30 Eylül 2013 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #109

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi
instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.

Bakalım neler olmuş geçen hafta.

 Güne başlama çayım Yoshi'dendi :) Bu kupamızı çok seviyorum :)
 Eldeki krem stoğunu eritmek için düzenli kullanmaya çalışır oldum.Yarımlar bitince yeni bir tanesine geçtim.Bu ürün sevgili Cana'nın hediyesi.
Cana ile buluştuk yazısı için buraya tık tık
Cana'nın hediyeleri yazısı için buraya tık tık 
 Eee arada özlem hali olmuyor değil.Yeni dönünce böyle oluyor insan ama alıştık artık diyelim :)
 Biz gezmeye gidiyoruz pozumuz :)
 Gezdik,tozduk ve çok yorulduk.Kendimizi istasyondaki İtalyan restoranına zor attık.
 Little World adlı bir yere gittik.Orada Okinawa bölümünde kendimi fotoğraflamak isterken kaçak yolcu almışız kadraja :)
Yoshi'yi gören oldu mu?
 Alışverişe gidiyoruz biz pozu :) 6 hafta evde olmayınca bomboş kalmış her yer.Bu sebeple mecburi alışverişe gittik yani.
 Ama ama ama Uniqlo terliklerini çok sevdiğimi biliyorsunuz.Bu yeni modelleri görünce dayanamadık :)
Nitori'ye perdelerimiz için korniş almaya gitmiştik ama bu bardakları bırakamadım orada.Çok tatlı değil mi?

İşte böyle geçmiş bir hafta.


Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun 

Çooook güzel bir hafta diliyorum herkese :)



29 Eylül 2013 Pazar

Mutfakta Neler Var? #23

Bu bağlantıya tıklayarak diğer Mutfakta Neler Var yazılarıma gidebilirsiniz.

Dün mutfak alışverişi yaparken bu içeceği görünce hemen satın aldık.Bildiğiniz gibi ben şeftalili çay çok seviyorum.Kirin markasının Gogokoucha serisinde çıkmış Şeftalili&Ahududulu çay.
Gogonokoucha'nın anlamı öğleden sonra çayı demek.
Biz de bugün öyle yaptık :) Öğleden sonra içtik çayımızı.Öncelikle çok yoğun bir tadı yok.Şeftali daha baskın hissediliyor.Ben çok sevdim.Denk geldikçe satın alabileceğim bir çay olmuş.
Markette 88 yene aldık ama konbini ve içecek otomatlarında daha pahalı olacaktır.

88 yen (29 Eylül kuru ile) 1.76 lira civarı

Japonya'da bu tarz içecekler ortalama 120-150 yen arasında satılır.


28 Eylül 2013 Cumartesi

Morrie ile Her Salı




Geçenlerde Türkiye'den getirdiğim Dvd'lerden biri olan 'Tuesdays with Morrie' filmini seyrettim.Kitabını çok duyduğum halde okumak hala kısmet olmadı.Aslında okumak istediğim kitapların filmini izlemek pek adetim olmasa da bu film beni çağırdı diyelim.
Film beni gerçekten çok ama çok etkiledi.Tabii buna o günkü modumun da etkisi büyük.Uyandığımda otizmli çocuğa verilen tepkiler ile ilgili bir video izlemiş ve deli gibi ağlamıştım.Aynı günün devamında bu filmi seçmem bence delilikten başka bir şey değildi.
Kitaplarda olduğu gibi filmlerde de detay vermeyi sevmem.Bir üniversite hocası ile eski öğrencinin karşılaşması ve her Salı yaptıkları konuşmalar üzerine ilerleyen bir film.Tabii bu konuşmalar sizin hayatı sorgulamanıza yol açıyor.Daha doğrusu hayatınızı nasıl yaşadığınıza dair.
Örnek olarak;

Mutsuz yaşayan insanlar tanıdım ben.Sizin içinizdeki enerjiyi ve umudu da emiyorlar.Aynı Harry Potter kitabındaki 'ruh emiciler' gibiler bence.Ben böyle insanları hayatımdan çıkarıyorum ne yazık ki.

