31 Temmuz 2011 Pazar

Çamdan Gelin

 6  5 yaşından hayal meyal bir an hatırlıyorum.Ananemin annesi bizim evde 'çamdan gelin' diye şarkı söylüyor ve çamdan gelin büyük bir sini(büyük tepsi) içerisinde dönüyor.Büyülenmiştim.
Bu anımı ananeme anlattığımda ben yaparım sana dedi.Çam ağacı dalları,artk kumaşlar yeter bize dedi.Teyzemin yazlığından dalları getirdik.Ananem kumaşlar buldu ve ta daaa çamdan gelin hazır oldu.


Her şeyini ananem yaptı.Kaşını gözünü boyarken çok eğlendi.Hem söylendi hem eğlendi :)

İşte karşınızda video hafızamdaki görüntüden 2 şey farklı gelini oynatan ananem ve ben artık 26 yaşındayım.20 sene geçmiş :)




Gördüğünüz gibi biz çok eğlendik. Bu kadar sık Türkiye'ye gelme amacım ananemle olabildiğince çok vakit geçirip,anı biriktirmek. Bugün torunlarıma anlatabileceğim bir gün oldu. Siz izledikten sonra belki bizim kadar eğlenmeyeceksiniz ama en azından herkes kendi ananesini düşünecek.

Tükettim 2


Gururla 3 parça ürünü sunarım.

En sevdiğim saç ürünü Gliss onarıcı sıvı saç kremi saçlarımı tararken can yoldaşım sonunda bitti.Sonunda diyorum çünkü her yerden çıkıyor.O kadar çok almışım ki.

Arko Nem tropik rüya el kremi.Yazın çok fazla el kremi kullanmadığım halde kokusu için bol bol sürdüm ve bitti.Bir daha almam çünkü elimde çok fazla el kremi stoğum var.

Rohto göz damlası.Kızarıklık,göz kuruluğu ve kaşıntı için.Ben gözlük ve lens kullanıcısıyım.Lens kullandığım zaman göz kuruluğu sorunum,gözlük kullandığım zaman ise uzun ve sık kirpiklerim yüzünden kaşınma sorunum oluyor.Her iki durum için can kurtarıcısı bu damlalar oluyor.Çantalarıımda,ceplerimde hep olur.Çok sık kullandığim halde ilk defa yazıyorum sanırım.You tube gurularından sık sık duyarsınız bu damlaları.Özellikle mentollü olanları çok popüler.Ben pek sevmesem de verdikleri his süper.

İşte bir yaz günü 3 ürünü daha bitirmiş olmanın vermiş olduğu haklı gururu yaşıyorum :)

(yeni aldığım saç ürünlerinden ve el kremlerinden hiç bahsetmek istemiyorum)

