30 Eylül 2011 Cuma

Eylül Ayı Kitapları

Eylül ayı boyunca her yere kitap taşıdım.Her daim kitap vardı yanımda ama okumadım.Okuyamadım değil okumadım.Bilmiyorum bilinçli miydi bilinçsiz miydi bu yaptığım.Ama daha çok konuştum sanki bu ay.Kendimle sesli,sessiz.Araya başka kelimeler alamadım.

Neyse eylül ayını 3 kitapla bitirmiş bulunuyorum.Pek sevindirici bir sayı değil ama napalım.

İlk kitap Küçük Mor Yüzleşme Kitabı-Nil Gün oldu.

İkinci kitap Boyalı Kuş-Jerzy Kosinski oldu.

Üçüncü kitap ise meşhur Evrenden Torpilim Var!-Aykut Oğut oldu.

Evrenden torpilim var kitabını her yerden,herkesten duymuştum.Ama bir türlü kendime yakın bulamadığımdan almıyordum.Kitap öyle cosmuş ki baksanıza bendeki 91. baskısı.

Kitabın dilini biraz garipsedim.Bolca kullanılan argo kelimeler kendime yakın hissettirmek yerine beni kitaptan itti.Aslında amaç günlük konuşma dili gibi,hani bakın sizin gibi konuşuyorum imajı sanırım ama bana geçmedi.

Verilen egzersizler denemeye değer.Keşke uygulayabilsem.

Başka kişisel gelişim kitaplarından farklı bir şeyi anlatmıyor ama şans verilebilir.Hani bir arkadaşınız çekinmeden bir şeyler anlatıyor size gibi düşünün.Öyle bir dili var.

Okunmayı bekleyen kitap sayısı:81

Kawasaki,Honda,Suzuki...

 Hafta sonları ya da ulusal tatillerde otoyollarda görürsünüz motorlu grupları.Geçen sene gittiğimiz kuş parkının otoparkında çekmiştim bu fotoğrafları.
 Bence herkese yakışan bir şey değil motor kullanmak.
 Ne bileyim :) ben böyle düşünüyorum.
 Marka olarak bilmiyorum ama hani böyle büyük motorlar var ya!Onlardan birine sahip olmak isterim bir gün.
 Çok nadir denk geliyorum o modele bir daha ki sefer adına bakayım :)




Sanırım her ülkede var motorlu gruplar :) Aslında hoş bir duygu olmalı aynı zevke sahip insanların bir arada olması.

Neyse bu yazı ya da fotoğraflar daha çok erkek okuyucularım için olsa gerek.Var mısınız,orda mısınız pek belli değil ya :)

Ses verseniz diyorum :)

29 Eylül 2011 Perşembe

Defterlerim

 Bu konu da merak edilenlerden.Bu kadar defteri,kağıdı n'apıyorsun.Vallahi genelde kullanıyorum.Kullanmaya kıyamadıklarım çok az.E neden alıyorsun madem diyenlere de cevabım.Seviyorum!Varlıkları beni mutlu ediyor.
Evet yukarıdaki fotoğraf şuanda kullanmakta olduğum defterlerim.Çantamda,masanın üzerinde,bir yerlerde hep elimin altındadırlar.
Yakından bakalım :)
 Videoda söylemiştim.Soldaki defter part-time yaptığım işler için kullanıyorum.Alacağım ücret,yapmam gereken ve yaptıklarım gibi şeyleri not alıyorum.İşle ilgili defterim diyelim.
Sağdaki defterim ise bir sonraki Türkiye tatilimde yapmak,almak,denemek,görmek istediğim şeyleri yazıyorum.Genelde bilgisayarın önünde durur.Blog okurken,dizi izlerken bir şey aklıma gelirse,dikkatimi bir şey çektiyse hemen not düşüyorum.
 Bunları da videoda gördünüz.Yukarıdaki(sağdaki) 2011 ajandam winnie the poohlu.Dediğim gibi Japonya'da randevu sistemi ile her şey.Ayın kaçında,saat kaçta,Yoshi'nin izin günlerini vb şeyleri yazıyorum.

Aşağıda Coco chanlı defterim Yoshi'nin hediyesi :)Tam anlamıyla bakkal defterim :) Her şeyi bünyesinde barındıran bir defter.Ne yazılması gerekiyorsa onda yazılmıştır.
 Soldaki defterim bilgisayarın önünde her daim açık durur.Klipsi görebilirsiniz.O sayfada bloğa yazacaklarımı,aklıma gelenleri not alırım.Blog yazılarımı planladığım defterim diyelim.

