30 Kasım 2011 Çarşamba

Hediye Geldi


Japonya'da düğünde,cenazede ve bebek olduğunda zarf içerisinde para verilir.Bu zarflar da özeldir.Zarfları alan kişi hediye eden kişiye içerisindeki miktarın belirli bir oranında hediye eder.Yoshi'nin iş arkadaşının bebeği doğduğunda bizde para hediye etmiştik.Bize verilen teşekkür hediyemiz.Çok ilginç değil mi?



Bir de fotoğraflara bakın :)



29 Kasım 2011 Salı

İstiyorum #1


Işın Karaca'yı ilk hangi şarkısıyla tanıdım hatırlamıyorum ama birçok şarkısı özeldir bende.
Yetinmeyi bilir misin?
Tutunamadım
Aşktan ne haber bunlardan bir kaçı.



Arabesk albümü çıkarmış bu da yetmemiş üzerine 2 'yi çıkarmış.Benim müzikte keskin sınırlarım yoktur.Kulağıma,moduma hoş gelen her şeyi dinlerim.Arabeski de severim ara ara canım çeker.Ferdi Tayfur da,Orhan Gencebay da,Ahmet Kaya da candır.

Neysem Işın Karaca'yı en son Beyaz Showda izledim.Doyamadım müziğine günlerdir dert bende derman sende.... diye dolanıyorum evde.

Türkiye'de bıraktığım Işın cdlerini Japonya'ya taşıma vakti gelmiş onu anladım.Bir de bu 2 cdyi en acilinden almalıyım.Eski kafalı yanım hala cd almakta ve buna bayılmakta.Her ne kadar genelde netten müzik dinlesem de indirmiyorum.Sevdiğim insanlara kötülük yapmak gibi geliyor.Hem sevdiğim birinin cdsini takıp bütün gün sadece onu dinlemek bana terapi gibi geliyor.Bir ara Japonya'da kimler benimle göstereyim size.
Ama şimdi Tanrım zamanı....
Haydi hep beraber...



İstiyorum serisinin ilk yazısı Işın Karaca'ya nasip oldu.Arkası tabii ki gelecek :)

28 Kasım 2011 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #28

 Havaların soğuması demek benim için yumurtalı kahvaltı demek.Sıcak havalara yakıştırmıyorum ben yumurtayı,yiyemiyorum.Yalnız başıma kahvaltı ettiğimi biliyorsunuz artık.Tepsiye hazırlayıp kuruluyorum pc başına.
 Geçen hafta ağır derece grip olmuştum.O günden bir fotoğraf.Koltukta yapılan keyif anlarımdan biri.Dizimde battaniye,kucağımda Karamel ve el işleri falan :)
 Evde kedi ile yaşama kurallarından biri ortalıkta yün unutma!!!Unutursan böyle olur.Bu fotoğraftan sonra 1 kere daha unuttum bu sefer 3 renk çalışmış kızımız.4 renk yün sizlere ömür yani :)
 Bu yumurtalıklarımı çok seviyorum ablamın hediyesi her biri farklı karakterde.Kış geldi ya görürsünüz diğerlerini de :) Bu kimdi acaba ya unuttum Sermoon?
 Kışın geldiğini Karamel'in yatağa gelip bizle uyumasından anlıyoruz.Bir sabah ortamızda uyuyan Karamel'i sevme seansımızdan bir an.
 Burada yılbaşı süslemeleri başladı.Bir alışveriş merkezinde çektim.
 Gözlüklü,ayaklarında çorapları var demek ki çok üşüyen biri,kitapların üzerinde oturmuş.Acaba kim bu yaa :) Tanıdık geldi mi?
Vee bu sabah kargo geldi.Sevgili Pucca yeni kitabını gönderme sözü vermişti.Yanında bir de kupa yollamışlar ama kupayı bir kutunun içinde sarmadan yolladıkları için kırılmış :( Pucca'nın haberi bile yoktur eminim.Bir japon alıp çaresine bakmaya çalışacağım :) Çoook teşekkür ederim Puccaa :)

27 Kasım 2011 Pazar

Teşekkür Ederim


Ben konuşarak,anlatarak,paylaşarak rahatlayabilenlerdenim.
Bu noktaya gelene kadar içinde tutan,büyüten,kendi başına halletmeye çalışanlardanım.
Eğer beni üzen bir konu hakkında konuşmaya başlamışsam aslında orada 'ben tek başıma kalkamadım altından' demek istiyorumdur alt metninde.