İmza

Hala Türkiye'de bulunan Serrose

27 Temmuz 2011 Çarşamba

İnstagram ile Tatil Anıları #1

5 temmuz sabahı şiddetli kulak ağrısı ile uyandım.Saat 10 da uyanıp 12 de evden çıkacaktık alana doğru.Ben 9 da sancı ile uyandım.Önce daynanmaya çalıştım,son 10 gündür hastalıklarla ve ilaçlarla uğraştığımdan Yoshi'ye hastayım demekten utandım.(astım,grip vb hastalıklarla uğraşmıştık)
Yatağın içinde elimi kulağıma basmış haldeyken Yoshi uyandı.Kimbilir ne haldeydi yüzüm ki panikle neyin var dedi.Dokunsan ağlayacak halde olan ben kulağım ağrıyor deyince hemen hastaneye gidiyoruz dedi.
Evden apar topar çıktık.Her zamanki kliniğimize gittik.Sürpriz ile karşılaştık kapalıydı :( hemen başka bir tane bulduk ve sıramızı aldık başladık beklemeye.Doktor odasına girdik,şikayetimi söyledim.Hemen kulağıma kamera soktu ve bu çok ağrır dedi.Orta kulak iltihabı olmuşum.İlaç vereceğim dedi.Yoshi biz bu gece uçağa bineceğiz deyince adam kısa bir çığlık attı.İyi ki geldiniz bu halde uçağa binseydi şoktan(ağrıdan) ölürdü ya da komaya girerdi dedi.(benim halimi hayal edin)Başka çare yok delik açacağız dedi.Önce kuvvetli bir ağrı kesici içirdiler sonra Yoshi'nin dediğine göre kocaman bir iğne ile kulağımın içine delik açıldı.3 adet ilaç yazdı ve uçakta canın çok yanacak dedi :(
Hayatımda ilk defa uçağa binmekten korktum tamam çook korktum.Öleceğim falan sandım hatta.Kim duysa çok acıyacak dedi.Uçağa binmeden pilotlarla karşılaştık ve onlar da canın yanacak kalkarken ve inerken dediler.Sonra çeşitli önerilerde bulundular ve tüm uçuş ekibini benim durumumla ilgili bilgilendirdiler.Uçuş boyunca beni hep kontrol ettiler.
Uçağa binmeden önce annemi arayıp herkesi bana dua etmesi için birlik etmesini istedim.Ve inanıyorum ki onların sayesinde KULAĞIM HİÇ AĞRIMADI!!! Doktorun tedbir olarak verdiği ilaçlara hiç dokunmadım.
Hani deyim yerindeyse su gibi geldim.
Tabii twitterdan,instagramdan gelen dua,enerji ve iyi dilekleri de unutmuyorum!
Herkese çok teşekkür ederim bir kere daha.

Aynı dilekleri dönüş uçağında da bekliyorum :)

not:fotoğraf bizi Türkiye'ye getiren uçak

26 Temmuz 2011 Salı

Suç Ferdinand von Schirach

Koskaca tatilin biten ilk ve tek kitabı.D&R gezimizde almıştım.Okuması zevkli bir kitap.Hemen bitenlerden.
11 hikaye ya da dava anlatılmış.Ne kanunlarla sizi sıkıyor ne de anlaşılmadık cümleler çıkıyor.Bir ceza avukatından gerçek hikayeler anlatılıyor.
Neler neler neden oluyormuş diye sıkça düşünüyor insan.
Sıcaklar bitmeden alın okuyun derim ben :)

Kitapla ilgili tek sevmediğim şey kitabın kapağı çok ucuz basım olmuş Ntv yayınlarına hiç yakıştıramadım.

24 Temmuz 2011 Pazar

Pazar Fotoğrafı #15


        Bu bloğun bana kattığı güzel insanlardan Ayça beni Japon gülüm diye çağırır :)
Bayılıyorum bana böyle seslenmesine.Teyzemin yazlığında görünce japon gülünü hemen çektim :)

                        Ayça'cım bu pazar sana ithaf edilmiştir
                                                         Japon Gülün

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Ayşe Kulin Hayat



Ayşe Kulin en sevdiğim yazarlandandır.Hani ne yazsa hemen alanlardanım.Hayat ve Hüzün kitabını da çıkar çıkmaz almıştım.Annem okumaya başlayınca mart ayında Japonya'ya getirememiştim.Şimdi kavuştum kitaplarıma.

Hemen Hayat'ı aldım elime ilk sayfada böyle bir başlangıç bana çok abartılı ve itici geldi.1 haftalık bebeğin ağzından yazılmış olması beni kitaptan soğuttu.Hani Ayşe Kulin yazmış olmasa ve serinin ilk kitaplarını okumamış olsam devam etmeyeceğim.5 gündür kitabın etrafında dönüyorum bakalım ne zaman alabileceğim elime.
Umarım devamında bu tarz yazılar yoktur.Kitap biyografi olduğu için bebeklik dönemi bu kadarda biter inşallah!!

