28 Şubat 2013 Perşembe

Kıran Kırana



Bu ara elimdeki kitapların hiçbirine uyum sağlayamadığım için dün gece kitaplığın önünde buldum kendimi.Eldeki kitaplar akmadığından bir süredir gece okumalarıma ara vermiştim.Dün gözüme Kıran Kırana çarptı.Arka kapakta Japonya yazınca hah dedim bu olsun.
Kitabı aldım ve yatağa gittim.Çok uykum olduğu için sonuna kadar gidemedim.Çünkü gözlerim kapanıyordu artık.Bir de henüz gözüm tam iyileşmediği içi korktum biraz da.Sabah uyanıp bitirdim kitabı.

Tavsiye eder miyim evet.Özellikle de Japonya'yı tanımak isteyenlere.Özellikle Japonya'yı kendilerine hedef haline getirmii ve hakkında kötü söz duymayı kaldıramayanlara tavsiye ederim.
Çünkü kitap Japon çalışma sisteminin süper bir özeti.Üstelik akıcı bir dille yazılmış.Çalışma hayatında ast-üst ilişkileri,kadının yeri gibi konularda sizin ufkunuzu açacaktır.

Ufkunuz açılırken hayalleriniz de kırılacak buna hazır olun derim ben.Benim için içinden bilmediğim bir Japonya çıkmadı ama severek okudum.119 sayfalık hemen biten bir kitap.

Böylece Şubat ayının son kitabını da bitirmiş oldum.

İyi okumalar.

27 Şubat 2013 Çarşamba

Farkındayım



  Farkında olmak en önemsediğim şeylerden biri.
Olanın,bitenin,
kendinin,
etrafındakilerin,
sahip olduklarının,
sahip olamadıklarının,
hayallerinin,
umutlarının,
yaşanmışlıklarının
yani kısacası her bir duygunun,her bir anının
farkında olabilmek çok önemli.
Farkında olmak seni 1 adım önde kılıyor hayatta.
En önce kendinin farkında olabilmeli insan.
Kendinin farkında olmayan insanların kendini harcadığı da olur,kendini harcattığı da.
Bazen hep bu yollardan yürürsün.
Buna tecrübe denir.
Buna hayat denir.
Buna farkındalık denir.

Sorsan 'en sevdiğin şarkı nedir' desen belki aklıma gelmez.
Ama bu şarkı hayatımın şarkısıdır benim.
Her defasında acıtır,her defasında büyütür beni.

Ne zaman çalınsa kulağıma şükrederim farkındalığıma.

Ne yapsan olmuyor gözüm 
Terk etmiyor bizi hüzün 
Bir macera yaşamak dediğin 
Küçük zamanlar harmanı 
Sevildiğin, üzüldüğün 

Hatırlamaktan ibaret 
Hatıralar nihayet 
Tesellisi çok zor sözün 

Ne gemiler yaktım 
Ne gemiler yaktım 
O kadar yandı ki canım 
Sonunda karşıdan baktım 
Ne göreyim kendime yıldızlardan daha uzaktım 

Bu kızı yeniden büyütmeliyim 
Kor ateşlerde yürütmeliyim 
Değirmenlerde öğütmeliyim 
Farkındayım 
Farkındayım 
Kazanmalı, kaybetmeliyim 
Aşk uğruna harp etmeliyim 

Kendini seçemiyorsun 
Bırakıp kaçamıyorsun 
Yazmadığın bir hikayede 
Uzun ya da kısa vadede 
Az biraz keşfediyorsun 

Öteki olabilmeyi 
Yerine koyabilmeyi 
Geride durabilmeyi öğreniyorsun



----------------------

Sezen Aksu diyor ve bir kere daha önünde saygıyla eğiliyorum.


25 Şubat 2013 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #82


instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
instagram artık web üzerinden de bakılabilir oldu.Beni instagramda takip etmek isterseniz buyrun bu linke.

