanyana o bir şeye dalmış okuyor ben de tam bilgisayar sandalyesine oturacakken-nereden geldiyse aklıma-
Bennn seniiiiii hiç sevmedimmmmm kiii diye şarkıya giriş yapmıştım ki Yoshi ağır ağır döndü sandalyesinde ve bana (türkçe) Yalan söylüyorsun dedi.

Ben şok oldum :) Dondum hatta korktum :) Çünkü bu hallerime alışkın olduğundan dinlemez beni.Ama bu sefer hem dinlemiş hem de anlamış :)

İşte arada böyle şeyler de oluyor bizim evde :)

Yazıda adı geçen şiirimsi şarkı-şarkımsı şiir




Fotoğrafımız da eskilerden bir piknikten.Yazısını okumak için aşağıya tık tık


Sakuraga ike Pikniğimiz için buraya tık tık



edit:Deli hallerimden bir adet video aklıma geldi.Kendi kendime şarkı yazdığım günlerden biri işte :)

Love Me Shujin için buraya tık tık

27 Eylül 2012 Perşembe

Gece Alışverişi


4 senedir bu köyümsü şehirde hiçbir şey olmadığından yakınadurayım tam taşınmak üzereyken en sevdiğim mağazalardan biri açıldı buraya. Don Quijote (Don-kiho-te)  zincir şeklinde birçok şehirde olan mağazalardır.İçerisinde her daim promosyon müziği çalar ve ister istemez eşlik edersiniz.Ve aklınıza gelebilecek her şey vardır.Kıyafet,kozmetik,ev eşyası,elektronik,oyuncak,hobi falşan filan.
Bu mağazaların en önemli özelliklerinden biri de sabaha kadar açık olmasıdır.Ya da geç vakite kadar diyelim.
Fukuroi'de dediğim gibi yeni açıldı ve sabah 03:00'e kadar açıkmış.Yoshi'ye hadi gidelim yoksa aklım kalacak dedim.Ve gece gece düştük yollara (00:35 civarıydı evden çıktık)Tabii ki çok büyük bir yer yapmamışlar ama bence buraya çok bile :)
Her bölümü dolaştık.Ve ben sözde hiçbir şey almayacaktım ama elimde bu şampuanlarla çıktım.Sadece paketi için aldım itiraf ediyorum.Ama çok tatlı değiller mi?

Bir de gelir gelmez video çektim.Buyrun iyi seyirler



Shizuoka Don Quijote için buraya tık tık

26 Eylül 2012 Çarşamba

Taşınmak



Dünkü yazıma yazdığınız yorumlar için çok teşekkür ederim.Niyetim kimseyi üzmek değildi ama işte oluyor arada.

Taşınmanın bana verdiği bedenen bir yorgunluk yok ama zihnen çok yorulduım.İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.Evin içi bomba patlamış gibi.Çoğu kolilendi kalanlar kolilenmeyi bekliyor falan.Offf bir an önce taşınabilsek keşke.
Etraf bu kadar kalabalık olunca kafamın içi de çok fena oluyormuş.Bunu tecrübe ettim.Duygusal anlamda vedaları kaldıramıyorum.24 saat depresyon modundayım.Sadece uyumak istiyorum.Erken yatıp erken kalkıyorum.Gün içerisinde koltukta uyuyorum falan.
Neyse son birkaç günümüz bu evde.
Yeni evde yeni başlangıçlar olacak inşallah.

İlk misafirimiz de biletini aldı.Ablam geliyor :) Toplama işinden kurtuldu ama kutu açma işlemlerini birlikte yapacağız :)

İşte böyle bir güler bir ağlarım modundayım.

Dün makyaj malzemelerimi toplamaya geldi sıra.Bir video istemişlerdi.Umarım hoşunuza gider.İyi seyirler


25 Eylül 2012 Salı

Bir Tek



Japonya'ya döneli 16 gün oluyor.
Haftada birkaç kere skype'ta konuşuyoruz ananemle.

