Kitap bence çok özel bir konu. Kolay kolay kitap tavsiye etmem. Çünkü kitaba göre olmak diye bir şey var. (bence)
Her durumda, her psikolojide her kitap okunmaz. Tıpkı çok mutsuz bir anınızda Mezdeke dinlemeyeceğiniz gibi.
Bu yüzden bana kitap tavsiye eder misin maillerine cevap yazamıyorum. Karşımdaki kimdir, yaşı nedir, ne sever, ne bilir, birikimi nedir bilmeden ben al bunu oku diyemem ki!
Üstelik ben kendimi bu konuda yetkili ya da bilgili görmüyorum.
Bu yüzdendir kitap tavsiyesi olayını pek sevmiyorum.
Tanığım, düzenli takip ettiğim insanlar hariç.
Neden böyle bir giriş yaptım. Çünkü bu kitap tam bir facia!
Bumerang ödüllerinde hediye edilen kitaplardan biriydi.
Okudum, bitti ve ben hiçbir şey anlamadım. İncecik kitap aylarca süründü elimde.
Resmen işkence gibi.
Şimdi kitap okumaya bu kitap ile başlayan biri 10 yıl kitap almasa eline yeri. (bence)
Sorun yazarda mı çeviri de mi bilemiyorum ama biz anlaşamadık.
Ne birikimim, ne okuma isteğim ne de psikolojim yetmedi bu kitaba!
Başladığım kitabı bitirme gibi bir huyum olmasa, bu kadar kasmazdım kendimi.
Aranızda okuyup seven değil de, okuyup anlayan var mı?
Biri anlatsa ya bana :)
Bumerang ödülleri yazım için buraya tık tık
Okuduğum Kitaplar yazılarım için buraya tık tık
*başım ağrıyor kapağı gördükçe
Sana katılıyorum, kitap ve film tavsiye etmek riskli bişey. Sonuçta herkesin zevki, birikimi algısı farklı. Gerçi ben blogumda izlediğim filmleri yazıyorum, izleyin izlemeyin gibi (bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dimi, ama çok sevdiysem ya da sevmediysem paylaşayım insanlar bilsin istiyorum ), ama birisi çıkacakta bu ne biçim film, vaktimi aldın falan gibi şeyler söylerse üzülürüm diye düşünüyorum :). Ama bu kitabı görünce kaçıcam artık :))
YanıtlaSilAy tüh, tamda adı ne değişikmiş alıp okuyayım diye düşünmüştüm ama iyi ki uyardın :*
YanıtlaSilBence de çok haklısın, kimin nası kitaplar okuduğunu bilmeden yorum yapmak, önermek çok zor ve riskli bir şey.
olmazmı oyle kıtaplar sırf yazılmış olmak ıcınyazılan
YanıtlaSilneysen azından kendıne saygı duyup bıtıırmen bıle buuyuk br nezaket.
kıtap kaagı alarm vermıs baksana karmaşık .
sevgıler
Eskiden ben de basladigim kitabi mutlaka bitirmeliyim dusumcesi ile kendime iskence ederdim. Ama simdi bazi kitaplwrin okunma zamanlarinin oldugunu dusunuyorum. Zamaninda elimr alip okuyamadigim kitaplari bir surr sonra keyifle okuyorum. Tavsiyem sen de bunu dene. Sıkma kendini. Hatta ne yap biliyor musun, bu kitabi unut. Biraz zaman gectikten sonra tekrar eline al. Bahsi gecen kitabi okumadigim, yazarini ve cevirisini bilmedigim icin cok sey soyleyemiyorum. Cunku ceviri benim icin cok sey demek:) Okuyanlarin yorumlarini aldiktan sonra bir sans daha ver derim. Ben de ilk firsatta alip okuyacagim:)
YanıtlaSilBen de yeni okudum bu kitabı, kesinlikle düşüncelerinin tamamına katılıyorum, insanı okumaktan soğutur bu kitap:)) Ayrıca eşim de okumuştu o da bana okuyorsun ama boşuna, sonunda hiçbir şey anlamayacaksın demişti...Haklı çıktı...
YanıtlaSilKapağı çok güzel görünüyordu oysa.
YanıtlaSilBir de yazıya öyle bir giriş yapmışsın ki, "Hah kesin süper bi' kitap okuyun diycek!" diye okudum :D
Benim elimde kitap sevsemde sürünüyorki, okuma alışkanlığımı bir düzene koyamadım :(
YanıtlaSilJuan Rulfo Latin Amerika edebiyatının çok önemli bir ismi, bu eser de kült bir eser olarak kabul ediliyor. Ben de okurken zorlanmıştım, düşle gerçeğin fantastik anlatımı, zaman örgüsündeki belirsiz geçişler zorluyor ancak eserin hakkını vermeli, değeri büyük. Geniş ve telaşsız bir zamanda dura dinlene okunmalı ama okunmalı, sevgiler..
YanıtlaSilöncelikle herşey gönlünüzce olsun bilmeden kimlere ulaştınız benim gibi. 16 yaşında bir kızım var ve Japonya aşığı tam 10 senedir ve bir japonla evleneceğim diyor sırf bunun için güzel sanatlara girdi animasyon okuyabilmek ve japonyaya gidebilmek için.çok güzel bir blog olmuş en azından belkide kızımın yaşayacağı ülkeden yaşanmış bir hayat olması en başta ilgimi çeken fakat çokta beğendik haberlerinizi takip ediyoruz başarılar
YanıtlaSilSizi o kadar büyük bir istek ve hevesle takip ediyorum ki çok tatlısınız
YanıtlaSilSayenizde Japonya da olmasam bile sanki orada oluyormuş gibi geliyor bazen benimde orta okuldan beri hayalimdir Japonca öğrenip orada yaşamak şu an lise sondayım bana dua et Sergül abla.
YanıtlaSilHakikatende öyle, kitap tavsyesı rısklı, arkadaslarımın ''ayy ısl sunu oku nolur soyleydı boyledı'' dedıgı kıtaplar benı sarmayan konulara denk gelıyor genelde e halıyle ınsan muptelası olmadan bı sonrakı sayfasının merakına bınaen heyecan duymadan okumak ıstemıyor... en azından benım acımdan boye...
YanıtlaSilBen de eskiden asla bir kitabı yarım bırakamazdım. Kötü filmden tiyatrodan çıkamazdım ta ki Montaigne'i duyana kadar. Montaigne çok iyi bir eğitim almasına ve bir entelektüel olmasına rağmen okumakta zorlandığı anlamadığı kitaplar olurmuş ve bir kitabı yarım bırakmak onun için bir kabusmuş. Ne kadar kötü de olsa anlayamasa da elinde sürünse de illa bitirmeye çalışırmış. Anlayamamasını kendi eksikliği olarak görürmüş. Sonra bir gün aydınlanmış. Sanat anlayabileceğim seviyede olmalı diye düşünmüş. Anlayamıyorsam kasmaya gerek yok hop o kitabı bırakırım diye düşünmüş ve ondan sonra çok rahat etmiş. Ben de öyle yaptım. Artık bir kitabı bırakmak sorun değil. Bakmak istersen Alain de Botton'un Felsefenin Tesellisi kitabından okumuştum bunu yanılmıyorsam eğer.
YanıtlaSil