 Keşke bilebilsel ikisini de!
Evet,bunu sıkça unutuyoruz sanırım.

Siz kitabını okudunuz mu?
Ya da filmi seyrettiniz mi?

27 Eylül 2013 Cuma

Banyoda Kullandığım Şampuanlar&Duş Jelleri (Türkiye'de)


İnkar etmiyorum ben bir duş jeli canavarıyım.Bin çeşit olsa banyoda bıkmam o derece :) Her defasında farklı bir ürün kullanmayı çok seviyorum.Hele yazın deniz,kum,güneş derken her gün ister istemez duş alıyor insan.Hal böyle olunca bütün yaz (yani 6 hafta boyunca) bu ürünleri kullandım.

Duru Shine Safir (mavi) İnci (sarı)
Bu iki ürünü ben geliyorum diye annem satın almış.Kızını iyi tanıyor yani :) Duş jelleri ile aramda aşk olduğunu bilmeyen kalmadı sanırım :) Duru Shine serisini seviyorum.Köpürmesi ve kokuları güzel genel olarak.Ama o koku ne yazık ki duştan çıkınca kalmıyor.Ben azıcık kalıcı olan duş jellerini daha çok seviyorum.

Palmolive Body Butter Çilek Rüyası & Vanilya Aşkı
Sanırım bu seriler yeni çıktı.Bütün marketlerde en önde duruyorlardı.İlk gün alışverişimde atmıştım sepete.İkisi de çok güzel koksa da Vanilya Aşkı içimde daha önemli bir yere sahip.Bence yoğun bir nemlendiriciliği yok ama kokusu cidden tam puan :) Kalıcı mıydı hatırlamıyorum pek aklımda kalmamış ama duştaki kokusu yeter diyelim.

Bath and Body Works Japanese Cherry Blossom
Kendisi kullandığım ilk BBW duş jeli.Ben severek kullandım.Köpürmesi güzel.Seçtiğiniz kokuya göre kalıcılıkları değişiyormuş.Ben duştan sonra da kokunun kalıcı olduğunu düşünüyorum.Keşke bavulumda yer olsaydı da bırakmasaydım onu Türkiye'de :(


Nivea Duşta Vücut Kremi -Kuru Cilt
Fikire bayıldım.Bu sebeple pahalı oluşunu görmezden gelip attım sepete.İlk kullanımda yanlışlık yaptım.Ben direkt duş süngerine sıktım ve köpürtmeye çalıştım.Dene,dene yok olmuyor kesinlikle köpürmüyor.Biraz daha ürün döktüm yok yine olmadı.Meğersem ürünü direkt vücudunuza sürmeniz gerekiyormuş.Ürün köpürmüyor yani.Sür,durulan ve çık.Cilt cidden kremlenmişsiniz gibi nemli oluyor.Bu açıdan sevsem de ben ürünü kullanışlı bulmadım.Bir kere çok bereketsiz hemen bitiyor.Üstelik pahalı.Bir de köpürmediği için insan kendini (en azından ben) temizlenmiş hissetmiyor.Bu yüzden çok sevemedim kendisini üzgünüm :(
edit:ürünün duş jeli olmadığının farkındayım ama ben yine de sevemedim.Duştan ferahlamış çıkamıyor insan :( ama krem sürmeye üşenen biri olarak işlevini sevdim ama kullanmayı buna rağmen tercih etmedim :)


Dalan d'Olive Şampuan&Saç Kremi
Bu serinin el kremini çok sevdiğim için bu seti görünce hemen satın aldım.Hiç ama hiç sevmedim.İçerisinde zararlı maddeler olmadığından şampuan yeterince köpürmüyor.Benim saçlarımı çok sertleştirdi.Hayatımda hiç şampuandan önce saç kremini bitirdiğim olmamıştı ama bu seride şampuan yarıya gelmeden önce krem bitmişti.Avuç avuç saç kremi kullanmama rağmen saçlarıma tarak girmiyordu.Yani bu seri ile benim saçların elektriği birbirini hiç tutmadı.Bir daha asla almam kendisini.

