25 Nisan 2023 Salı

Defterimden Notlar: Ne Hissettirdiğin Aklımda Hala


             Dünyanın neresinde olursan ol "sanırım" yaşlı insanlar en kibar insanlar oluyor. Göz doktorunun bekleme salonundayız. Bir anne iki üç  yaşlarındaki oğlu ile oynuyor, tahminime göre kontrole gelen on yaşlarındaki kızı. Kız beklemek istemiyor, sıkılgan. Sürekli hemşireleri kontrol ediyor. Bu arada erkek kardeşi oyuncaktan sıkılıyor. Japonya'da hemen her klinikte, bankada, araba galerisinde ve restoranlarda çocuklar sıkılmasın diye çocuk bölümü oluyor. Oyuncaklar, kitaplar, dergiler bulunuyor. Çocuk heyecanla seçtiği oyuncaktan sıkılıyor. Her anneyi zor duruma sokan o malum son geliyor yani. Oyuncaktan sıkılınca ortalıkta koşmaya başlıyor. Annesi mahçup bir panikle peşinden koşmak için ayağa kalkıyor ve sadece annelerin yapabileceği bir çeviklikle oyuncağı yerine bırakıp oğlunun ardı sıra gidiyor. Küçük bey henüz konuşamıyor gibi. Sesler çıkıyor ağzından ama anlayamıyorum. Gerçi sonradan öğrenilen her dilde çocukları ve yaşlıları anlamak çok zor.  Çocuklar yarım, kendilerince, yaşlılar ise hızlı ve şiveli konuşuyorlar. Bu sebeple benden  kaynaklı da olabilir. 
        Tam bu sırada iki yaşlı teyze giriyor odaya. Şık giyimli ve makyajlılar. Bazı yaşlılar her gününü bir davet şıklığında geçirmeye adıyor kendisini. Bu ayrım hangi noktada başlıyor bilemiyorum. Belki gençliklerinde de böylelerdir. Bunun üzerine bir araştırma var mıdır acaba?
Odanın başından "onegaishimasu" diye seslenerek girdiler. Onegaishimasu "rica edeceğim" şeklinde çevrilebilir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Japonya'da da devir ve düzen değişti. Eskiden doktor,öğretmen, hemşire saygı duyulan meslek gruplarındandı. Ama günümüz dünyasında ne yazık böyle değil. Japonya'da sana para ödüyorum bu yüzden saygı duymak zorunda değilim gibi bir bilinç oluşmuş. Bu yüzden büyük saygı kayıbı var. Bu meslekler de neredeyse "hizmet sektörü" başlığı altında toplanacak. Bu yüzden eskisi gibi güçlü, sert, tavırlı doktorlar, öğretmenler kalmadı artık. İki yaşlı kadın  kibarca  danışmaya  doğru yaklaşıyorlar.Saygılı tavırları danışmadaki görevli kızı etkilemiş gibi görünüyor. Onlara kocaman gülümseyerek, uzattıkları belgelerini alıyor.
  Tam bu satırları yazarken Kato San sesiyle sıçradım. Beni çağırıyorlar sandım, değilmiş. Kato soyadı Japonya'da en fazla kullanılan soyadları sıralamasında ilk ona giriyor. Bu yüzden her an her yerde bir Kato'ya rastlamak mümkün.
     Yazlık şort ve tişört giymiş bir bey giriyor içeriye. İlk bakışta otuz beş ile kırk arasında olduğunu düşündüm. Soyadımız aynı. On senedir Japonya'da yaşadığım halde hala iyi değilim Japonların yaşını tahmin etmede. Bir de bence bu öğrenilecek ya da iyi olunması gerekilen bir yetenek de değil. Beceremediğim içim kötülediğim düşünülmesin. Ben bile böyle hissettim yazdığımı okuyunca ama gerçekten öyle değil. Bu Japonlar güzel saklıyorlar yaşlarını. Bir Japon arkadaşım "aklına gelen sayıya on yaş eklersen Japonların yaşını bulursun" demişti. Çünkü Japonlar yabancılar için bu taktiği uyguluyormuş tabii tersi bir mantıkla. Akıllarına gelen yaştan on yaş siliyorlarmış. Özellikle yabancı erkekler sakalları sebebiyle çok yanıltıcı olabiliyor. Benim onsekizlik kuzenimi sakalları yüzünden yirmilerin sonlarında sandıkları çok oldu. Japonlar yabancıların yaşını tahmin etmenin zor olduğu konusunda hemfikir sayılabilir bence. 
    Ben bu düşüncelerde gezerken doktorun odasında bir yaşlı ve yardımcısı gibi görünen ama kızı da olabilir tabii iki kadın çıkıyor. Yaşlı olan kadın iki adımda hemen yorulduğu için kapı önündeki sandalyeye bırakıyor kendini. Yaşlı kadın oturur oturmaz, yan sandalyede oturmakta olan genç kadın hemen ayağa kalkıp yer veriyor orta yaşlı kadına. Ve salona şöyle bir göz gezdiriyor. Sadece benim yanımdaki sandalye boş olduğu için oraya oturuyor. 
-----------
Bu noktada adım söylenildiği için defteri, kalemleri hızla çantama atıp, doktorun odasına geçtim.
--------