Sağdaki defterim evin her köşesinden çıkabilir.Kitap okurken notlar alırım genelde.Bu da bakkal defterinin ev versiyonu diyebilirim.Her sayfada başka bir şey yazar,alakasız.
 Kedili ajandamı Seren hediye etmişti.Bu da genelde koltukta,tv önünde olur.Yalnız başıma tv izlerken anlamadığım bir kelimeyi,gitmek istediğim yerin adını vb gibi şeyleri not alıyorum.Sonra da Yoshi'ye soruyorum bu ne demek,burası yakın mı gibi :)
En gözde defterime mi gelmiş sıra :) Moleskine defterim çantamda,masamın üzerinde,yatağın başucunda kısaca her yerde olabilir.Genelde lamylerle yazmayı sevdiğim günlüğüm diyelim.Sevgili günlük bugün.... tadında yazmıyorum tabii :) Etkilendiğim günleri,anları,bir anda belirmiş soruları,etkisinde kaldığım rüyalarımı yazıyorum.Bazen de sevdiğim fotoğraflarımı yazdırıp yapıştırıyorum :) En gösterilebilir sayfası buydu.İşte çoraplarım ve ben sayfası :p
 Yukarıdaki defterim Japon pazarı notlarını aldığım defterim.

Vincent defterimi burada görmüştünüz.Okuduğum kitaplarda etkilendiğim sözleri yazdığım defterim.Çok aktif kullanmasam da kullanıyorum işte.
 Yukarıdaki defterim okuduğum kitapları yazar adı-kitap adı-okuduğum tarih olarak not aldığım defterim.BU alışkanlığa sanırım geç başladım,düzenli olmasa da 9 yıldır yazıyorum.Ama unutulmuş,yazılmamış çok kitabım var :( farkettikçe not alıyorum ama gitti giden.

Alttaki defterime Japonya'daki kitaplarımın listesini yazıyorum.Kütüphane defterim diyebiliriz.
 3 yıllık günlüğüm ve 2012 ajandam.İç sayfaları aşağıdaki fotoğrafta var.
Üst fotoğraf 2012 ajandam ekim ayından başlıyor.Yani bir kaç gün sonra kullanıma açacağım :)
Alt fotoğraf ise düzenli kullanmayı adet edinemediğim hatta hiç kullanmadığım 3 yıllık günlüğüm.
Bu fikri çok seviyorum keşke düzenli yazsam :( Mesela bugün yazsam seneye ve gelecek sene aynı günü yazarken önceki yıllarımda neler yaptığımı görebileceğim.
Of of yaz Sergül yaz!

İşte defterlerimin bir kısmını böyle kullanıyorum.Sırada bekleyen çok defter olmasına rağmen yenilerini almaya devam ediyorum.Bu beni mutlu ediyor.Ne benim bütçemi,ne Yoshi'nin bütçesini ne de evin bütçesini sarsacak şeyler değil bunlar.Kendimi mutlu etmenin ucuz ve keyifli yollarından biri bu :)
Ve benimle aynı düşünceye sahip bir kocaya sahibim (bin şükür) Bir ara Yoshi'nin defterlerini göstermeliyim size :)

Ya da kullanılmayı bekleyen defterlerimi :)

Evet ben de sizin defterlerinizi göreyim.Çok seviyorum kırtasiye fotoğraflarına bakmayı.Hadi çıksın ortaya kalemler,defterler :)

Ne Çok


Bu yaz orada burada atılmış,kitapların arasında kalmış,defterlerin orta sayfalarında bırakılmış bütün yazılarımı topladım.İster günlük deyin,ister mektup,ister deneme.
Türkiye'deyken elim gitmedi okumaya.Bavula ilk koyduğum şey oldu sanırım o dosya.Japonya'ya döndüğümden beri okumayı deniyorum.
Her açtığımda bir kaç cümle sonra fil oturuyor sol tarafıma.Soluğum kesiliyor her defasında.
Ne çok biriktirmişim.
Ne çok kırılmışım.
Kiminde 16 yaşındayım,kiminde henüz 18 olmuşum.
Her kırılışımda yok artık daha fazla kırılamam sanmışım.
Her verdiğim şansa bu son demişim.
Her kalp atışıma bir daha böyle atmaz herhalde diye düşünmüşüm.