Böyle bir sessiz çığlıktı dünkü post.
Yazıyı yayınladıktan sonra bu duyguyu bitireceğim dedim.
Ve sizden gelen yorumlar,mailler her türlü geri dönüşler bana çok iyi geldi.

Belki gurbetin,gurbette olmanın verdiği bir şeydi.
Neyse artık üzerinde düşünmüyorum.
Zaten içime güneş doğmaya başladı tekrar.

Dedim ya ben sizin gücünüze,duaların gücüne çok inanıyorum!

Dualarınız,enerjileriniz ve güzel sözleriniz için milyon kere teşekkürler!!!

Hepimiz için çok güzel bir gün olsun inşallah!!!

26 Kasım 2011 Cumartesi

Bitsin Artık


Günlerdir ağlıyorum biri içimden yaşama sevincini çekti aldı sanki.Hayatımızda hiçbir değişiklik yok kötü anlamda hatta bizim için iyi adımlar atmaya çalışıyoruz.
Yoshi ile ilişkim,evliliğim,her şey çok yolunda.

Tüm sorun kendi içimde durduk yere ağlıyorum.Bir anda yalnızlık duygusu sardı beni.Çok yalnız ve uzak hissediyorum kendimi.Yoshi'nin yüzünü görünce içim ısınıyor ama onu işe uğurladıktan sonra aklıma gelen şeyler beni korkutuyor.Ben bu değilim,böyle biri değilim ama kontrol edemiyorum kendimi.

Bildiğim bütün duaları okuyorum.Beni mutlu eden şeyleri yapmaya devam ediyorum ama bu duygu her ne ise çok inatçı!!!

Aslında kendi içimde atlatmaya çalıştığım bir şey ama artık doldum.Ben sizin gücünüze inanıyorum.
Dua,enerji,iyi dilek yollayın bana geçsin bitsin bu hal!

Yoshi'yi de annemi de üzdüğümün farkındayım.

Şimdi bu yazıyı yayınlayacağım ve bunu okuyan herkesin gücü ile bu duyguyu yeneceğim.

Fotoğraf içimi açsın,dualarım kabul olsun diye!!!

25 Kasım 2011 Cuma

İroshizuku

 Lamy dolma kalem hastalığına tutulduğumdan beri ingilizce bloglar takip ediyorum.Dolma kalem kullanılıcıları  hazır kartuşlar yerine mürekkeplerini kendileri doldurmayı tercih ediyorlar.Ben hep uzaktan bakıyordum.Cesaret edemiyordum açıkçası.Derken sonunda şeytanın bacağını kırdım.3 gün önce Pilot'un meşhur iroshizuku serisinden yama-budo rengini aldım.
Aldığımdan beri bekletiyordum.Elim gitmiyordu sonunda az önce açtım ve kullandım.Kenarda bekleyen
sarı lamy'yi seçtim yeni mürekkep için.

ve sonuç bayıldım.Sadece moleskine defterimde denedim.Kağıt üzerinde duruşu ve yazışı çok güzel tek sorun arka sayfa!Mürekkep geçirmiyor ama kullanılmasını zorlaştırıyor başka bir defter deneyeceğim.

Yaşasın yazı yazmak :)

Ben de Bir Blogger'ım tamam mı :)

                                          İtiraf Ediyorum!!!
1-26 yaşındayım!3 yıl 5 aydır blog yazıyorum ve hiç macaron yemedim.
Bloğa hiç macaron resmi eklemedim.
Ve canım hiç macaron çekmedi.
Ama bu itiraftan sonra yemek şart oldu :)
2-26 yaşındayım!3 yıl 5 aydır blog yazıyorum ve Paris en çok gitmek istediğim yer değil.
Bloğa hiç Paris fotoğrafları eklemedim.
Ve bir gün Paris'i görmek isterim ama ondan önce liste epey kabarık.
3-26 yaşındayım!3 yıl 5 aydır blog yazıyorum ve cupcake en sevdiğim tatlı değil.
Bloğa hiç cupcake resmi eklemedim.
Ve bir gün cupcake yapmak isterim ama ondan önce tiramisu yapacağim :)
ha bir de kalburabastı çekiyor canım.