Bol şans dileyin bana :)

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Pembe

Canımın sıkıldığı bir gün ortaya çıkan manzara budur.Yapacak bir şeyim olmadığında,moralim bozukken kalemlerimle,defterlerimle oyalanıyorum.
Renkli kalemlere bakmak bile iyi geliyor bana.Ya da alıp tek tek bir şeyler yazıyorum ne yazdığımın hiç önemi yok.Önemli olan yazmak o renk ile kağıdı birleştirmek.Off nasıl çoştum yazarken :)

Çantasında kalem-kağıt olmadan evden çıkabilen var mı aranızda?

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Karpuz Gören Serrose



Tatilin ikinci günü Güzelçamlı'dan yat turuna çıktık.Benim kulağım hala ağrıdığı için yüzemedim malesef.
Yata 2 japonla binince ister istemez dikkat çekiyorsunuz.Gurbette yaşayan Japon gelini olduğum öğrenilince sağolsunlar koca bir tepsi karpuz getirildi bana (normalde kişi başı 1 dilim)

Karpuz görünce çıldıran ben :)

Nedenini daha iyi anlayabilmek için bir dilim karpuz yazımı okumalısınız :)

Şeker gibi karpuz tadında bir yaz olsun herkes için :)
Gene canım çekti mutfağa gidiyorum ben :)

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Winnie The Pooh


Winnie benim en sevdiğim disney karakteridir.Ortaokulda görmüştüm ilk defa suratındaki hüzünlü gülümsemeye bayılıyorum.Bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray renklerini barındırması pek hoşuma gitmese bile Winnieli objeleri almaya doyamıyorum :)
Yavaş yavaş kırtasiye ürünlerimi göstermem istendi :) Winnie ile başladık :) Arkası gelecek!

Sizin en sevdiğiniz Disney karakteri kim?

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Deco Bantlar





Yukarıda görülen fotoğraf bizim evdeki bant-yapıştırıcı çekmecesi.Bir evde hiç sevmediğim olay bant nerdeeee sorusudur.Çünkü bant hiç olmadık bir anda lazım olur ve o anda bulunamaz genelde.Bu sebeple bizim evde bant çekmecesi var.Tabii sadece şeffaf bant yok :) Klasik Serrose :)



Ben bir ofis çalışanı olmak isterdim sırf kırtasiye ürünlerine yakın olabileyim diye.Yukarıdaki bantlıklara da çok özenirdim.Japonya'ya gelir gelmez önce sağ baştakini almıştım.Kullanması zor olduğundan diğer ikisini aldım.Birinde hep şeffaf bant olur.En çok kullanılan odur çünkü.Diğer ikisini değiştiriyorum dönem dönem.Deco bantları mektupları yapıştırmak,hediye paketlemek ya da defterlerimi süslemek için kullanıyorum.Hatta yılbaşı temalı olanı postcrossing kartlarımda da kullanıyorum.
Deco bantlarım  doğum günü mesajlı ne için kullandığım belli :)
Winnie the Pooh en sevdiğim karakter.
Leoparlı,yıldızlı,teşekkürler bantı bunu genelde etsy satışlarımı paketlemek için kullanıyorum.
Yılbaşı bantı az önce söylemiştim.
Ve cupcake  en son da kedili :)

Aslında daha neler neler var ben zor duruyorum.Bittikçe başka model almaya çalışıyorum.

10 Temmuz 2011 Pazar

Pazar Fotoğrafı #14


Bu pazar sevdiğiniz,özlediğiniz,kırdığınız birine mektup yazın.Mektubun ona ulaşıp ulaşmaması önemli değil.Siz yazın bakalım neler çıkacak ortaya!

Her duygunun paylaşıldığı bir pazar olsun :)

İyi pazarlar

8 Temmuz 2011 Cuma

Ben seninle konusmacam



Yoshi ile oturup türkçe çalışmılığımız yok.Ama sohbet aralarında ya da sorusu olduğunda açıklamaya çalışıyorum.Düzenli türkçe çalışmıyor ama düzenli türkçe altyazılı film seyrediyor.Tam bir filmkolik olduğundan çok sevdiği filmleri Türkiye'den aldık.Onları ingilizce sesli türkçe altyazılı seyrediyor.Sonra öğrendiklerini bana karşı kullanıyor :)
Ma olumsuzluk ekidir dşye öğretmiştim gerisi filmden sanırım.
Bayılıyorum beni tehdit edişine
Ben seninle konuşMAcam :)
Ben seninle uyuMAcam diyor bana :)