Pantene Doğal Sentez Yağ Terapisi Şampuan 
Söke'ye Gratis açıldığını duyunca koşa koşa gittim hemen.Ve bu seti de orada almıştım.3 kere falan kullanabildim.Ve Dalan'dan sonra ilaç gibi geldiler saçlarıma.Genel olarak Pantene şampuanları severim.Bu serisini de sevdim.Ama dediğim gibi 3 kere kullandığım için iddialı bir şey diyemem.

İşte yaz boyu kullandığım ürünler bunlardı.Var mı ortak ürünümüz?En sevdiğiniz duş jeli nedir?

Duş ürünlerim #1 yazısı için buraya tık tık 


Duş ürünlerim #2 yazısı için buraya tık tık

25 Eylül 2013 Çarşamba

Mutfakta Dünya Var


Öncelikle dünya bizim mutfakta değil,arkadaşım Melike'nin bloğundan aldım.

 Melike ile aynı ilkokula gittik ama o hep yan sınıfımdaydı.Her daim birlikte sabahçı ya da öğlenci olduk.Sürekli olmasa da karşılaştıkça selamlaşırdık.Sonra o okulunu bitirip eczacı oldu.Ve bizim eve çok yakın bir eczane açtı.Böylece daha sık karşılaşır olduk.Bu yaz evine davet etti bizi.
Çok ama çok güzel ağırlandık.Bol kahkahalı bir gece oldu.Ona yardım etmek için mutfağa girdiğimde beni böyle bir görüntü karşıladı.
Kocaman bir dünya haritası.Harita desenli her şeye ilgimi biliyorsunuz.Bizim de hayalimiz böyle kocaman bir dünya haritası asmak.
Melike'ler dünya haritasını asmışlar ve gittikleri ülkelerin üzerine orada çekildikleri fotoğrafları yapıştırmışlar.Bayıldım hatta dibim düştü diyebilirim :)
Tabii karı koca çoook gezdikleri için çok fotoğraf vardı harita üzerinde.Haritada Japonya kısmı boş.Buraya geldiklerinde haritaya yapışacak fotoğrafı ben çekerim inşallah :)

Melike'nin süper bir gezi bloğu var :) Orada bu haritanın detay fotoğraflarını görebilirsiniz :)
Daha çok gez ve daha çok yaz Melike'cim inşallah :)
Sana ve ailene kocaman selamlar :)

Melike'nin bloğu için buraya tık tık 
Dünya bizim mutfakta yazısı için buraya tık tık
Harita projesini bir de eşinin klavyesinden İngilizce okumak için de buraya tık tık 

Hale'cim sizi de bekliyoruz unutmayın :)

24 Eylül 2013 Salı

Hüngür Hüngür Ağladım Hatta Ağlıyorum Hala


Yukarıdaki videoya denk geldim ve hüngür hüngür ağladım hatta hala ağlıyorum.



Bildiğiniz gibi zihinsel engelli bir kız kardeşim var.O bizim en küçüğümüz annemiz bir babamız ayrı.Birlikte büyüdük.Ve onunla büyümek inanın hiç kolay değildi.Bir kere farklıydı.Ve girdiğiniz her ortamda insanlar size bunu hissettirdi.
Çizmeyi aşan annelerden bak deli geldi lafını bile duyduk.İri bir bebekti her ortamda dikkat çekerdi.Bir de buna 4 yaşına kadar yürüyemediğini ve konuşamadığını eklerseniz işler daha da zordu.
Onun doğumuyla beraber annem kendini ona adadı.Bunun anlamı ablam ve benden alıkoyduğu zaman olsa da o pes etmedi.Bize de olabildiğince eksikliğini hissettirmedi.
Eskiden herkes bilinçsizdi.Çok şükür Gülşah zarar veren bir çocuk olmadığından videodaki gibi bir durum yaşamadık.Ama dik dik bakan insanların yerini böyle bilinçli ve korumacı insanların almış olduğunu görmek çok güzel bir duygu benim için.
Bugünlerin geleceğine dair hep bir umut vardı içimde.İnsanların engellilerle konuşurken kendi engelini kaldırdığını görebileceğim günler!
Çok şükür!