Şimdi ben 26 yaşındayım 3 yıl 5 aydır blog yazıyorum.
Bu yukarıdaki 3 madde bloglarda olmazsa blogger olamıyormuşsun ee ben de ekledim.
Aranıza hoşgeldim :)

Ne öğrendik bu posttan?
Ben 26 yaşındayım ve 3 yıl 5 aydır blog yazıyorum :)

görseller
1-2-3


24 Kasım 2011 Perşembe

Beraber Gezelim


Beraber Gezelim from Sergul Kato on Vimeo.



Ekim ayında gittiğimiz 2 günlük gezide mini mini videolar çekmiştim.Sırasıyla birleştirdim.
Biraz sallamışım kamerayı ama idare edin.

Gece çıktık yola bu yüzden gece başlıyor :)

Japonya'nın en uzun tünelinden geçtik.

Yazılmayı bekleyen Matsumoto kalesini de görmüş oldunuz böylece.

Gezinin 1. günü sabahı bize sürpriz yapan maymunları okumak için buraya 

Gezinin 1.günü baraj gezimizi okumak için buraya

Gezinin 2. günü sabahı wasabi çiftliği için buraya

Nasıl olmuş video?

Sıla yakıştı bence ha?

Kişilik Testi Cevapları



Evet açıklıyorum :) Gelen ilgi beni çok şaşırttı ve eğlendirdi.

Verdiğiniz cevaplar hayatınızdaki önceliklerinizi,önem sıranızı belirliyormuş.


1-Bebek -Sevgiliniz/eşiniz


2-Banyo-Para


3-Telefon-Aile


4-Kapı-Arkadaş


5-Tuvalet-Kendiniz


Bu testin sonuçları benim ve çevrem için çok doğru çıktı.

Ben ve Yoshi tam da yazdığımız sırada cevap vermiştik.Sevdiğim adamı ilahlaştırma huyum burda da çıktı ya ben daha ne diyeyim :)

Telefon için arayan bir daha arasın canım diyenler aileyi hep erteleyenler,cepte bilenler nasılsınız bakalım :)))

Hemen tuvalete koşanlar benciller sizi :)

Paracıları da gördük :p

Ben çok eğlendim herkese çok teşekkür ederim :)

Hadi herkese yapın :)

23 Kasım 2011 Çarşamba

Kişilik Testi


Geçenlerde bir televizyon programında(Japon kanallarının birinde) bir mini kişilik testi yaptılar.Sorular bu yazıda cevaplar bir sonraki yazıda olacak.Vakit ayırır cevaplarsanız sevinirim.Eğlenceli olacak :)


Aynı anda


1-Bebek ağlıyor
2-Küveti dolduruyorsunuz ve su taşmak üzere  taşıyor
3-Telefon çalıyor
4-Kapı zili çalıyor
5-Tuvaletiniz var (çok sıkıştınız)


Tüm bunların hepsi aynı anda oluyor.Bunları hangi sıra ile yapardınız?


Çok merak ediyorum cevaplarınızı :) Benim cevabım ve anlamları yarın burada :) 


*fotoğrafın bir alakası yok boş kalmasın diye ekledim :)

21 Kasım 2011 Pazartesi

İnstagram ile Pazartesi #27


Pazar gününden beri ağır derecede grip oldum ve yatıyorum.Bu satırları kendimi zorlayarak yazıyorum.Evet öyle bir zorunluluğum yok ama yata yata hem sıkıldım hem de daha da hasta hissediyorum.
Neyse gelelim geçen hafta özetine
 Japonya'da özlediğim şeylerden biri de gevrek(simit) ama burada pekmez bulamadığım için henüz denemedim.Bu sebeple açma tarifi araken buldum kendimi ve ta daaa yaptım oldu :) Ellerime sağlık

 Hamamatsu'ya alışverişe gitmiştim.Disney dükkanına girmemek olmazdı :)Poeşeti bile çok tatlı değil mi?