Bir sinirle çıktım doktorun odasından. Daha önce bir doktor odasında bu kadar sinirlendim mi onu düşünüyor düşünüyor bulamıyorum. Hem beni çok beklettiler, hem benden sonra gelenleri önce aldılar ve tüm bunların üzerine bir de doktor beni çağırırken Kato Seru dedi. Sergyu-ru oluyor adım Japonca harfler ile yazınca. Tamam bu bilgiyi unutun zaten sevmiyorum güzelim adımın bu hale dönüşmesini üzerine doktor saygısızlık yapıp adımı okumayı yarıda kesince iyice delirdim. Ayağa kalkarken "gyuru" diye ekledim. Duydu mu emin değilim.
Bu kadar sinirlenince ne mi oluyor. Ters ters oturuyorum sadece, asla doktor ile muhattap olmam bir daha. Zaten burası bir alışveriş merkezi içerisinde bulunan bir göz doktoru. Birinci kattaki lens mağazasından hızla lens alabilmek için konulmuş bir şey buraya bence. Doktorun kontrolü bitince hızla ve öfkeyle reçetemi alıp birinci kata kadar adeta uçarak gittim. Önce lens mağazasına uğradığım için onlar bir dosya veriyorlar. O sinirle aklıma reçetemin fotoğrafını çekmek geldi. Bazen şaşırıyorum kendime nereden akıl ettim ben bunu diye. Bir hışım mağazaya girip, dosyayı verdim. Verirken de doktorun tavrını, bekletildiğimi ve saygısızlık yapıldığını anlattım. Bir daha asla buraya gelmeyeceğim deyip çıktım, on senedir müşterisi olduğum mağazadan. 

22 Mayıs 2017 Pazartesi
   
 Bu yazıyı tam altı sene önce yazmışım. Kalemlerimi, defterlerimi özlediğim için ortaya çıkardım yine hepsini. Çantamda taşıdığım defterlerimden birinden çıktı. Okur okumaz o ana geri döndüm. Bekleme odasındaki diğer hastalar asla gelmiyor şu an gözümün önüne. Doktorun da yüzü belli belirsiz hafızamda ama bana ne hissettirdiği o an gibi içimde. Hani bir sözü var ya Maya Angelou'nun “İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar.” 


İşte bugün içime, öfkeme ve gücenmişliğime bakınca bir kere daha anladım bu sözün doğruluğunu. Böyle bir an yaşadığım için üzgün ama bu anı defterime not aldığım için çok mutluyum.
25 Nisan 2023 Salı

Yazıyı düzenlediği için @murekkepkorsani 'na çok teşekkür ederim. Instagram hesabını incelemeyi unutmayın 

29 yorum:

  1. Kalemin keskin, yolun uzun olsun. Doktorlar bazen çok tuhaf olabiliyor. Özellikle özel yerler. Ama ne güzel yazmışsın. :)

    YanıtlaSil
  2. Yüreğine sağlık demek istedim nedense o anki hislerini hayat akışını ne güzel ifade etmişsin sanki bir kitap okurcasına okudum

    YanıtlaSil
  3. Seni ünlü biri sandı belki, Brad Pitt'e de BURAPI diyorlar sonuçta.

    YanıtlaSil
  4. Seni ünlü biri sandı belki, Brad Pitt'e de BURAPI diyorlar sonuçta.

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel yazmışsınız. Blogunuzu ilk okumaya başladığımda liseye gidiyordum. Özlemişim. O günlerde gibi hissettim birden. Öğretmenim, ne güzel değinmişsiniz. Umarım kaybettiğimiz saygınlığımızı geri kazandığımız günlere dönebiliriz dünyanın her yerinde. Teşekkür ederim kendi adıma.

    YanıtlaSil
  6. Çok özlememişim bu blog yazılarını ya ❤️ Canım Sergül ablam

    YanıtlaSil
  7. Bunca yılın birikimi olan müthiş kitap okuyucu olmanın faydasıdır sanıyorum ki, okudukça gözümdeki tüm olayı canlandıracak kadar merak uyandıran bir üslup var yazıda bir de üstüne üstlük belirtene kadar önceki bir olay olacağı aklımın ucuna gelmedi 🥹 bir kitap mı çıkarsak fikrini sunmadan da kendimi alıkoyamıyorum 🥹

    YanıtlaSil
  8. Sen yolun neresinde olursan ol, ben seninle yola devam edeceğim inşallah. Yoluna güzel insanlar çıksın. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. Türkiye ile kıyaslamak isterdim de neyse ki az çok biliyorsun.Bu yaşadığın 6 yıl önceymiş,acaba değiştimi ki doktor diye düşündüm bir an😄Bu arada sanki bir romandan alıntı okudum gibi de geldi 😀heyecanla okudum ,iyi geldi teşekkürler ❤️

    YanıtlaSil
  10. İlk yazının sonunun geldiğini dahi anlamadım kitap okur gibi devamını bekledim ve bir anda bugünün tarihine gelmek beni şaşırttı. Çok keyifliydi teşekkürler Sergül..