Kış için domates yaptı bir daha
tarhana yapmayacakmış çünkü varmış.

Perdeleri yıkamış.
Pikeleri kaldırmış.
Kıyafetlerimi saklamış
Ha bir de ojem televizyonun altında kalmış.
Tokamı gene perdeye takılı bırakmışım.
Yüz kremimi sürünce aklına takılmışım.

Havluları yıkamış,
halıları yıkatmış,
çarrşafları yıkamış,

Bir tek benim yastığımın kılıfını yıkamamış

Çünkü üzerinde hala kokum varmış.

Alıp yastığımı kokumla uyuyormuş.

Bir tek orada kokum kalmış.

Sanki yanındaymışım gibiymiş!

Bir tek kokum kalmış :(


-evet ağlıyorum-






Biri Abur Cubur Mu Dedi?



Yanımda getirdiğim daha doğrusu getirebildiğim yiyecekleri soranlar olmuştu.Ben videoyu çekmişim sonra unutmuşum :)

Bugün iphone temizliği yaparken gördüm.İyi seyirler


24 Eylül 2012 Pazartesi

Kitap&Dergi Alışverişi



Koli toplamayı bir kenara bırakıp azıcık alışveriş yaptık :)

İnstagram ile Pazartesi #61



instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik

*bol foto*
 Tabii ki gökyüzüne bakmadan,bulutları izlemeden geçmez benim 1 haftam.Geçen hafta şölen vardı göyüzünde.
 Ne görüyorsunuz bakalım burada?
 Jolly pasta Japonya'da yediğim en güzel pizzaları yapan yer bence.Baksanıza kıtır kıtır duruyor.
 Oruç Aruoba'nın Uzak kitabına başladım.Oruç Aruoba kitapları bir oturuşta okunacak,bitecek kitaplardan değil.Tam bir başucu kitabı bir bölüm oku ve uyu şeklinde bence.Aslında okuduktan sonra ben uyuyamıyorum ya.Tam bir beyin fırtınası yaşatıyor insana.
 Okuma hallerime karışık hasta halleri.Olduğum yerde kağıt,kalem,defter,kitap yoksa ben de yokum arkadaş!

 Önce ben bağımlısı olsum big fish oyunlarının sonra Yoshi'yi de bağımlı yaptım.Artık ipad gündüzleri bende geceleri Yoshi'de.
Bu oyunları anlatan bir yazı yazmayı planlıyorum.Bakalım :)
 Pazar sabahı erkenden uyandım.Dışarıda yağmur yağıyordu.Yoshi ve Karamel ise derin uykudaydı.Ben de Cafe de Pera cd'sini açtım.Kartpostallarımı,pullarımı,kalemlerimi çıkardım.Ve ev ile vedalaşma kartları yazdım sevdiklerime.Bakalım kimlerin posta kutusu dolacak :)
 Dün yine bir cafe çıkarması yaptık Yoshi ile.Bana Uzak eşlik etti.Ayracım sevgili İsra'dan hediye.Teşekkür ederim bir kere daha.
 İnstagramda #tepedenmoda tagı var.Ben de katıldım cafe yolunda.Dün böyleydim işte :)
 Ve resmen kolileme işlemlerine başladık.Her yer her yerde.Bir de toplanma sırasında uçuşan tozlar beni fena yaptı.Hapşurmaktan ve öksürmekten halsiz düştüm.Başım da çok ağrıyor :(
 Toplanırken eskilerden bu çantamı buldum.Oyun salonundan kazanmıştık.Japon balığı çantam :)
Ve bugün bu haldeyim.Ne yazık ki maske takmak zorundayım.Hiç sevmiyorum beni daha da hasta hissettiriyor ama cidden fena haldeyim.Maske ile daha rahat nefes alabiliyorum.