*******************

yazdım,sildim
yazdım,sildim

*************

Hayatın hepimizin için sınavları var.Kimsenin hayatı toz pembe değil.Ya da imrenilecek bir hayat değil.
En güzel en yaşanılası hayat sizinkidir.Ve ona dört elle sarılın!

23 Eylül 2013 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #108

instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi
instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.

Bakalım neler olmuş geçen hafta.

 Türkiye'den yola çıkalı 1 hafta oluyor tam olarak.Geçen hafta yazmadığım için 1 haftalık fotoğrafları atlıyorum.Direkt Japonya'dan başlıyoruz.
1 gün önce 1 kilo domatesi (üstelik de lezzetli) 1 liradan alabilirken 1 gün sonra tanesi 2 liraya yakın almak çooook ağır geliyor bünyeye.Üstelik tadı da yok gibi bir şey.
 Japon yemekleri de özleniyor ama :) Udon yedim hemen :)
 Saat farkı sebebiyle gündüz uyumaları yaptık bol bol.Yatakta yalnız değildim tabii ki :)
 Dondurmalarını da özlemişim.Yoshi benim için dolaba stoklamış :)
 Lale'nin hediyesi Starbucks içeceğim ve ben :)
 Nagoya şehrine ait bir dergiye yazı yazmıştım.Japonca okulumdaki bayan rica etmişti.İlk sayfadan yayınlamaları çok hoşuma gitti.Bana da 5 adet yollamışlar.Mutlu oldum çok.
 Tiramisu'yu Japonya'da sevmeye başladım.Cidden seviyorum ama :)
Arabama atlar marketime giderim pozu :)

İşte böyle geçmiş bir hafta.Fazla evden çıkmadım.Alışma sürecindeyim hala :)


Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun 

Çooook güzel bir hafta diliyorum herkese :)

22 Eylül 2013 Pazar

ATU Duty Free Alışverişim 2013


Duty Free alışverişlerini kim sevmez?Ben kasa kısmına gelene kadar çok seviyorum :) Kasa kısmını pek sevmiyorum :)
Bu sefer yine en çok zamanımı parfüm kısmında geçirdim ve yine satın almadım.Aferin bana :)

Yoshi babası için Chivas Regal ve rakı sipariş etti.Kendisi için de her zaman olduğu gibi sigara :(

Kendim için Toffifee ise düzenli aldığım bir şey.Çünkü ben kendisine bayılıyorum.İlk alışverişim bu kadardı.
Sonra aklıma Elizabeth Arden Eight Hour kremi aklıma geldi.Çünkü ben kendisine bayılıyorum.Yazısı burada. Benim aldığım deneme boyu hala bitmemişti aslında cidden çok bereketli.Ama ablam da bayıldığı için ona bıraktım.Aslında Tekin Acar'dan satın alacaktım ama artık satmıyorlarmış.
Neyse tekrar mağazalara dönüp kremi aldım.Ve kasa önünde Nutella Weekly Pack'ı görünce dayanamadım attım sepete :)
Ve yine kasada gözüme kestirdiğim Best of our Minis :) Uçağa gidene kadar kaç tanesini yedim hatırlamıyorum.