Anlayacağınız kendime yolculuk yapıyorum ara ara.
Üzülüyorum aşk acısı çeken,düzelmeyeceğini bile bile bu son diyen Serrose'nin haline.
Diğer yanım galiba Japonya'da yeniden doğan yanım mutlu.
Hatta gururlu aferin kızım diyor.

Yaşadığın aşklara da,acılara da,bunlarla başediş yoluna da aferin!

İyi ki diyorum şimdi ki ben olarak iyi ki!
Kalemi,kağıdı ve kitapları yoldaş etmişim kendime yolun en başında!

İşte tam da bu sebeple 'Yolun neredesindeyim' diyorum hala.

Yolun ne getireceği belli değil ama geçtiğim yolları unutmadan,anın getirdiklerinin tadını çıkarabildiğim için seviyorum kendimi :)

bir nerden nereyeee yazısı da böylece bitsin :)


28 Eylül 2011 Çarşamba

Yediğim,İçtiğim #1


Bunca yıldır hep gezdiğim,gördüğümü paylaştım sizinle.Bundan sonra yediğim,içtiğimi de anlatacağım.Çünkü çok merak ediliyor.Her gün çiğ balık oh oh diye düşünlüyor :)Gelsin sushiler gitsin yosunlar tarzında bir yemek tarzımız yok :)

Serinin ilk yazısında hile yapıp Kyoto tatilimizde gittiğimiz Türk restoranının yemeklerini göstereceğim size.Sizin canınız çekmez ama ben yutkunup duruyorum şuanda.
İlk fotoğraf meze tabağı Japonya'da ilk defa humus yemiş ve bayılmış biriyim ben.Hahaha sen yıllarca yeme dünyanın öbür ucunda ye ilk defa ve sev sonra da hasret git:) Bir kere evde denedim beceremedim.Zaten zorla bulmuş olduğum tahinimsi şey de çöp oldu böylece :(

İkinci fotoğraf tavuk şişti sanırım :)

Hadi bakalım yeni seriye hoş geldiniz :)

Universal Studios Japan 4

 Videoları eklediğimde fotoğrafları eklemeyi unutmuşum.Kıyamadım silmeye.Benim için çok güzel ve özel bir andı.Bir de fotoğraflarla görün istedim.Videoyu izlememiş olanlar buraya tık tık.





 Ve günün sonunda yorgun,mutlu,bittiği için hüzünlü bir Serrose
Kafasını öne eğmiş,hala anın güzelliğini içinde yaşatan otel yolunda Serrose :)

27 Eylül 2011 Salı

Lamy Dosyası

Lamy'ler hakkında çok fazla sorulan sorular ve merak edilenler var.Ben de bildiklerimi yazmaya karar verdim.Lamy bir Alman markası.Lamy markasının bir çok alt başlıklı ürünleri olmasına rağmen ben en çok Safari modelini seviyorum.
 Safari modelinin sol tarafta görüldüğü gibi 7 rengi bulunmaktadır.Klipsi siyah olanlar eski üretim,yeni üretimler gri klipsli olanlar.Ben de görüldüğü gibi 4 rengi bulunuyor.Safari modelinin dolma kalem,roller kalem (tükenmez kaleme görüntü olarak benzeyen ama dolmakalem gibi yazan gereç
,tükenmez kalem ve mekanik uçlu kalem modelleri bulunuyor.Ben en çok dolma kalemlerini seviyorum ve onları biriktiriyorum.

Lamy 7 rengin yanında her sene sınırlı sayıda özel renkler satışa çıkarıyor.2011in rengi aqua marine idi.Bende  5 senenin rengi mevcut görüldüğü gibi.2007 beyaz rengim roller kalem sadece.

 (ilk fotoğraf) Lamy safari bir de dönem dönem bazı ülkelere özel renkler çıkarıyor.İsveç,Almanya ve Japonya benim bildiklerim.Kırmızı-beyazı 2010 yılında sadece Japonya için satışa çıkardı.

(ikinci fotoğraf) Lamy Joy kesik uçlu ve uzun yapılı bir kalem.Ben set halinde aldım.3 ayrı uç ile birlikte geldi.
 Soldaki uçlar Lamy joy'un uçları.Güzel yazı yazma dersinde kesik uçlar gibi yazılıyor.Kaligrafi için üretilmiş sanırım.
Sağdaki ise genel uçlar.Lamy dolma kalemlerini alırken 4 farklı uç seçeneği var.Dilediğinizi seçebiliyorsunuz. EF,F,M ve B. Bende EF yok ama diğerleri var en sevdiğim ise B ucu.
                  