Bakalım neler olmuş geçen hafta

 Bu kış hem Türkiye'de hem de Japonya'da bol bol sahlep içtim.Sanki geçen 5 yılın yerine de içtim.Aralık ayında ödül için Türkiye'ye gelince hemen hemen her gün sahlep içmeye gittim.Çünkü Japonya'da yok çünkü ben sahlebe bayılıyorum.Bu sebeple yanımda Kocatepe markalı sahlepten getirdim.Ve gerçekten beğendim.Hala havalar soğukken tadını çıkarıyorum.Bol tarçınlı olacak tabii.
 Birisi kendisini paketledi nereye gidecek acaba :)
 Sonunda Yoshi perdemizi taktı.Bu tam yatak başucumuzdaki pencereye ait bir perde.Çok ama çok hoşuma gidiyor benim.Zaten bloğumda bolca bulut bulabilirsiniz.
 Antique cafeden bahsetmiştim.Oradaki bu ekmeğe bayılıyorum.Tadı bana Türkiye gibi geliyor.Yalan yok her  defasında hüzünleniyorum yerken.İçerisinde kuru domates ve peynir var.Mmmm çok lezzetli.
 Kızımla Dvd seyrettik.Ve bilin bakalım kumanda kimdeydi?
 Geçen gece uzun zamandır merak ettiğimiz İtalyan restoranına gittik.Biraz tuzlu ama lezzetli bir yerdi.Ama sonrasında Yoshi'nin midesi bozuldu.Bilemiyorum bir daha gider miyiz bu güzel dekorlu yere.
 Hello Kitty'ye özel bir ilgim olmasa da bu kalemin renkleri çok hoşuma gitti.İçindeki uçları kendiniz seçip ayrı satın alıyorsunuz.Ben pembe,turuncu ve yeşil seçtim.Ve yeni bir kitaba başladım.
 Kalemlerle ve dondurmayla olan ilişkimi biliyorsunuz değil mi?
Geçenlerde yumurta getiren komşum dün bir dolu kruvasan getirdi.Tabii ki ben de ona bir şeyler götürüyorum merak etmeyin :)
Yumurta yazısı için buraya tık tık

İşte böyle geçmiş bir hafta

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun  


24 Şubat 2013 Pazar

Japon Turpu Turşusu-Yoshi Mutfakta


Bu fotoğrafı Aralık ayında Söke pazarında çekmiştim.Yıllar yıllar önce teyzemle pazara çıkmıştık.Ve ilk defa orada görmüştüm bu turpu satıcı Japon turpu bu demişti.Teyzemle gülüp her şeyin adına da Japon diyorlar diye dalga geçmiştik.O zaman ablam Japonya'da bile değildi.Turpu çok severek yemiştim.Sonrasında bir daha pazarda bulamadım.Derken kendimi bir gün Japonya'da buldum.Ve ne göreyim bütün marketlerde Japon turpu var yani pazarcı doğru söylemiş.Günahını aldım affetsin.
Japonya'da en severek yediğim sebzelerin başında gelir 'daikon'.Tazesi,haşlanmışı,rendelenmişi veya soslanmışı her türünü bayılarak yerim.
Bu yazıyı yazmadan önce internette araştırdığımda faydalı bir sebze olduğunu da öğrendim.Kırmızı turp bazen acı olur ya daikon hiç acı olmaz.En çok bu yanını seviyorum sanırım.C vitamini,sindirime yardımcı,mide ülserine karşı koruyucu ve bir de kalsiyum içeriyormuş.Daha ne olsun.
Daikon Asya mutfağında büyük yer tutar.Çok şekilde tüketilir.Ben bazen soyup elma gibi yiyorum.Canım ekşi bir şey çekiyorsa limon sıkıyorum üzerine oh mis.
Bir de Yoshi'nin yaptığı bir tarif var ki aman aman bayılıyorum.Geçenlerde sizin için videoya çektik.Bu kolay,hızlı ve lezzetli tarifi denediğinizde bize haber verirseniz çok mutlu oluruz.
Afiyet olsun.


23 Şubat 2013 Cumartesi

Kanazawa Kalesi

Kanazawa kalesi hakkında ingilizce bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Kanawaza kalesi Kenrokuen bahçesinin hemen yanında bulunuyor.Hem bahçe hem de kale için 1 saat 20 dakika verildi.Bize yetmedi açıkçası.Kanazawa kalesini daha farklı hayal etmiştim meğersem kale yokmuş yerine kalıntılar vardı.
Bu bahçe ile kale arasındaki köprü.Sol taraf Kenrokuen Japon Bahçesi sağ taraf ise Kanazawa kalesi.
Fotoğrafta blogspot yazan yerin üzerine doğru görünen noktacık yeşil bir balon.Tam ilk 'o' harfinin üzerine kalan kısım.Biz köprüden geçerken aşağıdaki çocuklardan birinin balonu kaçtı elinden.