Ve fiyatları merak edenler için (16 Eylül 2013)

Elizabeth Arden Eight Hour Cream 50 ml 28.50 Euro
Best of our minis 7.50 Euro
Chivas Regal 1 LT 37.50 Euro
Yeni Rakı 50 CL 10 Euro
Nutella Weekly Pack 11 Euro
Marlboro Ice Blast 30 Euro
Toffifee 7 Euro

Kimler seviyor Duty Free alışverişlerini?

Atu Duty Free Alışverişim 2012 için buraya tık tık

20 Eylül 2013 Cuma

Yaz Tatilinde Okuduğum Kitaplar

29 Temmuz-16 Eylül tarihleri arasında Türkiye'deydim bildiğiniz gibi.Ailemle bir aradayken başka şeylerle uğraşmayı çok tercih etmediğim hatta edemediğim için tatillerde umduğum kadar çok okuyamıyorum.Bu tatilde 7 kitap bitirebildim.


Öncelikle fotoğrafta bulunmayan 1- Senden Önce Ben-Joje Moyes kitabı ile başlamak isterim.Ablam okumak istediği için kitap Antalya'da ne yazık ki.Yazısı burada tık tık

2-Tuna Kiremitçi-Hepimiz Birilerinin Eski Sevgilisiyiz yazısı burada tık tık 

3-Darien Gee-Dostluk Ekmeği yazısı burada tık tık 

4-Kerime Nadir-Samanyolu yazısı burada tık tık

5-Monika Peetz -Salı Kadınları
Almanya'da yaşayan 5 kadının üzerine dönen bir hikaye.Fransa'da hac yolculuğuna çıkıyorlar ve bu yolculukta çeşitli şeylerle yüzleşiyorlar.5 karakter üzerinden devam ettiği için kendiniz de yüzleşiyorsunuz bir anlamda.Ben severek okudum.

6-O.Henry-Kaktüs ve diğer hikayeler
Kısa öykülerden oluşan bir kitap.Bütün öyküler oldukça akıcı bir dille yazılmış.Ama özellikle Kaktüs adlı öyküyü çok sevdim.

7-Hani -Oruç Aruoba
Oruç Aruoba çok geç tanıdığım ve iyi ki tanıdığım bir yazar.İnsanı bolca düşündüren bir dili var.Ben severek okuyorum kitaplarını.

Tatil boyunca 7 kitap bitirebildim.Fena sayılmaz ha?Ortak okuduğumuz kitaplar var mı?

Bir de video çekmiştim son gece.Hem uykusuz,hem de makyajsızım demedi demeyin :) İyi seyirler




Bol okumalı ve bol kitaplı günler dilerim.

Türkiye'deki kitap alışverişimin yazısı için buraya tık tık

Okuduğum Kitaplar yazılarım için buraya tık tık

19 Eylül 2013 Perşembe

Lady Gaga Fame


Yoshi beni karşılamaya eli boş gelmemiş.Doğum günümde Türkiye'deydim bildiğiniz gibi.Geçen sene olaylı hediye yollama çalışmalarından sonra bu sene yollamamayı tercih etmiş.
Lady Gaga Fame parfümünün testeri Prunusbox ile gelmişti.İkimiz de çok beğenmiştik.Ama hediye olarak bana geleceği aklımın ucuna bile gelmezdi.
Kokusu güzel,şimdilik kalıcılığı hakkında bir şey diyemiyorum.
Yoshi parfümü alırken vücut losyonunu da görmüş ve onu da atmış sepete.Parfümün siyah renkte olduğunu biliyordum.Hayır şişesi değil kendisi siyah :) Ama losyon da siyah olunca korkmadım değil.Sanki birazcık cilt rengini koyulaştırıyor.

Yeni bir parfüm daha yani :) Sevdim ben bu 28'i :)


18 Eylül 2013 Çarşamba

İşte Geldim Buradayım

  Yine sayayım mı nasıl geldim diye.