Bu hafta sağlık diliyorum herkese.Kendime de tabii :(

İşte böyle geçmiş bir hafta

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun  

23 Eylül 2012 Pazar

Thy Uçuş Kiti



Bu ara hem hasta hem de taşınma işi ile uğraştığımdan videolu postlar yayınlıyorum.Yeni evde,yeni düzende bol fotoğraflı ve bol yazılı postlar gelir umarım.

Uzun yol uçuşlarında verilen kitlere ek olarak.Terlik,yastık,battaniye ve kulaklık da veriyorlar.Bunlar uçakta kalıyor.Dilerseniz terliği alabilirsiniz ama bence yük etmeye değecek bir şey değil.Bir de bu son uçuşumda kulaklıklar da değişmiş.Artık tek kullanımlık kulaklıklar var onları da alabiliyorsunuz.Önceden büyük kulaklıklardan yani kafada taç gibi kalanlardan dağıtılırdı ve inişten önce toplanırdı.Şimdi bu kalkmış.

Neyse umarım bir fikir vermiştir.

İyi seyirler ve iyi pazarlar!


22 Eylül 2012 Cumartesi

1Q84 Kitabında Düzeltme



Bloğumu bir süredir takip ediyorsanız Murakami hakkında duygularımı biliyorsunuzdur.En son 1Q84 kitabını bitirdim.Hatta burada yazdım.

Oradaki yazımdan şöyle bir alıntı yapayım.


Bir de aslında çevirmene sormak istediğim bir şey var. Ama daha önce günlerce düşünüp,çok heyecanla yazdığım mesajıma cevap vermeyince bir daha ona yazmamaya karar verdim.(facebookta arkadaşız mesajıma heyecanla cevap beklerken gelmeyince belki yoğundur diye düşünmüştüm.2 gün sonra bir oyunda bana can yolla teklifi gelince yıkıldım)
Neyse 171.sayfada karşımıza çıkan Yamaşina ili Japonca baskısında Yamanashi bölgesi olarak geçiyor.Bu biraz kafamı karıştırdı.
Japonya'da iki tane Yamaşina şehri varmış.Biri Kyoto'ya bağlıymış,diğeri ise İshikawa bölgesinde bulunan Kanawaza'ya bağlı Yamaşina şehri.
Japon baskısında bahsedilen bölge ile alakası yok yani iki şehrin de.
Bu aslında küçük gibi görünen şey bilinçli mi yapıldı yoksa bir hata mı bilmek isterdim açıkçası.

Demişim 18 mayıs 2012 tarihli yazımda sonra kitabın çevirmeni  Hüseyin beyden bir mesaj aldım.

bu arada: Yamanashi doğru... Benden kaynaklanmıştır. Hard disk bir kez error verince öylece devam etmiş, sonraki baskılar için uyarı yaptım. teşekkürler...

Bu mesaj 16 temmuz 2012'de geldi bana

Yani bu mesajdan sonra gururlanmadım desem yalan olur.1256 sayfalık bir çeviride bulunan bir hatayı görebildiğim için saçma sapan bir hale girdim :) Yeni baskılarda düzelecekmiş durum.Hayırlısı olsun diyelim.

Ayrıca oyunu kızı oynuyormuş.Bu durum için de özür diledi.Aslında özür dilenecek bir durum yok.Sadece heyecanla yazdığım bir mesaja cevap gelmeyince böyle hissetmiştim.

Bu kadarlık şey bile beni acayip heyecanlandırdı kimbilir insanın kendi kitabının çıkması nasıl bir duygudur.