Şimdi  2 sene sonra Türkiye'de göreceğiz ne kadar işe yaramış filmler :)

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Belki


Belki biz tam şu anda(bu yazı yayınlandığı anda) İzmir'e inmiş Söke'ye doğru yol alıyoruz.Abi balık ve Yoshi 2 yıl sonra Türkiye'deler.
Çoook güzel bir tatil olsun dua edin!
Blogla ilgilenemeyebilirim.Bir kaç zamanlı post yazmayı planlıyorum.

İyi tatiller herkese!

5 Temmuz 2011 Salı

Kehanet Gecesi -Paul Auster

Temmuz ayının biten ilk kitabı karşınızda.Kehanet gecesini K dergisinde duymuştum ilk defa.Dergideki yazıdan etkilenip hemen almıştım.yavaş okuyarak haksızlık ettim kitaba araya hep hastalıklarım girdi.Kitap yavaş başlıyor ve birden açılıyor.Açıldığı yerde elinizden bırakmak istemiyorsunuz.
Bu benim Paul Auster ile tanışma kitabım oldu.Tanıştığıma memnun olduğuma göre görüşmeye devam edeceğiz :)
Kitabın sonunda türkçeye çeviren İlknur Özdemir ile Paul Auster'in söyleşisi var.Söyleşi sayesinde yazarı biraz tanıyabiliyor,nasıl bir evde yaşadığını gözünüzde canlandırabiliyorsunuz.
Kitap tanıtımlarında arka kapak yazılarını sevmiyorum bir kaç kere ben de yazdım ama sevmiyorum :) Zira kitap tanıtımı postlarında arka kapak yazılarını okumuyorum :) Arka kitap yazısı kitap elinizdeyken okuması zevkli bence.

Kitaptan sonra aklımda kalanlar.Yazar olmak istediğim ve Portekiz malı mavi kaplı bir defter :) Nedenleri kitapta okuyun bence :)

İyi okumalar

4 Temmuz 2011 Pazartesi

instagram ile Pazartesi #13

(instagram bir Iphone uygulamasıdır.Bu uygulama ile çektiğim fotoğraflarla geçen haftanın kısa bir özeti)

 Geçen hafta Yoshi için Nagoya'ya gittik.15 yıldır aynı berberi tercih ettiğinden saç traşı için 3 saat yol gidiyoruz.Neyse onun traşını beklerken tokalar aldım kendime.5 dakikada 15 toka fena sayılmam :)
 Nagoya demek alışveriş için bir çok alternatif demek.Bizim yaşadığımız yer malum hiçbir şey yok :( Nagoya'yı özlüyorum bu anlamda.Ben takı gördüğümde dayanamıyorum alıyorum ama kullanmıyorum.Kendimi buna alıştırmam lazım :)yavaş yavaş kullanacağım inşallah.


Doktor kontrolünden sonra bir kahve molası verdik.Yüzüğüm yeni gene Nagoya ganimetlerinden.
Eve dönüş yolunda kırmızı ışıkta beklerken :)

 Ben yolda olmayı seviyorum nereye gittiğinin pek fazla bir önemi yok diye yazmıştım bu fotoğrafı paylaşırken.Siz ne düşünüyorsunuz?Yolda olmak mı,yolun sonuna varmak mı? Ama şunu da eklemeliyim yanında kimin olduğu da önemli bir faktör :)
 Günün çantası buydu.Doktor günü olduğundan raporları,ilaçları alması lazımdı seçimim bu oldu.
 Alışveriş gününde Casio saatlere gitti gözüm hatta aklım kaldı.Ama sonra saatlerime bakınca renkli,plastik saate ihtiyacım olmadığına karar verdim.Fossilin deri saatleri çok cezbetti beni.Netten gördüm gerçeğini görüp deneyeceğim bakalım neler olacak.
İlaçlar yüzünden erkenden uyu,erkenden uyan modundayım.Bugüne başladığımda siz dündeydiniz :)