Kalenin giriş kapısı restore edilmiş.Ben çok yeni kaleler gezmeyi sevmiyorum açıkçası.Bu sebeple çok hoşlanmadım buradan.Zaten kalenin kendisi yoktu ya ortada.

Giriş kapısından girip sola döndüğünüzde böyle bir manzara karşılıyor sizi.Bu alan da birçok bina varmış.Ama doğal afetlerle kaydebilmiş.Ve bazıları restore edilmiş bazıları ise boş alan olarak kalmış.
Kale ilk olarak ağaçların olduğu alana kurulmuş.Ve ilk kale yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangında kaybedilmiş.İlk kalenin olduğu yere yeniden kale inşa etmek yerine,aynı alan içerisinde başka bir yere yeni kaleyi inşa etmişler.
Yeni kalede bir süre sonra askerler yaşamaya başlamış.Ve onların sebep olduğu bir yangında yeni kale de kaybedilmiş.Sonrasında yeniden kale inşa edilmemiş.Bu bilgileri kalede gönüllü çalışan bir Japon dededen aldım.

Hem vaktimiz olmadığı için hem de iç tarafta restorasyon devam ettiği için sol tarafta görünen iç bahçeye girmedik.

Onun yerine bu kurulmuş olan tahta platforma çıktık.


Bu platforma çıkıldığında bir bilgilendirme odası vardı.Orada da kalamadık.Ama gezi defterime hemen mühürümü bastım :)


Ve geri dönüş.

Kenrokuen Japon bahçesi yazım için buraya tık tık...

Kenrokuen Japon bahçesi ve Kanazawa kalesinde çektiğimiz videoları izlemek için aşağıdaki videoya tıklamanız yeterli :)

Sırada Gokayama Köyü var :)




22 Şubat 2013 Cuma

Çok Yürekten İstemişim Sanırım



Sizin burada gördüğünüz sadece yumurta olabilir.Ama benim için anlamı çok büyük.Hatta çok çok büyük.
5 yıldır Japonya'da birçok anlamda zorlandım hatta zorlanmaya devam ediyorum.Bu ülkede en çok zorlanılan konulardan biri (bana göre) insan ilişkileri.Beni az çok tanıyorsunuz.Bir arada olmayı seven biriyim.Ama bu ülke sizi zorla yalnızlaştırıyor.Bu sebeple çok canınız yanıyor en azından benim böyle.
Yeni evimize taşındığımızdan beni yan komşumuz (60'ın üzerinde bir Japon bayan) arada sırada kapımızı çalıp bir şeyler hediye ediyor.Bu ikinci yumurta getirişi.Şuan gülümsüyorum ama gözlerim dolu dolu.

Şimdi ne diyor bu kız ben hiçbir şey anlamadım diyenleri 27 ocak 2012'de yazdığım yazıma almak isterim.

Yürekten istenilenlerin gerçekleştiğini birçok kez deneyimledim.Bunun için Allah'a binlerce kez şükrediyorum.
Sabır her şeyin anahtarı bence.

Bu yüzden derim ki hep ne dilediğinize dikkat edin!Gerçek olduğunda bunu sizin istemiş olduğunu unutmayın!

Hayallerinizin gerçek olduğu bir gün olsun!

Servgilerimle!

Yarın Blogda...



Yarın blogda Kanazawa kalesi yazısı olacak nasipse :)

Peki bu ayak izleri kime mi ait?
Nasıl mı oldu?

|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|




21 Şubat 2013 Perşembe

Mutfakta Neler Var? #8




Neden bilmiyorum ama Mutfakta Neler Var yazıları genelde içecekler üzerine oluyor umarım bir sakıncası yoktur.İçeceklerle yaşıyor gibiyiz :)
Geçenlerde farklı bir markete gittik.Orada bu çayı görünce satın almamak olmazdı.
Efendim çayımızın adı 'mısır sakalı çayı' yani mısır püsküllerinden yapılmış.Kalori ve kafein sıfırmış.
Eve gelir gelmez Yoshi benden önce davranıp içmeye başladı.Ben de denedim tabii.Çünkü içecek yazılarından sonra tatları hakkında sorular alıyorum.
Efendim bu çayın tadı bildiğiniz patlamış mısır gibi.Yani popcorn içiyormuş gibi hissediyorsunuz.Biz sevdik.Bir daha denk gelirsek alabiliriz.Ama ben bu çayın yanında patlamış mısır yemek isterim ya.Çok canımı çektiriyor :)

Bu bağlantıya tıklayarak diğer Mutfakta Neler Var yazılarıma gidebilirsiniz.

