Koskoca temmuz ayı sadece 2 yazı ile geçmiş. Özledim buraya yazmayı. Üstelik anlatacak o kadar çok şey var ki! Okuyanı, bekleyeni az ama :) ben hala en iyi okuyucusuyum bloğumun. O yüzden kendime yazmaya devam edeceğim :) Erina'nın düğünü için İzmir - İstanbul (Sabiha Gökçen) ve Ordu uçuşları yaptık. Malum 2 uçuş arası beklememiz vardı. Bu arada ilk defa Sabiha Gökçen'e uçtuğumuz için az biraz heyecanlıydık. Üst katta Starbucks'ta biraz mola verelim dedik. Biz oturduktan hemen sonra karşımıza Yılmaz Özdil geldi. Ben aaa derken göz göze geldik. O nasıl sıcak bir selamlamadır. Koştum gittim yanına, ablam size bayılıyor dedim. Teşekkür etti. Fotoğraf çekilelim dedik, hemen aldı telefonumu eline ve selfie çekti bizi.
Telefonumu alıp ablamı aradım Facetime'dan (çünkü gerçekten seviyorlar) onu karşısında görünce çıldırdı :) Hemen koş kitabını al imzalat dedi. Alanda her yerde aradım ama bulamadım ne yazık ki. Neden yanında taşımıyorsun ki diye azar da yedim ablamdan :) Olsun ama keyifli bir anı oldu bizim için. Yoshi de kızdı bana neden kendini tanıtmadın, bloğum var demedin dedi :) Herkesin kızma tahtası oldum bir anda :)
Sonra bizim uçuş saatimiz geldi ve kapımıza doğru yürüdük. 314 ve 315 kapıları yan yanaydı. Bizim kapı 315 Ordu uçağıydı ve önünde kimse sıraya girmemişti. Buna şaşırarak kapının önüne yürüdük. Vardığımda gözlerime inanamadım. Ordu uçağı yolcuları 314 önünden sıraya girip, 315'in önüne doğru gelmişler. Yani dümdüz sıraya girmek yerine L şekli yapmışlar :) Daha uçağa binmeden kendimizi bir karadeniz fıkrasının içinde bulmuş gibi olduk.
Güzel bir uçuştan sonra sağ salim indik Ordu - Giresun Havalimanı'na biz o kadar alışmışız ki körük ya da otobüse, uçaktan inip yürüyerek alana ulaşmak biraz garip geldi bize.
Yoshi bavulları beklerken biz annemle bizi bekleyen Erina'ya koştuk. Deli kız bizi görünce ağlamaya başladı :) O an zaten videoda var.
Anlatmadığım anlar için videoya davetlisiniz efendim :) Temmuz ayı çok yoğun geçmişti. Unutmadan ara ara dönüp yazasım var, tabii sizin de okuyasınız varsa :D
Öperim :)
Karadeniz fikrasi benzetmesine bayildim:) Bence de bloğun olduğunu, senin de bir yazar olduğunu insan Yilmaz Ozdil'le paylaşmaz mı? bence Okan Bayülgen gibi o da okurdu bloğunu kesin. Böyle hayat dolu yazilarini dört gözle bekliyorum...
YanıtlaSilGünaydın Sergül,
YanıtlaSilYoutube da uzunca bir süre öne tesadüf karşıma çıkmıştı ev turu videosu, o sayede seni takip etmeye başladım. Ve seni çok ama çok sevdim. Hep güler yüzlü, dobra birisin..
Pek kitap okuma alışkanlığım yoktu, senin sayende kitap bağımlısı oldum ve diyebilirim. Kendimi tanımama vesile oluyorlar ve yeni şeyler öğrenmenin yaşı yokmuş cidden :). Bunun için sana teşekkür ederim.
Senin sayende de ablanın da videolarına göz atıyordum, şimdilerde ikinizin de kanallarında acaba yeni bir şeyler paylaşmışlar mı, o güler yüzlerini görebilir miyim diye sabahları pc açınca ilk işim youtube'a bakmak oluyor.