Söke'den 18:00'de çıktık yola.1:30 saatlik araba yolculuğu.
Bavulları ver,annemlerle vedalaş ve 1 saat 21:00 uçağını bekle.
21:00'de İstanbul'a doğru uç.
22:00'de İstanbul iç hatlara in ve dış hatlara yürü.
Pasaport kontrolünden geç.
Duty free'de alışveriş veriş yap.
00:00'da Japonya uçağının kapısında ol.
01:00'de İstanbul'dan havalan 11:30 'da (Türkiye saati ile)  Osaka'ya in.
Pasaport kontrolünden geç,bavulları al,gümrük kontrolünden geç ve kapıda Yoshi'ye kavuş.
Yoshi ile asansöre yürü,otoparka git,bavulları arabaya yerleştir ve yukarıdaki pozu ver :)
Arabaya bin ve 4 saat araba yolculuğu ile eve var.
Söke'deki evden çıkıp,Japonya'daki evime girmem tam tamına 24 saat sürdü.
Yorgunum,şapşalım ve şaşkınım :S

Yoshi çok mutlu döndüğüm için.
Karamel yıllık triplerinde.2-3 gün trip atar sevdirmez kendini.Sanırım bir daha gitmeyeceğime inanması gerekir yeniden sevebilmem için.Kendi gelip bacaklarıma sürtünür ama hain!

İşte geldim buradayım :)
Kimler burada bakalım?

16 Eylül 2013 Pazartesi

Tatil Bitti



Öncelikle anneme çıkış fotoğrafı için teşekkür ederim.Bugün Pazartesi ve ne yazık ki İnstagram ile Pazartesi yok.
Japonya'ya dönüyor olmam sebebi ile paylaştığım fotoğraflara bakmak istemedi pek canım.
Güne hatta haftaya bu seri ile başlayanlar beni affetsin lütfen.

6 haftalık tatil bitti.4 haftası yalnız 2 haftası Yoshi ile geçecekti olmadı.Yoshi izin alamadı ve gelemedi.
Gelemediği için de beni çok zorladı.Adam kendi ülkesinde,kendi şehrinde depresyona girdi.
Hadi gel,gel,gel dedi durdu.Tamam gün ver biletimi değiştireyim dediğimde ise şaka be şaka dedi hep.
Cidden zor günlerdi yani :) Dönünce gırtlaklıyacağım onu :)

Benim için süper bir tatil oldu.İyi bir moral deposu.Hem yiyecek içeceklerle midemi depoladım,hem her günümü sevdiklerimle geçirip maneviyat depoladım.
Türkçe sohbet edebilmek ise tabii ki en güzeliydi.Başını ağrıttıklarım affetsin :)

Japonya'ya dönünce bol gezi yazısı gelecek inşallah.Ben şimdi yol yorgunu ve jet lag olacağım.Beni dürtün hadi yaz falan derseniz sevinirim.

Bu sene daha mutlu dönüyorum Japonya'ya.Çünkü Yoshi haricinde beni bekleyen bir işim ve okulum var.Bu insanı acayip motive ediyor.Onu anladım.Küçük yerde yaşarken veda günlerinde çok fena oluyordum.Çok şükür diyelim.


Uzun lafın kısası gidiyorum ben.

İnşallah iyi bir yer hostesine denk gelirim.Sorunsuz bavulumu verir ve sağ salim varırım evime.Benim için dua edebilir misiniz?


Ben yokken Facebook'taki tatil albümüme bakabilirsiniz.Buraya tık tık



15 Eylül 2013 Pazar

Söke Çarşamba Pazarı

 Benim çocukluğumda Çarşamba pazarı süperdi.Bütün sokaklara kurulur ve tüm gün gezsen yine de bitiremezdin.Yazları turist grupları getirilirdi.Öyle ki Türkiye'nin 3 büyük pazarından biri denirdi.
Sonra bir kanun getirildi,sokaklara kurulması yasaklandı.Pazar yeri inşa edildi orada toplandı bütün esnaf.
Bence keyfi kalmadı ama tabii ki halk hala masrafını pazardan alıyor.