Benim Garip Japonlarım #1



Malumunuz gözümden rahatsızım.Öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz,mesajlarınız ve dualarınız için çok teşekkür ederim.İyi ki varsınız.
Gözüm rahatsız olduğundan mümkün olduğunca gözümü dinlendirmeye çalıştım.Ama ne kadar zor bilemezsiniz.Okumadan,izlemeden,bir şeylere bakmadan vakit geçirmeye çalışmak çok zor.Ama dün en azından pc kullanmamaya çalıştım.Ve koltuğa uzanıp bütün gün uyukladım.Televizyonu da açtım ki bana ses olsun.Çünkü dün Yoshi'nin toplantısı vardı.Japonya'da toplantı demek sonrasında parti demek.Bu sebeple yalnızdım bütün gece.
Bir ara uyandığımda televizyonda bir program vardı.Uyku sersemi tvnin fotoğrafını çekmeyi unuttuğum için benim fotoğrafımla idare ediniz.
Zaman zaman Türk gazetelerinde de görürsünüz Japonların garip servislerini.

Mesela 'kiralık sevgili' hemen aklınıza yatak-döşek gelmesin.Sevgilisi olmayan kadın ya da erkek birkaç saatliğine kendine sevgili kiralayabiliyor.İşte kendisine güzel sözler,hediyeler (ki parasını kendi ödüyor),birlikte film izlemek gibi 'normal' aktiviteler yapıyorlar.
Ya da 'kiralık arkadaş' var.Birlikte gezin,alışveirş edin,sorunlarınızı anlatın,omzunda ağlayın gibi şeyler yapabiliyorsunuz.
Tabii bir de bunları düğüne,cenazaye yani aile ortamına da götürebilirsiniz.Hepsinin bir fiyatı var.
Bunlar bildiğim şeylerdi.Ama beni dün şok eden (5 yıldır Japonya'dayım ve hala şok olabiliyorum) 'kiralık anne' servisi varmış.
Kiralık anne sabah sizin evinize geliyormuş.Japonlar tek yaşadığı için genelde bu servise ihtiyaç duyuyorlarmış.Eve gelir gelmez ev işine girişiyormuş.Yemek,temizlik,ütü vb.Şimdi diyeceksiniz ki yaptığı için temizlik görevlisi ile aynı.Hayır efendim farkı şu.Ev sahibine ismiyle seslenip Oğlum hadi uyan sabah oldu,yemeğini ye gibi şeyler söylüyormuş.Yani anne gibi diyelim.

Şok oldum ve eminim ki olmaya da devam edeceğim.Çünkü burası Japonya!

*Fotoğraftaki benim başkası değil yani.2010 yılında Kyoto'da yaptırmıştım Maiko makyajını.
Yazısını okumak için buraya ve buraya tık tık

20 Şubat 2013 Çarşamba

İlk Defa





Bugün ilk defa Japonca okuluma gidemedim.
Sabaha karşı 04:30 civarı sol gözüm birden kaşınmaya ve yanmaya başladı.
Hemen yataktan kalkıp aynaya baktığımda.
Bu görüntü ile karşılaştım.
Gözüm kıpkırmızı ve etrafında sinek ısırması gibi kabarcıklar vardı.
O panikle hemen fotoğrafımı instagramdan paylaştım.
Çünkü beni takip edenlerin arasında doktorlar da var diye düşündüm.
Allah razı olsun herkes geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Ne olduğu hakkında fikri olanlar fikrini belirtti.
Çeşitli çözümler yazdılar.
Gerçekten çok teşekkür ederim.
Ama içlerinde sadece 1 kişi bana demiş ki
*bu ne böyle gece gece midem bulandı'
Allah sana akıl,fikir ve vicdan versin inşallah..
Bir de seni hastalıkla sınamasın inşallah.
Budur diyeceğim.
Ben de biliyorum o fotoğrafın orada olmayacağını,zaten cevapları aldıktan sonra sildim.
Ama o an elimde fotoğrafla sormaktan başka çare yoktu.
Japonya'da acile gitmek bizdeki gibi değilmiş.
Sabahı beklemem gerektiğini söyledi Yoshi.
Sabah göz kliniği açılır açılmaz gittik.
Gözümün etrafındaki şişlikler gitmişti.
Ama hala şiş duruyor.
Alerjik bir durummuş.
Damla ve sürülecek ilaç verdi.
Yorumlardan anladığım kadarı ile bulaşıcı bir durummuş.
Ben ilaçlarımı kullanacağım siz de benim için dua edin lütfen.
Nazara inananlardanım ben de.
Tabii ki her şey sadece nazardan olur demiyorum ama nazar diye bir şey de var bence.