Not: Bunlar benim seçtiğim fotoğraflar yok ben daha fazla bakmak isterim diyenler
daha fazlası için tumblr'e tık tık

3 Temmuz 2011 Pazar

Pazar Fotoğrafı #13

Geçen sene nisan ayında Kyoto gezimizde çekilmiş bir fotoğraf olsun bugün.Sanırım Aşk tapınağıydı.Hadi fotoğrafta beni bulun :)

Her istediğinizi bulduğunuz bir pazar olsun bugün.
Keyifli pazarlar

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Ben Adam Olmam

Ben adam olmam dedim ama pek olasım da yok zaten :)

Yeni bir kırtasiye keşfettik.Konohi adı değişik bir yer videosunu çekmeyi düşünüyorum o zaman anlarsınız ne demek istediğimi.
Kalemlerden,defterlerden kendimi uzak tutabildim ama görüldüğü gibi cetvel(ayraç aynı zamanda) kedili olunca duramadım.Bir de 6 li ataç aynı şekilde ayraç onu da görünce duramadım alıverdim.

Bu kadar eşyayı nasıl sığdırdığımı,ne yaptığımı merak eden çok var bir gün videosunu çekeceğim beklemede kalın :)

Hele bir iyileşeyim de.

1 Temmuz 2011 Cuma

Artık Kabullendim

 Pazar gününden beri çok hastayım.Havaların birden ısınmasına aldanıp grip oldum.Benim durumumu ağırlaştıran ise alerji ile gribin birleşmesi oldu.Bünyem aslında çok kuvvetli değildir.Japonya'ya geldikten sonra bir çok hastalığım iyileşti ve daha düzenli yemeye başladığım için (Yoshi sayesinde) çok hastalanmıyordum.Ama şimdi 2 hastalık birleşince ağır geçiriyorum.4 gün kendi çabalarımla dayandım ama gece çok fenalaşınca sabah doktorda açtık gözümüzü.
Benim alerjik astımım var.Bazı çiçeklere,polenlere,ev tozuna ve en kötüsü kedi-köpeğe.Karamel'den vazgeçmem gibi bir durum asla söz konusu olamaz.En başta bunu bilerek aldık zaten kızımızı.Zaten o da bilir gibi alerjim tuttuğu zamanlar yanıma gelmez,benden olabildiğince uzak duruyor.Bence kesin biliyor başlarda tesadüf diye düşünmüştüm ama eminim.
Neyse sonunda doktor teşhisi koydu astım hastasıyım artık resmen.Alerjik astımın alerjik kısmını attık.Yukarıda ilaçlarım iyi gelsinler inşallah!
Doktoru çok sevdim bana çok ilgili davrandı.Anlayamadığımı farkedince açıkladı çok hoşuma gitti bu tavrı.Yarın tekrar gideceğiz ilaçların iyi gelip gelmediğine bakılacak ve alerji raporlarıma bakacak.
Dua ,enerji ve bol şans dileklerini alabilirim bu tarafa.

Haziran Ayı Kitapları

foto:Sıra bekleyenler


Koskoca bir haziran ayı bitti hem de 3 kitapla.Gene çok verimsiz bir ay oldu benim için.Kitap okuma hızımı düşürdüm gene :( Temmuz ayından ümitliyim.Gerçi Türkiye'de olacağım bakalım okuyabilecek miyim.

Haziran ayı kitapları




Sizin kaç kitapla bitti haziran ayınız?

Yukata Sahibini Buldu


Giveaway sonucu belli oldu.+1 lerle 64 kişi katılmış oldu.Listeye Seren dahil değil sadece.O benim dostum olduğu için listeye eklemedim.

Kazanan ratatoule oldu.

Tebrik ederim.En kısa zamanda adres ve telefon bilgilerinin mailini bekliyorum.


Katılan herkese teşekkür ederim.Güzel sözleriniz beni çok mutlu etti.