Söke yerleşim olarak çok şanslı bir yerde bence.Köylerden gelen yerli sebze ve meyvenin tadı bambaşka oluyor.
Köylü kadınları bizim canımızdır yani :)

Her şeyin iyisini,güzelini uygun fiyatlara alabildiğimiz için Japonya bana cehennem gibi geliyor.Tadı tuzu olmayan şeylere dünya para ödüyoruz.Hem her şey tane ile orada biliyorsunuz.
Çek oradan 2 kilo diyemiyorsunuz :p

Geçen Çarşamda pazara çıktık hep beraber.Sizler için bir de minicik video çektim.Pazar hali el kol dolunca çekemedim çok fazla.Affola!

Hülya Hanım(umarım adınızı yanlış hatırlamıyorumdur) umarım beğenirsiniz :)


İyi seyirler :)


Kültür Farkı

-fotoğrafın konumuz ile alakası yok.

Bugün Türkiye saati ile 17:00 civarı Yoshi ile azıcık yazıştık.Ondan Skype'a gelmesini istedim.
Bunu dedikten 2 saniye sonra elektrikler kesildi.

Japonya'da böyle bir şey asla olmaz.Ne bilginiz olmadan elektrik kesilir ne de su.
Dolayısı ile bunu anlatbilmek çok zor.

5 dakika sonra Yoshi beni cep telefonumdan aradı.Bildiğiniz gibi 3 dili karıştırıp konuşuyoruz.
Elektrik(Japonca) gitti (Türkçe) deyince ben.
Uykulu kocadan el cevap:
Nereye gitti?

hahahaha :)
Kaçta geleceği belli olmadığından o uyumaya gitti ve görüşemedik yani.


Uykulu da olmasa anlayamacaktı bence :)

Neyse kalan gün sayısı 2
Pazartesi nasipse dönüyorum.

12 Eylül 2013 Perşembe

Gezegen Yedim Ben


Yeni bir gezegen bulunmuş.
Ve ben onu yedim :)

Eti puf kakaolu çooook severim.Antalya sahilinde böyle fotoğrafladığımı görünce böyle soğuk bir espri geldi aklıma affola :)

Şimdi olsa yine yerdim haa  :)

Kalan gün sayısı:4 (gece yarısını geçti diye)


11 Eylül 2013 Çarşamba

Vanilya Club Eylül Kutusu 2013


Vanilya Club aylık 35 liralık bir servis.Her ay evinize bir kutu kozmetik ürünü geliyor.Deneme boyları ya da tam boy ürünler oluyor.


Kendinizi şaşırtmak ve sevindirmek için sizi  https://www.vanilyaclub.com alalım.

Üye olurken Davetiye Kodu Kısmına SKATO yazarsanız ilk alışverişinizde %10 indirim kazanırsınız.

Ben buradayken Vanilya kutuları kendim açtığım için çok mutlu oluyorum.Bu ay da ben açtım kutuyu.

Her zamanki gibi 5 ürün çıktı içerisinden.

-Goldwell Volume Hairspray
Çok saç spreyi kullanan biri olmasam da zaman zaman ihtiyaç duyabiliyorum.Böyle zamanlarda deneyip yorumlarım sizin için.

-Alessandro pedix smooth effect rescue balm
Yaz sonrası ayaklar daha fazla özeni hak ediyor bence.Ben de Japonya'ya döner dönmez yoğun bakım uygulamayı düşünüyorum.Bu kremi de o günlere saklıyorum yani.

-Sally Hansen Insta-Dri Metallic Momentum
Sally Hansen ojeler çok fazla övülür.Bende başka bir seriden ojesi vardı.Bu seriden ilk defa kullanacağım.Değişik bir renk gelmiş.Annemde denedik gerçekten hızlı kuruyor.Kalıcılığı hakkında henüz bir şey diyemem.