    YanıtlaSil
  11. Bugün sanıp geçmişe gitmek dikkat çekiciydi ve güzeldi.💐 İnsanlara hissettirdiklerimiz, insanların hissettikleri haklısınız daha kalıcı kesinlikle.👍🏻

    YanıtlaSil
  12. Çok seviyorum bende o sözü. Ne kadar doğru, insan ne hissettiğini nasıl hissettiğini asla unutmuyor. Sevgiler cınım 🥰

    YanıtlaSil
  13. Okurken kısa film gibi her şey herkes gözümün önünden geçti ne güzel yazmışsın 🥰

    YanıtlaSil
  14. Ne diyeceğimi bilmiyorum. O ana gittim.

    YanıtlaSil
  15. Sergül çok gerçekçi yazmışşın okurken o odayı hayal ettim ve kitap yazsan kesin alıp okurdum. Sen hep yaz yol arkadaşların hep okur 🙏🥰Sezen

    YanıtlaSil
  16. Ben kitaplığımda Sergül Kato yazan bir kitap görmeyi istiyorum...

    YanıtlaSil
  17. Canım Sergül ❣️

    YanıtlaSil

  18. İnstagramdan yazdıklarını okumayı sevsemde, bloga tekrar gelince şunu hissettim instagram sesli kitap gibi blog mis kokulu, sonraki sayfanın ucunu tutmuşta okuyormuş gibi. Özlemişim ne iyi ettin🧡

    YanıtlaSil
  19. Üslubun,kişilerin karakter analizin çok başarılı…okurken biraz daha sürsün istedim…Bugün çok yorulduğum için üzülsemde kitap okumadan uyumayı düşünüyordum…şuan o üzüngünlüğüm geçti…kalemine sağlık…

    YanıtlaSil
  20. Çok hoşuma gitti sanki oradaymışım gibi 💗🧿👍

    YanıtlaSil

  21. Harika bir yazı olmuş severek sonunu merak ederek okudum. Bana hissettiğim acı insanlarin söylediklerini ve yaptıklarını hatırlatıyor ama senden kendim için affetmeyi öğrendim. Sanki o insanlari kafamın içinde surekli taşıyordum. Şimdi ise sadece kendi yoluma bakiyorum.

    YanıtlaSil
  22. Geçmiş ve hisler...😊❤

    YanıtlaSil
  23. O kadar doğru ki, asla olaylar hatırlayacak bir hafızaya sahip değilim. Kin de tutamam, yorulurum. Ama beni üzen o kişiyi görünce o his dipdiri gelir konar içime.

    YanıtlaSil
  24. Geçmişe yolculuk ettik sayenizde, o yıllarda, yani altı sene önce, benim lise yıllarıma tekabül ediyor. :)
    Üslup harikaydı, özlemişiz hikayelerinizi.
    Dilerim yolumuz hep güzelliklere çıksın! Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  25. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://lensoptikal.com/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
  26. Anı evet ama kısa hikaye tadı bıraktı bende, bir daha, daha uzun olsa severek okurum :)

    YanıtlaSil
  27. Bu kadar basit bir olaya neden bu kadar sinirlendiniz anlayamadim.. yabanci bir ulkedesiniz insanlar sizin adinizi dogru soyleyemeyebilir dili donmeyebilir? Adam isminiz zor ve degisik geldigi icin devamini getirememis olabilir. Kaldi ki yogun bir doktor sanirim sizden once birileri girmis sira varmis falan diyosunuz. Durup iki saat adinizi mi heceleyecekti onca yogunlugun arasinda? Zavalli adam bi de trip yemis sizden haberi olmadan..

    YanıtlaSil
  28. Bir romanı soluksuzca okursunuz ya, yaşadığınız anı unutup da öylece o romanı yaşarsınız. Yazınızın verdiği his de öyleydi benim için.

    YanıtlaSil
  29. Ben bu durum sadece Türkiye de var sanıyordum. Saygı konusunda zirvede gördüğümüz Japon halkı bile bunu yapıyorsa saygısızlık evrenselleşmiş gidiyor. Ne diyelim, insanın olduğu yerde herşey var.

    YanıtlaSil

Vakit ayırıp fikrinizi belirttiğiniz için teşekkürler
Hakaret veya konu ile alakasız olmadığı sürece bütün yorumlar yayınlanır

Sevgilerimle
Sergül