Haruki Murakami Kitapları için buraya tık tık 




1Q84 Bitti/İpucu Yok için buraya tık tık 

1Q84 Murakami Haruki için buraya tık tık


1Q84 ve Kitaplar Hakkında Azıcık Konuştum için buraya tık tık




Yoshi'nin Kırtasiye Alışverişi


Yoshi ben Türkiye'deyken mini bir kırtasiye alışverişi yapmış.Umarım hoşunuza gider.iyi seyirler


21 Eylül 2012 Cuma

Spoon Cafe


Yaşadığım yer Aino'da Spoon Cafe oldukça meşhur bir yer.Bir keki var ki namı yan şehirlere kadar gitmiş.Öğle saatlerinde yer bulmanız imkansıza yakın bir yer.Neyse 4 yıldır burada yaşamama rağmen bir kere bile gitmedik oraya.Evimize çok yakın olduğu için saçma geliyordu oraya gitmek.Neyse Nagoya'daki evi aldıktan sonra Yoshi'ye demiştim ki taşınma günümüz belli olduğu gün gidip Spoon Cafe'de kutlayacağım.Ve dün taşınma günümüz belli oldu üzerine bir de benim Japonya'ya gelişimin 5. yılıydı.Yani zaten kutlama yapacaktık.Biz 20 eylülü 2. doğum günüm olarak kutluyoruz.Yani 5 yaşındayım artık Japonya'da :)

Neyse Yoshi ile düştük yollara.

Bu fotoğraf bizim evin önünden çekildi.İleride sağda olan binanın altında Spoon Cafe. (videoyu izleyin bence :) )

Cafenin içi.Ortadaki alanda meşhur şifon keklerinin maketleri var.Toplamda 8 çeşit olmasına rağmen her gün sadece 2 çeşitini sunuyorlarmış satışa.Yani bizim gibi menüden karamelli keki seçip aa o bugün yok cevabını alırsınız bunu bilmezseniz :)

Yukarıdaki fotoğraf  benim oturduğum yerden sol tarafımda kalan manzara :)

Bu da sağ tarafımda kalan manzara.Aino istasyonu.

Bu da masamızın tepeden görünümü.Biz şifon kek set söyledik.Dün kakaolu marble ve vanilyalı kek günüymüş.Ben kakaoluyu sevdim Yoshi vanilyalıyı :) Ya da Yoshi sevmek zorunda kaldı diyelim.
Ben sıcak muzlu mocha içtim,Yoshi buzlu kahve.Merak edenleriniz olursa diye bütün bu detaylar :)

 Biz karı koca cafeye gidip bir şeyler okumaya bayılırız.Yoshi büyük ihtimalle haberleri okuyor.
Ben ise dün Şemspare'ye başladım.


Bardak altlıklarını Portekizce gazeteleri kesip elde ediyorlarmış.Çok hoş görünüyordu bence.

Ve cafeden çıkıp yan taraftaki restorana gittik.Orası bizim hemen hemen bütün kutlama yemeklerimizi yediğimiz yerdir Aino'da.

Bu restoranın şöyle bir özelliği var.Sahibi Fransız aşçısı yanında çalışan ikiz kardeşlerden biri Çin diğeri ise İtalyan aşçısı olduğu için menü çok ama çok zengin.Bir de orada garsonluk yapan bayan da pasta ve kek uzmanı.Bu yüzden ne sipariş ederseniz çok lezzetli geliyor.
Sahibi artık bizi tanıdığı için bize daha doğrusu bana özel yemek yaptı.Menüde yok aşağıdaki yemek.
 Özel çiftlik tavuklu ve bol sebzeli yemek.Cidden çok lezzetliydi
Arada yediklerimizi çekmemişim ama kapanışı karamelli dondurma ve çikolatalı kek ile yaptım.
Böylece hem 5.yılımı hem taşınmamızı hem de Aino ile veda yemeğimizi gerçekleştirmiş olduk.
Dün böyle bir gündü işte.