 Alışveriş sonrası starbucks'sız olmaz.
 Nagoya'ya giderken gördüğümüz kamyon.Rengine bayıldım!!!
 Nagoya'da çektiğim bir fotoğraf neresi olduğunu tam bilmiyorum.
 Nagoya'ya gittiğimizde Hub'a gitmemek olmaz.Hub bir ingiliz pub.Ee pub'a gidince tabi ki fish&chips yani :)
 Cumartesi sabahı kahvaltımızı strabucksta yaptık.Sevgili Onur Ataoğlu ile twitterda tanıştık.Kitabını merak ettiğimi söylediğimde bana yollamayı teklif etti.Çok mutlu olarak kabul ettim.Okumaya başladım bile.
 Günlerdir caım tarhana çekiyordu ve yapmayı üşeniyordum.Buna üşenen kişi açma,kıyöalı pide,biber dolması vs yapan kişi.Ne kadar kendimle çelişiyorum değil mi?Sonunda yaptım çorba da üzerindeki nanelerde ananemin el emeği.Bavulda neler neler taşıyorum bilseniz :)
 Bazen aşk yaşıyoruz böyle.Bir anda gelir kucağıma ve sarılır.İşte o anlarda ben yeryüzünde olmuyorum uçuyorum resmen!
 Sabah kahvesi alır mıydınız?
 İşte bugünden bir fotoğraf.Hastalık havası her yerde.Minnie ve Winnie'li kupalar Disney dükkanından aldıklarım.Hani yukarıda poşette görünen.Bal bavul ganimetlerinden :)
Hava o kadar güzel görünüyor ki yattığım yerden!Ama aldanmayın çok soğuk ve hasta ediyor .

İşte böyle Serrose hasta yatağından bildirdi.Size sağlıkla çok güzel bir hafta diliyorum.


18 Kasım 2011 Cuma

Omiyage



Omiyage Japonca'da hediyelik eşya demektir.Ama günlük hayatta kullanımı biraz farklıdır.Mesela doğum gününde,yılbaşında verilen hediye (ingilizceden dile yerleşmiş) Gifuto(gift) ya da purezento(present) olarak kullanılır.
Omiyage ise gittiğiniz geziden getirilen hediyelere verilen addır.Mesela Antep'ten gelen baklava,Bursa'dan gelen kestane şekeri gibi.Japonya'da omiyage olayı çok aşmış bir durum.Mesela biz gittiğimiz her yerden Yoshi'nin iş arkadaşları için bir şey alırız.Kimlere almak istediğiniz size kalmış tabii ama epey külfetli bir durum bu.Ve bu pazar Japonya'da aşmış durumda.Aslında bu gidilen yer için büyük bir kazanç.Hele de az biraz ünlü bir yere gittiyseniz onlarca sıralanmış omiyage dükkanı bulmak mümkün.

Yukarıdaki paket bize buradaki babamdan geldi.Aa bu kızın babası mı var diyenleri Aino matsuri yazısına alalım.
Baba geçenlerde Osaka'ya gitmişti.Oradan 'anko' getirmiş.Anko Osaka'da meşhur olan tatlılardan biri.Genellikle yeşil çayın yanında ikram edilir.Kırmızı fasülyeden yapılan bir tatlı.Tadını tarif etmem münkün değil ama güzel bir şey.

Daha önce eklediğim bir omiyage dükkanının videosunu tekrar ekliyorum.Ve şimdi hazırlanmam lazım gene Nagoya'ya gidiyoruz.Cumartesi gece döneceğiz.Belki bir telefon postu gelebilir.
O zamana kadar hoşçakalın :)



Bul Bulabilirsen



Evde kedisi olanlar bilir.Bazen öyle bir yere giriyorlar ki bul bulabilirsen.Bu da öyle bir anlardan biriydi.Tabii onu ararken kafasını ordan öyle çıkarmamıştı.Yaklaşık 15 dakika Karamellllllllllllllll diye bağırdıktan sonra bezmiş bir halde kafasını çıkarıp baktı.
O ifadeyi görünce kendimi ergen annesi gibi hissettim :)
İşte hal budur :)


17 Kasım 2011 Perşembe

Aino Park-Cantamda neler var :)


Yine bir çantamda neler var videosu :)

İyi seyirler



Ne yani


Ne yani kitap okumaya parka gidip kitabımı yanıma almayı unuttum diye okumayacak mıyım?Eve döner dönmez yeşil çayımı yaptım,kitaplarımı da alıp kuruldum kanepeye.Böylesi daha mı güzel oldu ne :)

Yine bir yeşil çay yazısı gelecek şimdi ders çalışıyorum sizin için.
Geyşalı kutu yeşil çay kutusu.Tenekedir kendisi.Plastik kapağı sayesinde çay taze duruyor içerisinde.Kurobe barajı gezimizden aldım.

