Bu ıssız şehrin sokaklarında yürürken hemen hemen bütün dükkanların kapalı olduğundan bahsetmiştim.Japonya'da ksabadan büyük şehirlere göç çok belirgin şekilde kendini gösteriyor.Bir çok şehrin yaş ortalaması çok yüksek.Gençler hep kaçışta.
Dükkanların kapalı olması bir tek sanat eserine dönüştürülmüş kepenkleri görmemize yaradı.Gördüğüm her dükkanı fotoğrafladım.Akşamına Türk restoranında karşılaştığımız Fujieda'lı bir beyden hikayesini öğrendim.
Fujieda belediyesi şehri güzelleştirmek amacı ile böyle bir proje gerçekleştirmiş.Masrafların %50 'si belediye tarafından karşılanmış.
Kimono dükkanı
Züccaciye ve yiyecek dükkanı
Yeşil çay dükkanı
Bilemiyoruz.Fujieda'ya hoşgeldiniz yazıyor sadece.
Yüncü :) Hobi dükkanı ya da nasıl adlandırsak bilemedik.
Çay paketleri satılıyormuş.
Yeşil çay dükkanı
Ve Japonların gelişimi before&after :p
Bıçakçı
Şekerlemeci
Bilemiyoruz.
Fujieda belediyesi şehre hareketlilik getirmek için uğraşıyormuş.Yeni dükkanlar açılsın diye belediye dükkanlarını 1 yıl ücretsiz vermeyi teklif ediyormuş tabi belirli bir yıl kontratı ile.Bu sayede birçok dükkan tekrar aktif hale gelmiş ama bence yolları çok uzun.
Sırada tapınaklar var yazacağım onları da inşallah :)
Kepenklerine hayran kaldım, ne kadar güzel düşünülmüş :).
YanıtlaSilÇok şirin yaa!
YanıtlaSilSerrose bak Mehmet Akif Ersoyun japonlara yazdıgı şiir yoshiyede okutursun :D
YanıtlaSilMerhum Mehmed Akif'in japonları övdüğü dizeler
JAPON’LAR
Sorunuz, şimdi, Japonlar da nasıl millettir?
Onu tasvire zafer-yâb olamam, hayrettir!
Şu kadar söyleyeyim: Din-i mübinin orada,
Ruh-u feyyazı yayılmış, yalınız şekli: Buda.
Siz gidin, saffet-i İslam’ı Japonlarda görün!
O küçük boylu, büyük milletin efradı bugün,
Müslümanlıktaki erkan-ı sıyanette ferid;
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
Doğruluk, ahde vefa, va’de sadakat, şefkat;
Acizin hakkını i’laya samimi gayret;
En ufak şeyle kanaat, çoğa kudret varken;
Yine ifrat ile vermek, veren eller darken;
Kimsenin ırzına, namusuna yan bakmayarak,
Yedi kat ellerin evladını kardeş tanımak;
“Öleceksin!” denilen noktada merdane sebat;
Yeri gelsin, gülerek, oynayarak terk-i hayat,
İhtirasat-ı hususiyyeyi söyletmeyerek,
Nef-i şahsiyi umumunkine kurban etmek...
Daha bunlar gibi çok nadire gördüm orada.
Ademin en temiz ahfadına malik bir ada.
Medeniyyet girmiş yalınız fenniyle...
O da sahiplerinin lahik olan izniyle.
Dikilip sahile binlerce basiret, im’an;
Ne kadar maskaralık varsa kovulmuş kapıdan!
Garbın eşyası, eğer kıymeti haizse yürür;
Moda şeklinde gelen seyyie gümrükte çürür !
Gece gündüz açık evler, kapılar mandalsız;
Herkesin sandığı meydanda, bilinmez hırsız.
Ya o mahviyyeti insan göremez bir yerde...
Togo’nun umduğumuz tavrı mı vardır? Nerde...
“Gidelim!” der, götürür! sonra gelip ta yanıma;
Çay boşaltırdı ben içtikçe hemen fincanıma.
Müslümanlık sanırım parlayacaktır orada;
Sâde, Osmanlı’ların gayreti lazım arada.
Misyonerler, gece gündüz yeri devretmedeler,
Ulema, vahy-i İlahiyi mi bilmem, bekler?
Merhaba Serrose,ben bir şey merak ediyorum bize geçen yıl coğrafya dersinde hocamız japonya konusunu işlediğimizde tamamen dışa bağımlı, genç nüfüs oranı düşük,yaşlı nüfüs çok gibi şeyler söyledi internete girip baktığımda da hemen hemen böyleydi yani bunlar gerçekse böyle bir ülke nasıl dinamiklerini yaratıyor anlamadım. Teşekkürler.
YanıtlaSilLalis
YanıtlaSilEvet ama buna ragmen sehir cok bos :(
Kitap Kurduyum Ben
Benim de hosuma gitti.
haruna
yaw benim bunu once anlamam lazim :) eski kelimeler cok var.
Adsiz
Uzun omurlu olmalarinin bir katkisi olabilir.Ama suanda bir donem kaybetmis durumdalar.Evlenmiyorlar ,bebek yapmiyorlar hatta calismiyorlar (yeni kusak)bu sebeple bircok sigorta sirketi batmis.Devlet bebek yapin falan diyor.Yani gelecegi karanlik diyorlar Japonyanin
Okumamıştım ben bu otsu. Şimdi okudum mutlu gezginlerin kısa hikayesini... Yine gezin inşallah..
YanıtlaSil