20 Eylül 2012 Perşembe

Japonya'da Taşınma Halleri #1

Taşınma sürecini sizlere anlatmak istedim.Çünkü Türkiye'deki sistemden çok çok farklı olacağına sizi temin ederim.
Bugünden başlıyoruz.
 Bu sabah evimize taşınma şirketinden bir görevli geldi.Görevlinin takım elbiseli ve çok kibar olduğunu öncelikle söylemem gerekir.Eve gelip odaları dolaştı.Elindeki kağıda eşyalarımızı not aldı.Kaç tane klima,yatak,televizyon,buzdolabı falan var onlara baktı.Böylece eşyalarımız için hangi aracın uygun olacağına karar verdi.Sonra oturmak için izin istedi çünkü anlatmam gereken şeyler var dedi.Öncelikle yukarıdaki kataloğu verdi bize.İçerisinde akla gelebilecek her detay açıklanmış ama bir de o anlattı bize.Yapmamız gerekenler,taşımadıkları şeyler (pet,gaz,altın ve nakit para)
Sonrasında gelebilecekleri tarih ve saati belirledik.Eşyaları kolilemeyi dilersek ekstra bir ücret karşılığında taşınma şirketine yaptırabiliyoruz ama biz tercih etmedik.Çünkü eşyaları kolilerken temizlik de yapmak istiyoruz.

 Neyse bütün detaylar konuşulduktan sonra bize 1 kg pirinç hediye etti.Japonya'da hiç ummadığınız yerden ummadığınız bir hediye alırsınız.Bankadan kağıt mendil,tapu işleri yapan yerden sabun gibi :) Bu yüzden bu pirinç beni şaşırtmadı.

 Sonrasında eleman arabasına gidip bize 50 adet koli getirdi.Şirket 50 adede kadar yeni koli eğer daha da istersek kullanılmış kolileri ücretsiz olarak temin ediyor.Taşındıktan sonra yerleşme sürecinden sonra şirket gelip kolileri geri alıyor.Hem Japonya'da çöp olayı çok kurallı olduğundan hem de böylece geri dönüşüm yapılabildiğinden sanıyorum.
Kolileri yerleştirdikten sonra hemen dışarı çıktık.Alışveriş yaparken Yoshi'ye aa koli bandı almamız gerekiyor dedim.Neden diye sorunca bana şaşırdım tepkisine.Koliler için dediğim zaman e verdi ya bize adam dedi.
İşte bu 5 senedir Japonya'da yaşayan beni bile şaşırttı.Bin kere söyledim milyon kere daha söylerim bayılıyorum Japonya'nın çalışma sistemine.Adamlar sistem ve detay adamı.Başka diyecek hiç bir şeyim yok.

Asıl taşınma süreci içinde sizi daha da çok şaşırtacağım.Beni bekleyin anacım :)

Adam konuşurken ister istemez bizim nakliyeciler geldi aklıma.Ah dedim ahhhh dedim ahhhhhh dedim.


19 Eylül 2012 Çarşamba

Biber Dolması



Yatakta yatmaktan sıkılınca koltuğa geldim.Televizyonu açınca bugün Türk yemeği biber dolması yapacağız anonsunu duydum.Hemen koltuğa kurulup bekledim.Bu programı öğleden sonra kadın programı olarak adlandırabiliriz sanırım.Bizdeki programlardan tabi ki farklı.Ülkeden,dünyadan haberler,yemek tarifleri ve gezilecek yerler tanıtılıyor.
Neyse yemeği Japon kadın pişirdi beni çok şaşırttı.Kafasına göre değiştirmiş tarifi.
Önce biberleri kesti aynı bizim gibi.Sonra bir tabakta Japon pilavının içine (yani haşlanmış pirinç) ceviz,kuru üzüm,domates,tarçın,tuz ve kaşıkla ezdiği haşlanmış nohutu ekledi.Nohutu bütün bütün değil de kaşıkla ezdi neymiş efendim hazırladığı için miktarını fazlalaştırmak içinmiş!