Şimdi uykuya gidiyorum ben.Size de iyi geceler :)


16 Kasım 2011 Çarşamba

Evden Çıkınca

 Geçenlerde bisikletime atlayıp hep gitmeye niyetlendiğim ama hiç gitmediğim parka gittim.Daha önce söylemiştim bizim evin etrafında pirinç ve yeşil çay tarlaları yoğunlukta.Hal böyle olunca korkuyorum yanlız başıma yürüyüş yapmaya falan.Bu bölgede Brezilyalı da fazla onlardan da çekiniyorum.
 Yanıma gelip portekizce bir şeyler söylüyorlar.Anlamıyorum deyince de inanmıyorlar bana :( Bir de yürüyüş mesafesinde gidilebilecek bir yer yok.İşte bu sebeplerden dolayı pek çıkmıyorum evden yalnız olunca.

Hadi şeytanın bacağını kırayım diye düştüm yollara.Kendimi kitap okursun,güneş görürsün diye kandırarak.Bisikletim de paslanmaz hem :) Neyse bu park evden 2,5 km uzaklıkltaymış.Gittim bir banka oturdum.Çantamı açtım bir baktım ki kitabımı almayı unutmuşum yanıma.
Kitap okumaya parka gidip,kitabını yanına almayı unutan kişiye Serrose denir.
Parkta yalnız olunca ürktüm.Sürekli tetikte oturdum.Sonra 1 dede ve 1orta yaşlarda adam geldi yürüyüşe gene korktum.Ama inat ettim bu korkumu yeneceğim.Bundan sonra sık sık gidip bunu yeneceğim.

Madem kitap yok fotoğraf çekeyim dedim.Tuvalet çok sevimli değil mi?
Neyse bir süre oturdum yanlız başıma yapacak bir şeyim olmayınca eve dönmeye karar verdim.

Dönüş yolunda neyle karşılaştım sizce?

Orta boy bir yaban domuzu ile çok korktum.Eğer önümde bisikletli amca olmasaydı ben orda kalakalırdım.Video çektim ama korku,heyecan ve bisiklet olduğundan garip biraz.
Amcaya sordum normal mi buralarda diye.Yok çok nadiren olur dedi.
Yani evden çıkmam çıkmam çıkınca domuz koşturur beni :)





Origami Pandaları....


Origami pandaların nerede karşıma çıktığını doğru tahmin eden olmadı :)

Açıklıyorum :)

Bankada! Evet geçenlerde gittiğimiz bankada broşürlerin önünde sergileniyordu.Panda olmasının bir anlamı da yok üstelik.Hani maskostu falan değil:)

Öyle işte biri yapmış ve koymuşlar oraya :)

Şaşırdınız mı?

15 Kasım 2011 Salı

Ben varım bugün :)


Cumartesi günü Cengiz Semercioğlu'nun Ntv Radyo daki yayınına bağlanmıştım.Bugün sürprizoldu bana gazete yazısında bahsetmiş.Henüz gazeteleri okumamıştım sevgili Mavianne haber verdi teşekkür ederim ablacım.

Yazıyı okumak için buraya tık tık..

Origami

 Origami bildiğiniz gibi kağıt katlama sanatıdır.Origami bir japon kültürü dolayısı ile okullarda öğretiliyor.Ve akıl almaz şeyler yapıyorlar.
 Yani keşke şimdiye kadar gördüklerimin fotoğrafını çekseydim.Geçenlerde gittiğimiz bir yerde çektim bu fotoğrafları.
 Bizim için çok alakasız yerlerde çıkıyorlar karşımıza.
Şimdi soruyorum size sizce ben bu fotoğrafları nerde çektim?

Cevabı bir sonraki postta olacak.

Hadi bakalım :) atın atabildiğiniz kadar :)

Filipinler'de Tabela


Manila havaalanında çektiğim bir fotoğraf.

Karamel ve Kitap









Siz bizim Ana-Kız kavgamızı gördünüz mü? Aaa görmeyenler buraya tık tık :)

Bir anlık boş kalan raf itina ile doldurulur :)