İnşallah bir gün seninle yüz yüze gelip tanışma şansımda olur :)
Anneannenin ve annenin ellerinden öpüyorum. Ablana, çocuklarına ve herkese selamlar..
Yüzünden gülücükler, kalbinde de sevgi hiç eksik olmaması dileğiyle. Kocaman öpüyorum yanaklarından.
Not: sana buradan ulaşıp duygularımı dile getirebileceğimi düşündüm. Yorumumu paylaşmazsan sevinirim.
.
YanıtlaSilUzun süre bloga girmeyip, girip kitap okurcasına toplu okuyorum yazdıklarını sen ne kadar güzel kalpli bir insansın. 4 seneyi geçti galiba seni takip etmeye başlayalı. Sen doğallığından hiç birşey kaybetmedin ben sana olan ilgimden. Umarım birgün karşılaşma fırsatı bulurum. Seviliyorsun ablam...
YanıtlaSilaşkolsuuun, nasıl bekliyoruz senin yazılarını biz, her gün girip bakıyoruz yeni yazı var mı diye:) ERina'nın evleneceğini kaçırmışım ama, Ordu'da olduğunu yamzıştın ona şaşırmıştım ama demek onunla ilgili, düğünü merakla bekliyoruz, sevgiler:)
YanıtlaSilGüncelleme görünce çok sevindim. Ellerine sağlık. Hem youtube hem de burayı severek takip ediyorum.
YanıtlaSilYazılarını okuyanlar da bekleyenler de çok emin ol. Yeni yazı paylaşımını görünce mutlulukla koştum buraya. Bu arada ben Konya Havalimanı'ndan alışkınım uçaktan inip yürümelere. :))
YanıtlaSilKitap okumadigim zamanların boşluğunu senin yazilarinla dolduruyorum ona göre çok boslama buraları 😉
YanıtlaSilMerhaba sergul😁😁😁 bir daha bu kadar ara verme lutfen sürekli yazi gelmismidir diye bakmaktan elin Nasir tuttu😂😂😂😂 seni çok seviyorum ...💕💕💕
YanıtlaSilBlogun yerini hiç birşey tutmuyor benim için. Özlemiştim. Sevgiler
YanıtlaSilOlur mu hiç?heyecanla takip ediyoruz.Biz de merak ediyorduk neden yazmadığını☺️
YanıtlaSilBenim çok okuyasım var yine yazılarını, yokluğun çok belli oluyor Sergül abla. Hoş geldin, iyi ki döndün yeniden buralara. Eskilerden bir sen mi kaldın ne? :) Buraları bizi yazısız bırakmazsın inşallah. Seni-sizi seviyorum. Yazıları daha az beklemek sanırım videolarında seni bol bol görebilmekten de ötürü ama farkettim ki yazılarını tahminimden çok özlemişim. İyi ki varsın, Bursa'dan çok selamlar :) <3
YanıtlaSilBale Akademi Türkiye’nin en çok tercih edilen bale kursu, Mini Bale, Klasik Bale, Yetişkinler İçin Bale, Konservatuara Hazırlık Eğitimi uluslararası eğitim standardı, öğrenme garantisi.
YanıtlaSilhttp://www.balekursu.com.tr/
#balekursu #balekursları #baleeğitimi
blog başka kuzum diğer mecralarda kısa kısa görsekte blog da okumak bir başka.. içine sine sine oluyor buralar.. ilk gözağrılarımız nede olsa.. bende bakmaya okumaya devam ediyorum.. yorum yapmakta zorlanıyorum ama hep buralardayım.. sevgiler ♥
YanıtlaSilSergül Abla başta sen olmak üzere aileni(Erina abla Yoshi Abi Şahin Abi Annen ve akrabaların) çok sevdim hepinizi çook güzel insanlarsınız Hep mutlu olun inşallah:D daha çok youtube tan takip ediyorum fakat blogtan okumanın yeri tabiki ayrı:D kendine iyi bak ablacım
YanıtlaSilSergul, cok guldum ucak kapisi muhabbetine. Videolarina, bloguna, sana bayiliyorum ben. Sevgiler.
YanıtlaSil