Başkalarının da midesi bulanmasın diye fotoğrafımı eklemedim.
Bugün okula da gitmedim.
Biraz hüzünlüyüm yani.
Destek olan herkese çok teşekkür ederim.
Umarım hemen iyileşir eski rutinime dönerim.
Şimdi koltuğa geri dönüyorum.

Fotoğraflar Tumblr bloğumda mevcut buraya tık tık 

Kenrokuen Japon Bahçesi

 Kenrokuen Japon bahçesi 1600 yıllarında Kanazawa kalesinin yanına inşa edilmiş.Japonya'daki en güzel 3 bahçeden biri olarak anılır.
 1676 yılında 5.imparator Maeda Tsunanori tarafından yapımına başlanmış ve 13.imparator Nariyasu zamanında şimdiki haline gelmiş.O zamandan sonra pek değişiklik yapılmamış.

 7 mayıs 1874 yılında park halka açılmış.
 Parktan şehrin görünümü.

*Karasakinomatsu Pine
Karasaki şehrinden tohumları getirildiği için adına Karasaki çamları deniliyormuş.Bu çamlar parkın en meşhur öğesi.Bölgede çok kar yağışı olduğu için ağaçların dallarını iplerle bağlayarak onları korumaya almışlar.
Böylece çok meşhur olmuş bu ağaçlar.
 Parkta 8750 ağaç bulunuyor. 183 çeşit bitki çeşidi bulunuyor.

Park için bize verilen süre bize az geldi.Tam anlamıyla gezemedik.Bu sebeple park için en az 3-4 saat gerekli bence.
 Ben bu yola bayıldım hatta bloğumun başlık fotoğrafı da bu yolun sonunda çekildi.



Ve Japonya'nın bilinen en eski pınarı (su kaynağı).Bu su Kasumigaike Gölünden geliyormuş.Bu kaynak 2 farklı seviyedeki gölün arasında kaldığı için doğal basınç ile çıkıyormuş su.Normalde yüksekliği 3,5 metreymiş ama gölün su seviyesine göre farklılık gösterebiliyormuş.


Bir de videomuz var tabii ki.İyi seyirler



Sırada Kanazawa kalesi ve Gokayama köyü var.Beklemede kalın :)


19 Şubat 2013 Salı

Konuşamadım


Hani biz geziye gittik ya orada sizler için videolar çektik ya da çekmeye çalıştık.Videoları Yoshi editleyeceği için ne kadar sürer bilemiyorum.Ama elimden geleni yapacağım.
Dün size bir ön gösterim videosu editledik.Videolar öyle 1 kere de çekilmiyor ne yazık ki.Daha önce birkaç videomun sonuna eklemiştim.Hatta Sister Tag'ı hatırlayanlarınız da vardır.Olmadı mı olmuyor konuşamıyorsunuz.

Bakın bu da ispatım.


Yorumlarınızı bekliyorum efendim.Nasıl olmuş.Son ana kadar bekleyin derim ben :)

Bu da Japonca alt yazılı.Göstermek istediğiniz bir Japon varsa yani buyrun buraya :)



İyi seyirler

18 Şubat 2013 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #81


instagram kullanıcı adım:serrose
Yoshi'nin kullanıcı adı:yoshijaponbalik
Ablamın kullanıcı adı:sermoon09
instagram artık web üzerinden de bakılabilir oldu.Beni instagramda takip etmek isterseniz buyrun bu linke.

Bakalım neler olmuş geçen hafta

 Japonya'da ısınma sorunlarından zaman zaman bahsediyorum.Japon inancına göre bulunmadığın odayı ısıtmak israf gibi bir şey.Bu sebeple ülke genelinde (çok soğuk yerler hariç) gaz sobası,elektrikli soba ya da klima ile ısınılıyor.Bizim evde soğuk tabii ki bu sebeple.Oturma odasında gaz sobası ile ısınıyoruz.Yatak odasında ise klima var ama sürekli çalıştırmıyoruz.Yoshi de ben de soğuk odada uyumaya alışkınız.Türkiye'de de aynı sistem geçerliydi evimiz merkezi ısıtmalı olmadı hiç.Neyse demek istediğim şu ki,ouyumadan önce kitap okurken ellerim ve burnum donuyor.Ellerime annemin 2009'da hediye getirmiş olduğu eldiven ile çözüm buldum.Ama hala burnum donmakta :)Biri bana kar maskesi alabilir yani :)