 Lamy tükenmez kalem ve roller kalem.Bence çok da bir farkları yok normal,daha ucuza alınabilir kalemlerden.Sadece set kullanmayı sevenler için güzel düşünülmüş.
İlk fotoğrafta bütün uçlarla yazdım size belki bir faydası olur.Kalın yazmayı sevenler B ve M ucu deneyebilirler.İnce ve küçük yazmayı sevenler F ve EF'i denesinler.

Lamy Safarilerin renklerinin içi ile hiçbir alakası yoktur.Kalemin ne renk yazacağını belirleyen mürekkeplerdir.Lamy dolma kalemler için 7 renk kartuş bulunmaktadır.
*Violet
*Turkuaz
*Siyah
*Kırmızı
*Mavi
*Yeşil
ve bende olmayan siyah-mavi

Nerelerde satıldığı da en çok sorulan sorulardan biri.Bazı kırtasiyelerde satıldığını duydum bunun haricinde nette aratabilirsiniz.
Umarım yardımcı olabilmişimdir Gizem :)

Başka sorularınız varsa cevaplamaya çalışırım.
Lamy alanlar ya da lamy si olanlar göstersin ben bayılıyorum Lamy resimlerine bakmaya :)

Bol kalemli günler dilerim :)

Japonya'da Tabelalar #12

Bu tabela kumsalın girişinde bulunuyordu.Çöpümüzü yanımızda götürelim diyor.

Bu da bir diğer çöp tabelası.


Cennetime hoşgeldiniz




Video gizlice çekildiği için pek iyi değil ama en azından bir fikir vermiştir size.Loft mağazaları Japonya'nın bir çok şehrinde bulunan zincir firma.Genelde çok katlı olur.Kozmetik,kırtasiye,kitap,ev eşyaları vb gibi bölümlere ayrılmıştır.Kocaman bir katın kırtasiye olduğunu düşünürsek neden cennetim dediğimi anlarsınız.

Malesef ya da iyi ki loft benim şehrimde yok.Geçen sene Hamamatsu şehrine açılıyoruz dediler.Açıldı minicik bir loft!Onu da 3 e bölmüşler kozmetik,kırtasiye ve hobi diye.Yani hiç yoktan iyidir tabi ama loft gibi loft değil :)

Neyse bu sefer Nagoya gezimizde gerçek lofta gitmek istediğimi söyledim Yoshi'ye sağolsun kırmadı beni.Saatlerimizi geçirdik her katında.Ama benden beklenilen alışverişi yapmadım.Çünkü önümde bir hedefim var para biriktirmem lazım.Bol şans dileyin bana.
Tabii eli boş da çıkmadık.




Güllü defterler sadece güllü oldukları için benim oldular :) Winnie'ler ise Winnie'li oldukları için :)


Videoda ekranda tanıtılan bir üründü bu.Ajandamda kullanmak için aldım :) Ve bu kadarla bitirdim.Aklım epey bir şeyde kaldı ama hedefim var :)

Yoshi kendine sketchbook aldı.Sonra bir baktım bu scrapbooking albümünü almış eline.Ben bu albümü yapıcam senin masking tapelerin var değil mi dedi :) Var tabi olmaz mı :) Neyse ben hiç ellemeyeceğim o yapacak bakalım ne çıkacak ortaya.


Bu da albümümüz için başharflerimiz :)Bizim evde tek kırtasiye delisi ben değilim görüldüğü gibi :) Bu yüzden seviyorum bu adamı :) Maşallahları alayım :)


26 Eylül 2011 Pazartesi

İnstagram ile pazartesi #21


Çay&kitap yani keyif zamanı :)

 Markette domates taklidi yapan şeyler.
 Japonya'da 4. yılımı dondurma ile kutladık :)
 Benim şapşi kızım nasıl :) Tek gözlü bakışını yerim :)
 Eldeki yarım kitaplar azmış gibi bir yenisine başladım.
 Arabaya düşen bulut manzarasına biz de eklendik :)
 Saçımı kestirdim :)
 Hatta kestirdik :)
 Yeşil çay içelim mi :)
 Japon tuvaletinde açıklamışlar hani bilmiyorsanız öğrenin :p
Mola yerinde bir anda görüp,korktuğum süper panda resmi.Hatta başka resimler de vardı onları da paylaşacağım :)

Keyifli bir pazartesi diliyorum herkese :)