-Boots No:7 sheer temptation -Tentation Absolue 25
İnce yapılı bu ruj iddialı bir renk gibi görünse de dudakta çok hoş bir renge dönüşüyor.Özellikle bu mevsimde severek kullanırım diye düşünüyorum.

-Boots No:7 Deeply Moisturising Lip Care
Derin nemlendirici dudak koruyucunu da birkaç kere kullandım ve sevdim.Kışın elim bolca bu ürüne gidecek gibi duruyor.

İşte bana bu ürünler çıktı.Ben bu ay da memnun kaldım gelen ürünlerden.




Kendinizi şaşırtmak ve sevindirmek için sizi  https://www.vanilyaclub.com alalım.

Üye olurken Davetiye Kodu Kısmına SKATO yazarsanız ilk alışverişinizde %10 indirim kazanırsınız.

Bugüne kadar gelen vanilya club kutularını okumak için buraya tık tık

10 Eylül 2013 Salı

Samanyolu

 Tatilin başında çektiğim bu fotoğraf şuan nasıl can yakıcı geliyor bilemezsiniz.Neyse konumuz kitap.

Samanyolu kitabını D&R'dan indirimli olarak 5 Liraya satın almıştım.Satın alırken dizisinin çekildiği aklıma gelmemişti.Kitabın başındaki Selim İleri önsözü sayesinde filmi de aklıma geldi.Bu sebeple kitabı okurken hep aklımda Özcan Deniz ve Hülya Koçyiğit vardı.Bir filmden bir diziden gittim yani.

Zaman zaman abartılı aşk sözleri bana itici gelse de tam bir Yeşilçam tadında bir kitap.Filmin de dizinin de sonunu hatırlamadığım için sonlarına doğru daha akıcı oldu kitap.Başlarda milim milim ilerledim desem yalan olmaz.

Japonya'ya dönünce filmi seyredeceğim.Çok canım çekti :)

Türkiye'deki kitap alışverişimin yazısı için buraya tık tık

Okuduğum Kitaplar yazılarım için buraya tık tık

9 Eylül 2013 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #107



instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
Annemin kullanıcı adı:3kizannesi
instagram web üzerinden beni takip etmek isterseniz buyrun bu linke.

Bakalım neler olmuş geçen hafta.


 Annem bana Antalya pazarından tablo gibi elbise almış.Hem de 5 liraya :=) hemen plaj elbisesi oldu kendisi.
 O gün yeni elbisemi giyip hemen denize gittik.Ama ne yazık ki deniz dalgalı ve yosunluydu.
 Deniz ile erken vedalaşıp teyzeme gittik.Orada hemen hamağa attım kendimi.Böylece hamağın kapanışını yapmış oldum.Teyzemler yazlık sezonunu kapattı artık.
 Anne evinde balkonda kahvaltı en sevdiğim kahvaltı olabilir.
 Kahvaltı menüsünde ananeden zorla öpücük de vardı.Ananemin bilmediğiniz bir yanı da insanı sıkarak,vurarak ve cimrirerek sevmesidir.Dişleri varken ısırırdı bir de :)
 Beni zorla öptüğü için onu cezalandırdım :) Onu evde bırakıp gezmeye gittik.(Tabii ki işin şakası)
 Evimiz için English Home'dan ciciler aldım.
 Pastane dondurmasını çok seviyorum.Gitmeye az kala bolca depoluyorum.
 Günübirlik Bodrum'a gittik.
 Günbatımını da Bodrum'da izledik.
 Zeki Müren'in evini de gezdik.
Ve olimpiyatlar hakkındaki düşüncem budur.Türkiye alsaydı da aynı şeyi yazacaktım.

Haftaya Pazartesi dönüyorum.Kalan gün:7 


İşte böyle geçmiş bir hafta.

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun 

Çooook güzel bir hafta diliyorum herkese :)