 Iphone'da uygulamalar arasında dolanırken pul yapımı adında bir şey buldum.Ve hemen pulumu yaptım.Yanak pulu gibi olmuş ama idare edin :)


Dün bizi çekecek biri olmadığı için bol bol iphone'da fotoğraf çekildik.Kendimi bere ile görmeye alıştım sanırım.Yıllardır uzun saçlı olduğumdan ötürü sanırım yakıştıramıyordum.Ama sanki kısa saç ve bere kombinine alıştım.Yeni bir bere bile istiyorum düşünün.Bu yolculuğa başlarken istasyonda çekildiğimiz pozumuz.
Kendime bakıyorum bere olmuş mu diye:) Ama siz Japon bahçesine bakabilirsiniz :)

Bugün Yoshi izinliydi ama ben okula gittim.Okula gitmeden önce bir cafede kahvaltı yaptık.Çay fincanıma bayıldım.Bana Başak'ın oğlunu hatırlattı.Geçenlerde binici pantalonu ve çizmesi ile fotoğrafını eklemişti Başak.Ordan çağrışım yaptı yaniBaşak'ın bloğu için buraya tık tık

Ve okula giderken istasyonda bulduğum One Piece karakteri Luffy :) Bir çocuğa ait olduğunu düşünmüyorum.Ve iyi durumda olduğu için aldım.Yoksa yerde ne bulsa alan biri değilim.Ama bazen bulduğum şeyleri şanslı objem yapmayı severim.2007'de bulduğum 10 yen hala şans paramdır mesela.

İşte böyle geçmiş bir hafta

Daha fazla fotoğraf için tumblr'e buyrun  

17 Şubat 2013 Pazar

Gittik,Gördük,Geldik


Süper süper süper bir gündü.Gezimiz çok güzel geçti.Hava ne çok soğuktu ne de rüzgar vardı.Tabii beklenenden az bir kar bekliyordu bizi.Ama bence süper oldu.Donmadık en azından.
Yoshi'yi ya da beni instagram veya twitter üzerinden takip ediyorsanız sizi nelerin beklediği konusunda az çok fikriniz vardır diye düşünüyorum.
Allah'ım çok güzel fotoğraflar çekmişiz.
Özellikle Gokayama şehri tam bir masal dünyası gibiydi.Çocukken okuduğumuz masal kitaplarının canlanmış hali gibiydi.Bu evlerde yaşıyorlar düşünebiliyor musunuz?
Bugün çok yoruldum.Ve hemen kalkıp ödevlerimi yapmam lazım ama size geldik demek istedim.
Yukarıdaki fotoğraflar size ipucu olsun.
Benim bütün gün ruh halim nasıl mıydı?


İşte böyleydim :) Ben böyle dönerken etrafta çok fazla orta yaş üzeri Japon vardı.Sizce umurumda olmuş mu?

Hehehe bu arada yeni başlık fotoğrafım nasıl.Acele ile yaptım sonra üzerinde oynarım.

Hoşçakalın :)


Uzun Zaman Sonra Gezeceğiz


Siz de ben de gezi yazılarını özledik değil mi?
Yarın bir ilk yaşayacağız.1 günlük otobüs turuna çıkıyoruz.Bize şans dileyin.Kameralarımızı hazırladık.Umarım güzel fotoğraflar ve anılarla döneriz.Gideceğimiz yerler karlar altında şuan.Bol bol kar manzarası gelecek yani.

İlk durağımız Kenrokuen olacak.Umarım aşağıdaki gibi bir manzara bekliyordur bizi.Vikipedia sayfası için buraya tık tık


İkinci durağımız Kanazawa kalesi bahçesi olacak.Vikipedia sayfası için buraya tık tık


Ve son durağımız ise Gokayama şehri olacak.Burası benim çok uzun zamandır gitmek istediğim yerler listesindeydi.Fotoğrafa bakınca anlayacaksınız sebebini :)Vikipedia için buraya tık tık


Nasıl ama rüya gibi değil mi?

Bizim için dua edin,şans dileyin.Güzel bir gün olsun.Ve size anlatacak bol şeyim olsun.
Güzel haftasonları :)

Görseller google'dan alıntıdır.