17 Nisan 2014 Perşembe

İçimdeki Ben


İçimdeki ben melankolik olur kimi zaman.
Yeterince takip edenler bilir zaten bu durumu.
Bazıları arabesk, bazıları ise gereksiz bulur.
Çoğunlukla başkalarının beni 'nasıl' bulduğu umurumda olmaz.
Fikir beyan edeni tanıyıp, tanımadığıma veya tanıyorsam da ne kadar önemsediğime bağlı çoğunlukla.
Ama kimi kandırıyorum (kendimi) yine de takmadan edemem.
Blog yazmak 'kendim için başladığım ve kendim için' devam ettiğim bir şey.
Seviyorum burada olmayı... (evet hala)

Bazen kimlerin takip edebildiğini kontrol etme isteğim oluyor.
Yani akıllısı, delisi, iyisi, kötüsü toplanmasa burada diyorum.
Ben gibi, bana benzerleri kabul etsem sadece diyorum.
O zaman da 'yolumuzun kesişebilme ihtimali olan kişileri' bilmeden uzaklaştırmış olurum korkusu yaşıyorum.
Kırıla kırıla, kırılmamayı öğrenmeli insan, ki öğreniyorum da.
Ama 'melankolik yan' ağır basınca kaldıramıyorum hiçbir şeyi.

Böyleyim işte kendi derdim yetmezmiş gibi başka dertler de edinirim kendime.
10 gündür Mc Donalds'ın reklamlarında geyşa gösterildi diye moralim bozuk.

Bir geyşa programında 'telefon ile görülmemiz yasak, taksiye binmemiz yasak, fast food restoranlarına girmemiz yasak' diye anlattıklarında hoşuma gitmişti.
Gelenekleri gelenek gibi yaşatmaları.
Paranın her şeyi son zamanlarda satın alabilmesine gıcığım.
Bütün her şeye inancım kayboldu reklam yüzünden.
Aslında reklam taşıran son damla oldu.

Paranın; aşkı, evliliği, dini, siyaseti, gelenekleri, arkadaşlığı, dostluğu hatta aile ilişkilerini satın alabilmesine gıcığım!

Çok gıcığım hem de!

Başka şeylere de gıcığım tabii!

Kim olduğunu bilmediğim insanların 'onu neden yazdın' 'bunu neden yazmadın' şeklinde beni sorgulamalarına da gıcığım!

Yazdığım da bana, yazmadığım da!
Ne zamandır burada ya da diğer sosyal hesaplarımda ne paylaşacağıma siz karar verir oldunuz?
Üstelik bunu kendine hak gören insanları tanımıyorum!
Bazılarınız benim için 'nickname' bazılarınız ise 'profil fotoğraflarınızdan' ibaretsiniz.
Ama beni böyle sorgulayan insanları tanımıyorum.
Öncesinde hiçbir iletişimimiz olmamış.
O beni takip ediyormuş ama benim bundan haberim yok.
Sonra bu kişi bir anda kendinde beni sorgulama, yargılama hakkı buluyor!
Ben ne yaptım da bu hakkı size verdim?

Gene aynı şey sayılabilecek bir örnek.
Günün birinde biri gelip bana diyor ki
Eskiden videoların daha güzeldi, şimdi bozdun.
İsmi tanımıyorum, fotoğrafı bilmiyorum.
Demek ki daha önce hiç yazışmamışız. Ama o beni hep izlemiş.
Ve güzel şeyler yaparken orada değilmiş.
Ne zaman ona göre güzel olmayan bir şey yapmışım.
Hemen hakaret etmek ya da eleştirmek için orada hazır olmuş.
Hayat ne zaman böyle bir şey oldu?

İyi yapana, güzel yapana destek vermek yok ama iş hakaret etmeye ya da eleştirmeye gelince herkes hazır asker.

----

Böyle yazıların sonunu hep aynı şekilde bitiresim geliyor.
Beni 'gerçekten' okuyan, izleyen insanlar benim için gerçekten çok kıymetliler.

Evet bu aralar 'gerçeklik' duygusuna takmış olabilirim.
Çünkü aslında hepimizin 'gerçek kişilere, gerçek ilişkilere ve gerçek duygulara' ihtiyacı var.
Ve bu bir şekilde kaybedilmiş durumda.
Bu yüzden ben bulabildiğim her 'gerçekliğe' sıkıca sarılmış durumdayım.

Hala hayatımda paranın satın alamayacağı şeyler var.
Şükrediyorum. 

Sadece bu geliyor elimden.


İçimden geldiği gibi yazdım yine!

Canını sıktıklarım,
vaktini çaldıklarım affola!




30 yorum:

  1. herseyın pırıl pırıl goruldugu zamanlar gelsın ozman hepımız ıcın ..

    YanıtlaSil
  2. Başarılı olduğun zamanları görmeyip fırsat kollayarak anında kötü yanı yakalayıp eleştiren fesatlar insanlar. Cidden bu insanlar sinir bozucu.

    YanıtlaSil
  3. ne dogru yazmissin.. zaman zaman benimde bu sekilde hissettigim oluyor. sonra geciyor..umarim seninde gecer.. fazla yorum yazmasamda severek takip ediyorum.. sevmesemde,kimseyi elestirme hakkini kendimde bulmuyorum, ne haddime.sevmiyorsan takip etmiyeceksin, zorla degil ki.. sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Super, iyi ki yazmissin sevgili Serrosa, sevgiler

    YanıtlaSil
  5. "Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir Dünyada,kendin olarak kalabilmek,dünyanın en zor savaşını vermek demektir.
    Bu savaş bir başladımı,artık hiç bitmez!"

    Merhaba, sanırım Doğan Cüceloğlu'nun Savaşçı kitabındandı alıntı yaptığım yer.

    Okur için ayrı kişi, yazar için ayrı. Anne için başka baba için başka arkadaşlarım için başka patronum, çalışanım, kocam, eşim için başka vs. vs. liste uzar gider.
    Blogunuzu takip ediyorum ama çok yorum yaptığım söylenemez. Bir defa yine tartışmalı bir videonun ardından yazmıştım size. :)
    Herkes için başka bir şey olmaya başlayınca insan kendi olmuyor herkesi mutlu etmenin malesef bir yolu yok.

    Birde bakmışsın bambaşka bir sen. İnsanlar birbirlerinin farklılıklarını bakış açısı ve yaşantısı her ne olursa bunları kabul etmeye başladıktan sonra mutlu oluyor.
    Bunu bir savaş olarak değerlendirenlerdenim bende. Ve bence siz bu savaştan galip çıkmalısınız. İçinizden geldiği gibi.... Sevgilerle,

    YanıtlaSil
  6. Yazılarını okurken bazen sende ki bu koca yüreğe hayranlıkla okuduğumu fark ediyorum... herseye rağmen azmine sabırla göğüs germene hayranım. .. insanlar yazdıklariyla kendi seviyelerini gösteriyorlar. .. ve elde edemedikleri hayal ettikleri hayatı başkasınin yaşadığını görünce hircinlik yapıp saldırıyor. .. Bütün bu pervasiz insanlara rağmen bizi yazılarından mahrum bırakmadıgin için tskler. .. lütfen keyfini kaçırma senin gülen yüzün çoğu zaman kötü günlerde beni hayata döndürüyor. ..

    YanıtlaSil
  7. Harikasın,boşver onları,başkaları ne der düşüncesi ile yaşanmamalı.takipteyiz efenim sevgiler <3

    YanıtlaSil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  9. Bu blogun en sevdigim tarafi hep oldugun gibi olman, bu yuzden sen oldugun gibi olmaya devam et ve gereksiz seyler icin kendini uzme sakin, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  10. bu güne kadar hiç yorum yazmış değildim, en azından bu mecrada; bir iki youtube videosu hariç, ama sanırım derdinizle dertlenmek istedim ya da aynı melânkoli hali bende de mevcut.size 'amaan boşver bu insanları' demeyeceğim çünkü ben öyle dedim diye siz gerçekten öyle yapacak değilsiniz ve yapmak da kolay değil fakat sosyal medya denen şey insanlara o denli rahat yorum yapma ve hakaret etme imkanı sağlıyor ki,ne yazık!, bize sanırım bu çağda bunlara karşı kalkan oluşturma şansı kaldı sadece.umuyorum daha fazla çirkinleşmez kimse ve siz de o kalkana sığınabilirsiniz amma velâkin insanların tavırlarına üzülebilmek de 'bir şeydir'.hiçbir şeyi takmayan o fazla umursamazlardan olsaydınız ne olurdu halimiz? :) demem o ki, hassas kalabilmek ve üzülebilmek gerçekten insanı çok yıpratan ama dozajı ayarlanabilirse insanı insan yapan şeyler.
    ne kadar olabilirsem belki 3-5 dakika yol arkadaşı olmak istedim size, belki hiç teselli edemedim ama dediğim gibi teselli etmek değil derdinizle dertlenmek istedim vesselâm.
    siz benim en çok görmek istediğim ülkelerden biri olan japonya'yı araştırırken videolarını gördüğüm ve izlemekten ziyadesiyle zevk aldığım; belki hiç tanışmayacağım ama dünyanın öbür ucunda 'tanıdığım' bir ahbabımsınız.umuyorum hayat önünüze çok mutlu olacağınız yollar çıkarır..
    gereksiz çok uzattım sanırım, ben olsam kendi yorumumu okumazdım o derece :) ama nasip bu güneymiş, rast ve kolaygele.. belki yine görüşmek üzere..

    YanıtlaSil
  11. Merhaba yazılarınızı yaklaşık 2 aydır takip ediyorum ayrıca geriye dönük yazılarınızın da bir cogunu okudum. Sessiz takipcilerinizdenim. Okumak o anki ruh halinizi mutluluğunuzu veya mutsuzlugunuzu paylaşmak bana iyi geliyor sebebini bölmesinde. Sanki binlerce km uzakta bir arkadaşım var ve hergün benim için yazılar yazıyor. Bunu elimden alacaksınız diye bir korku sardı şimdi içimi.umarım hep devam edersiniz . Ben Ayseli. Ve hep burda olup sizi takip etmek istiyorum.

    YanıtlaSil
  12. Evet size gerçekten hak veriyorum bence çok iyi işler yapıyorsunuz ki bunu söylemem bile gereksiz çünkü siz bunu biz size aferin diyelim diye değil hoşunuza gittiği için yapıyorsunuz bize sadece takip edip desteklemek düşer :) ama işte bazı insanlar malesef herşeye maydonoz olmayı kendi istekleri doğrultusunda yaptırmayı seviyor ve bazılarıda kıskançlıklarından hakaret ediyor sizin gibi daha önce blog yazan kişileri takip ediyordum ve o kişiler iyi işler yaptıkça eleştiri hakaret gibi birçok şeye maruz kaldılar ve bloglarını kapattılar ve ne oldu gerçekten güzel şeyler ortaya koyan insanlar birkaç gereksiz yüzünden mutsuz oldu ama lütfen siz o gereksizlere önem vermeyin sizide kaybetmeyelim :) size hayranım üslubunuz neşeniz lütfen moralinizi bozmayın bu arada bende aydın sökeliyim ama afyon sandıklıda yaşıyorum sizi takip etmek en büyük eylencem hayatınız hep mutlu geçsin :)

    YanıtlaSil
  13. Az evvel bloguma benzer hisleri yansitan bir yazi ekledim ve hemen sonrasinda bu yazini gormek tevafuk oldu. Evet Sergul, dedigin gibi, kirila kirila kirilmamayi ogreniyor insan. Takma.

    YanıtlaSil
  14. Hiç canını sıkma sergül abla en iyisi içinden geldiği gibi yazmak değil midir zaten bu yazın çok güzel olmuş çok kitap okumanın vermiş olduğu bir şey sanırım cümleleri çok güzel kuruyorsun.

    YanıtlaSil
  15. İnan bende okadar gıcığım bu devirde insanların para için yapamayacağı şey yok bazen Allah karşımıza her daim iyi insanlar çıkarır inşallah sen kendini üzme Sergül abla ne paylaşmak istersen ne yazmak istersen hepsine tam gaz devam et olur mu şevkini kurmalarına izin verme seni me zamandır takip ediyorum senin sayende Japonya ya gitmiş oldum sanki oranın en küçük çerezinden tut en büyük tapınağına kadar herbirşeyi o kadar ilgi çekici buluyorum ki♡.♡♡.♡

    YanıtlaSil
  16. (¯`'·.¸(♥)¸.·'´¯)
    Sᴇʀɢᴜʟ Kᴀᴛᴏ&Yᴏsʜɪ Kᴀᴛᴏ
    (¯`'·.¸(♥)¸.·'´¯)

    YanıtlaSil
  17. İnsan hissettiği sürece var. Şükür ki, hâlâ yanlışları gören, yazan senin gibi insanlar var klavyelerin başında. Bu devirde her şey satılık. Bazen içten bir gülümseme için bile ödeme yapmak gerekiyor. Özetle Ablacigim, vaktimizi çakmak mı ? Iyi ki yazmissin! Iyi ki hatırlatmışsın! :)

    YanıtlaSil
  18. Bir geyşanın anıları kitabını yeni okumaya başladım, merak ettiğim şeyler üzerine sana bir mail atmayı planlıyordum :)
    Seni yada bir başkasını tanımadan yargılamaları çok itici, küçük beyinli insanları takmamak lazım.
    Sevgiler :)))

    YanıtlaSil
  19. Sevgili Sergül yazılarını ve videolarını epeyden beri takip ediyorum.Bir kere bile aklımdan senin hakkında kötü bir düşünce geçmedi.Benim gibi seni takip eden bir çok insan da benim gibi düşündüğünü sanıyorum.Arada bir böyle insanlar çıkmayacak mı?Neden mi yapıyorlar,çünkü onlar senin kadar sosyal,deneyen,okuyan,paylaşan olmadıkları için...Lütfen böyle insanlara mahal verme,sen kendin için yap herşeyi ne eksik ne fazla..Eşinize ve size Sevgilerimle Neslihan Şahin

    YanıtlaSil
  20. İçinden geldiği gibi yazmışsın yine. İşte bu yüzden yazılarını okumayı seviyorum. Taa en baştan başladım okumaya. Kim bilir ne zaman biter?
    Bitmesin :)

    YanıtlaSil
  21. Merhaba, ben de senin yazdığın gibi bloguna hep giriyor okuyorum. Yorum yazmadan ve bugüne kadar yazdığın her yazı çok derin ve içten geliyor bana. başkalarının dediklerine çok dikkat etmemeye çalışmak insanlar için hem zor hem kolay galiba, hangi yolu seçeceğimizi bilmeliyiz. :D
    sosyal medya araçlarında çok dolaşan bir resim var karı koca eşeğe biniyorlar insanlar ne acımasızlar, iniyorlar ne salaklar, karısı biniyor light, kocası biniyor ne kadar görgüsüz diyorlar, insanlara birşey beğendirmek zor. o yüzden içinden geldiği gibi ol. umarım bu melankolik halinle bile eğleneceğin çok şey bulabilirsin :D:D:D

    YanıtlaSil
  22. Merhaba, ben de senin yazdığın gibi bloguna hep giriyor okuyorum. Yorum yazmadan ve bugüne kadar yazdığın her yazı çok derin ve içten geliyor bana. başkalarının dediklerine çok dikkat etmemeye çalışmak insanlar için hem zor hem kolay galiba, hangi yolu seçeceğimizi bilmeliyiz. :D
    sosyal medya araçlarında çok dolaşan bir resim var karı koca eşeğe biniyorlar insanlar ne acımasızlar, iniyorlar ne salaklar, karısı biniyor light, kocası biniyor ne kadar görgüsüz diyorlar, insanlara birşey beğendirmek zor. o yüzden içinden geldiği gibi ol. umarım bu melankolik halinle bile eğleneceğin çok şey bulabilirsin :D:D:D

    YanıtlaSil
  23. Ben de öyle google'dan karşıma çıkan bir post okudum ve hemen en baştan okumaya başladım. Yazdıkların samimi geliyor, bir iki gün okumazsam arar oluyorum.

    Evet hiç karşılaşmadık ve büyük bir ihtimalle de hiç karşılaşmayacağız ama seni okumak, fotoğraflara bakmak ve her zaman katılmasam da (ki herkes her zaman aynı şeyi düşünse dünya biraz sıkıcı olurdu belki) fikirlerini okumak beni için önemli.

    Bazan insana oluyor öyle bir ruh düşüşü ama inşaallah çabuk çıkarsın, herşey güzel olur, iyi olur.

    YanıtlaSil
  24. Sanırım bu blogu, seni (benden yaşça büyük olmana rağmen "sen" kelimesi daha samimi geliyor bana..), paylaştıklarını, bazen bir fotoğrafı bazense uzun uzun yazılmış yazılarını sevmemin sebebi tek bir cümlede gizli : Hala hayatımda paranın satın alamayacağı şeyler var. Şükrediyorum.

    YanıtlaSil
  25. Bak bu yazını okuduğumda cidden kafamda bir ışık yandı, bir aydınlanma geldi :) Gerçekten hepimizin gerçeklere, gerçek ilişkilere, gerçek hayatlara ihtiyacı var. Ne güzel ki içinden geldiği gibi yazmışsın bu yazını, sadece yazıların da değil videoların da öyle, doğal ve içten. Bu şekilde seni yargılayan hadsiz insanlar umarım artık seni rahatsız etmezler.

    YanıtlaSil
  26. Sergül abla sen üzülme biz seni sen olduğun için seviyoruz <3

    YanıtlaSil
  27. ben senin blogunu cok seviyorum sergul abla, gayet aciksin ve sen "sensin!" baskasi degilsin aya da baskasi olma ozentin yok. dogrusuyla yanlisiyla mutluluguyla mutsuzluguyla sen sensin, bu yuzden blogun cok hosuma gidiyor baska seylerin yaninda. bir de sonunda demissin ya "Canını sıktıklarım,
    vaktini çaldıklarım affola!" birileri senin onlarin vaktini caldigini dusunuyorsa ve "vakit kaybi olarak algiliyorlarsa" bu seninle ilgili degil. buraya girip seni okumayi, takip etmeyi kendileri tercih ediyorlar,silah zoruyla okutmuyor kimse onlara. bu dusunceyide anlayabilmis degilim. begenmiyorsan okumazsin,takip etmezsin. sen canini sIkma. Insanlar baskalarini yargilayarak, kotuleyerek kendilerini mutlu ediyorlar cuku baska mutluluk tatmamislar,kiskaniyorlar diye dusunuyorum ben.

    YanıtlaSil
  28. Seninle tanıştığıma yazıştığıma ve paylaştıklarıma çok mutlu oluyorum, iyiki tanımışım seni..

    YanıtlaSil
  29. Blog yazarlığını sürdürebilmek öyle zor bir iş ki.. benim de 2006 da açtığım bir blog vardı. insanların yorumları bazen çok sinir bozucu olabiliyordu sırf bu yüzden (ufacık şeyde üzülüp kafaya takan bir insan olarak) kapatmıştım blogumu. Onca güzel yazılarım silindi. Şimdi biraz üzgünüm. Keşke kalsaydı diyorum ama bir yandan da insanlar yüzünden canımın çok fazla sıkılmış olacağını göz önünde bulundurup iyi ki kapatmışım diyorum. Ama sen çok güzel bir şey yapıyorsun, sayende görmediğimiz yerleri görüp, bilmediğimiz konular hakkında fikir sahibi oluyoruz. Teşekkürler... :)
    Ahsen

    YanıtlaSil
  30. Sergül Abla, açıkça birşey söylemek istiyorum: Senin bloğunu okuyunca blog yazmaya daha bir hevesle sarılıyorum, kırtasiye eşyalarımın daha bir değerini biliyorum, küçük ayrıntılarla daha kolay mutlu olabiliyorum. Gerçekten bloğunu okumayı çok seviyorum :) Hatta umarım ilerde ben Japonya'ya gidebilirsem seninle görüşmeyi de çok istiyorum :)
    İnsanların pek çoğunun fikirleri değer bile biçilemez kalitede, özellikle de hakları olmayan laflar sarf ettiklerinde. Lütfen sen umarsama öylelerini :)

    YanıtlaSil

Vakit ayırıp fikrinizi belirttiğiniz için teşekkürler
Hakaret veya konu ile alakasız olmadığı sürece bütün yorumlar yayınlanır

Sevgilerimle
Sergül