Sadece 6 adet biber doldurdukları için 1 küçük tencere etmedi tabi ki!Türkler çok pişirdiği için sorun yok ama bizde bunu uygulayamayız diye bir yol buldum dedi.Tencerenin içine yağ ve domatesi ekledi.Tencerenin ortasına soyulmuş yarım kuru soğan koydu ve yanlarını da kabukları soyulmuş ikiye bölünmüş patates ekledi.Böylece zeminin büyük bölümü doldu.Üzerine biberleri koydu ve yarısına kadar su koyup 20 dakika pişirdi.

İçine koyduğu şeyleri biz koymayız bu kısmı midemi bulandırsa da tencere için bulduğu yöntem hoşuma gitti.Ben de bunu uygulayabilirim bundan sonra.

20 dakika sonra Japon spiker yemeği denerken :)




Evet dolmayı çubukla yediler :)


Durum Güncellemesi



Lamy safari kalemlerimde son durum budur.Herkese renkli bir günaydın ve güzel bir gün dilemek için geldim.Şimdi yatağa geri dönebilirim.Feci hastayım bugün :(


En favori Lamy renginiz hangisi?



18 Eylül 2012 Salı

Uzak


Oruç Aruoba'nın Uzak kitabına başladım bu akşam hatta bu yazıyı yazmak için ara verdim.(18 eylül)
Az önce okuduğum satırlar beni düşündürdü ve hemen sizinle paylaşmak istedim.Önce alıntıyı yapalım.



Altını çizdiğim satırlar beni çok etkiledi ve düşündürdü.Belki de böyle bir duyguyu henüz çok yakın yaşadığım içindir.Kendimi düşündüm,vedalarımda beni arkaya baktıran şey neydi diye.Sonra defterime şunları yazdım.

-Bu duygu,bu duyguya sahip olmak,böyle bir duyguyu yaşatanının olması bence paha biçilemez.
Kaç kişi siz gözden kaybolana kadar sabırla bekler ki?

Sizi sabırla bekleyen kişi sizi karşılıksız sevendir (bence)

Siz bekleyenlerden misiniz?


17 Eylül 2012 Pazartesi

Market Alışverişimiz



Dün Yoshi ile markete gittik.Eve dönünce çantaları boşaltırken video çekmeye karar verdim.Belki ilginizi çeker diye.

İyi seyirler :)


İnstagram ile Pazartesi #60

Kimler özledi instagram yazılarını bakalım?


instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik

 Karamel hanımın sabah mahmurluğu.Uyansam mı uyanmasam mı hesabı içinde bence :)
 Rüzgardan dolayı balkonda poşet o yana bu yana gidince bizimki dikti kulakları onu izledi.
 Nagoya'daki eve gittik ya hani.İşte o gün Yoshi bahçede sigara içiyordu en son bıraktığımda sonra nereye gitti bilemedim.Yoshi'siz koydum bu eserimin adını :)
 Ve zincir olarak her yerde bulunanan Japon lokantası.
 Yeni eve yeni çamaşır makinesi :) Üstelik reklamlarında Arashi'nin Aiba'sı var.Eve gelip bir şarkı okur mu acep?
 Nagoya dönüşü molada Starbucks'a uğradık yeni bir  frappuccino çıkmış ben pek sevmedim ama Yoshi sevdi.
 2 ay arı kaldığımız için aramız biraz limoni hala yüz vermiyor bana.Ama o gün kendiliğinden kucağıma zıpladı ve 5 dakika yattı.Buzları eritiyoruz sanırım.
 Benim meşhur okuma hallerim :) Bu hallerden artık bolca görür oldum.Hoşuma gitmiyor değil hani.
 Bu da pazar okuması.Sıla'nın Joker Dvd si eşiliğinde dergi baktım.
Ve son zamanlarda en çok sevdiğim ojem.Özellikle siyah üzerinde bayılıyorum.Tırnaklarımda su yeşili üzerindeki halini görüyorsunuz.

İşte böyle geçmiş bir hafta

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun