30 Mayıs 2011 Pazartesi

instagram ile Pazartesi #8

(instagram bir Iphone uygulamasıdır.Bu uygulama ile çektiğim fotoğraflarla geçen haftanın kısa bir özeti)

 En son aldığım kalemimin mesajına gönderme yapımıştım :( Resmi olarak yağmur ayını açmış bulunmaktayız.Bu sene erken gelmiş.Bu deprem bölgesindekiler için olumsuz bir durum.Çünkü oradaki yol,köprü vb çalışmaları aksayacak.Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 Kendimi hasta,yorgun,yalnız veya karışık hissettiğimde hep You've Got Mail'i seyrederim.Normalde bir filmi 2.kez seyretmek vakit kaybı gibi gelirken bu filmi her gün seyredebilirim.Seviyorum napiim :)
 Deprem paniği(hastalığı) yüzünden mart ayı tatilimden dönüşte hiçbir şey getiremedim.Evde olanları soktuk bavula.Hal böyle olunca stoklar azdı ve çabucak bitti.İşte son tutkularımı da yedim :(

Burası yeni keşfettiğim bir  cafe .Yoshi'nin izin gününde gittik beraber.Çok seviyorum burayı.
 Gece yarısı ben bu dondurmayı yedim!!!Evet yapmamam gerekirdi ama yaptım :(
 Bizim apartmanımızın adı.Masal diyarında yaşıyoruz gibi hissettiriyor bana :)
 Bu eski bir fotoğraf biz Fuji dağına giderken çekniştim :)Canım yolculuk istiyor gene!!!
 İnstagram ile çektiğim fotoğrafların bazı fotoğragrafları yazdırdım.Masking tapelerimi,renkli kalemlerimi çıkardım ve scrapbooking yaptım.

Bu tekniği baya bir zaman önce görmüştüm bir yerlerde(hatırlayamıyorum) Karamel'in fotoğrafları ile deneme şansım oldu.Kızım benim.

İşte bir hafta böyle geçti.
Daha fazla fotoğraf görmek için buraya tık tık

Herkese keyifli bir hafta diliyorum.

29 Mayıs 2011 Pazar

Pazar Fotoğrafı #9


Bu ara canım çok yüzmek istiyor.Nedeni bilinmez.Kendimi yüzerken hayal ediyorum.Baktım o günler gelmeyecek.Bende arşivi karıştırdım.2009 dan bu fotoğraflar.Ege denizi görülen bence en güzel deniz :) Böyle de korurum işte :p
Bu da alternatifi olsun Yoshi için :) Efes hastası kocam benim.Ben bira pek sevmem ama arada iyi gider.

Deniz gibi bir hafta diliyorum herkese

İyi pazarlar

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Dilek


Bugün bir dilek tuttum.
İnşallah gerçek olur
Sizden dua,iyi niyet,enerjilerinizi istiyorum
Yollar mısınız bu tarafa???


26 Mayıs 2011 Perşembe

Tükettim 1

 Aradığımı bulamaz hale geldiğim bir gün karar verdim ALMAYACAĞIM postları yazmaya.Bu postlara başladığımdan beri ürün bitirmeye başladım sonunda!!!Daha buraya yazmadığım bir çok üründe bu kuralı uygulamaya başladım.2 tane elim varken 15 tane el kremine ihtiyacım olmamalı.Benim yaptığım stokçuluk da değil.Hiçbiri koleksiyon ürünü değil.Normal el kremi kokuları farklı sadece.Herbirini açmışım,açılmamış paket yok yani.Tam bir bilinçsiz tüketiciye dönüşmüşüm :(
Bunu farkettikten sonra tabii ki önce bitmeye en yakınları bitirdim.Bir parfüm,bir yüz yıkama jeli,bir tonik,bir el kremi,bir aseton listeden silindi!Ohh be.Asetondan bile 3 adet açılmış var ne yapmışım ben düşünün!
 Bir de Türk olmanın verdiği stokçuluk var.Şampuan,duş jeli vs stoğu.Karı-koca şampuan değiştirmeyi seviyoruz sık sık.Bu sebeple banyo yarım bırakılmış şampuan cenneti.Yaklaşık 2 aydır şampuan almıyoruz.Her gün duş alan bir kocam var(hesap edin)Normal şampuanlar çöpe gittiğinden bunları çekebildim.Big sexy hair çilekten almıştım hiç sevmedim :( Şimdi kremi var bitmeyi bekleyen.
Bunlar da çok az kalmış vücut kremleriydi.Ohh bittiler hiçbirini bir daha almam :)

Daha bitirilmeyi bekleyen tonla ürün var.Bitecek inşallah :) Dediğim gibi koleksiyon ürünü biriktirene,akıllı stok yapabilene sözüm yok.Ama ben abartmışım :)
Japonya'ya ilk geldiğimde 1 bavula sığmıştım.Her şeyim bir bavulcuktu.Şimdi bir kamyona bile sığamam.Tam bir temizlik başlattım hayatımda

Giymediğim kıyafetler
Beni üzen insanlar
Sevmediğim çantalar
Fazla gelen eşyalar
Eskiyen her şey çöpe gitti / gidiyor

OH BEEE !!!!


Hadi bakalım sıra sizde bu bir blogger temizlik kampanyası olsun :p 


(nasıl gaza geldim ben öyle yaa :) )

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Okuyamıyorum


Mayıs ayı bitmek üzere ve ben hala 1 kitap bitirebildim.Günlerdir elime kitap alamıyorum.Bunda en büyük pay gelen-gelemeyen-bizi kandıran baharın.Sonra bu ara Japonca çalışmaya ağırlık vermem.
Leyleklerin Uçuşu kitabında ise bir ilk yaşıyorum.Kitabın sonunu kendim yazdım,şimdi sonu öyle çıkacak diye okuyamıyorum.Sonu baştan belli değildir inşallah.

Gördüğünüz gibi kitap okuyamama sebeplerim arasında VAKİTSİZLİK yok.Bu bahaneyi kullanan herkese bir ifrit olurum da.

Şimdi geriye 6 gün kaldı bakalım bu efsane üçlünün sonu ne olacak.Bu yazımdan utanır bitiririm belki ha :)

Kitaplar bitsin tanıtımlar burada olacak :)

24 Mayıs 2011 Salı

Kendim İçin Bahar

 Haziran ayı Japonya'da yağmur ayıdır.Tamam buna alıştım derken bu sene mayıs ayı da yağmur ayı gibi geçti.Güneşi göremedik bir türlü.Tam kışlıkları kaldırmışken soğuk havalar geri geldi.Kaç günden sonra soba yakmaya başladım gene.Fırtına,yağmur,soğuk hava :( bu nasıl mayıs ayı yaa
 Madem bahar gelmiyor bende kendi sahte baharımı yaratırım.Geçen ay gittiğimiz geziden fotoğraflar :)
 Sizin oralara geldi mi bahar?






23 Mayıs 2011 Pazartesi

instagram ile Pazartesi #7

(instagram bir Iphone uygulamasıdır.Bu uygulama ile çektiğim fotoğraflarla geçen haftanın kısa bir özeti)




Benim uslu kızım ben televizyon izlerken yanıma gelip o da beni izledi :) Onsuz bir instagram olamaz zaten :)
 Can dost Seren şubat ayında Kedili Ajandayı hediye etti bana.Hem ajanda, hem kedili ,hem de kahverengi bu kız beni iyi tanıyor :)



Benim capon balığım çok yeteneklidir beni bir çok kere kıskandırır :) İşte kanıtı 10 dakikada çizilen Karamel hikayesi bloğunda yazılı okumak için buraya tık tık 

Evet evet ben bir kırtasiye bağımlısıyım açıklıyorum :) kedili ve tavşanlı ataçlarım :) ödevlerimi toplamada yardımcılar :)


Bu ara evdeki kitaplardan japonca çalışıyorum sık sık :)Tabii  bozulan moral için renk renk kalemler olmalı.İşte karşınızda foklu kalemlerim :)

Cumartesi gecesi abi balık misafirimizdi o geldiğinde yakiniku (kore usulu bbq ) geleneğimiz gibi bir şey oldu :) Geceden bir fotoğraf :)

Pazar günü dayanamadım gene masking tape aldım :) ama ama çok güzeller napiim :) Diğer masking tapelerim için buraya tık tık


Pazar günü dayanamayıp aldığım kedili post-it lerim çook tatlı ama nasıl karşı koyabilirdim ki :)


İşte bir haftayı da böyle bitirdik :) Herkese keyifli bir hafta dilerim


Not: Bunlar benim seçtiğim fotoğraflar yok ben daha fazla bakma isterim diyenler


daha fazlası için tumblr'e tık tık

22 Mayıs 2011 Pazar

Kimono Ve Yukata

 Kimono geleneksel Japon kıyafetine verilen addır.İpekten yapılmış bir kaç kattan oluşan giymesi ve bakımı çok zor bir kıyafet.Benim sinir olduğum bir şey var Japonların ne kadar milliyetçi olduğuna kimono giymeleri gösterilir.Günlük hayatta kimono giyen insan artık kalmadı.Düğün,cenaze,dans kursu,20 yaş kutlaması gibi günlerde giyerler genelde.Trende,yolda karşılaşmanız çok olası çünkü tren çok yaygın bir ulaşım aracı.Bizde de kına gecesinde,folklor oynarken yerel kıyafetler giyilir aynı görüyorum ben :)

Normalde evliliklerde geline kimono hediye edilir.Ben istemedim çünkü hem çok pahalı hem de giymesi ve bakımı çok zor.Hayatımda 2 kere kimono giydim.2 kişinin yardımı ile :) Siyah ve kırmızı.

Yukata ise yazlık kimonoya verilen ad.Giymesi kimonoya kıyasla çok daha kolay ve fiyatı daha uygun.Genelde pamuklu kumaştan yapılmıştır.Gençler tarafından tercih edilir daha çok.Yazın olan festivallerde giyerler renk renk  :) Benim 1 tane Yukatam var o da Türkiye'de :) Seray hediye getirmişti.Bu fotoğraf sanırım 5-6 yıl öncesinden.

Zaman zaman benden kimono isteyen mailler alıyorum malesef böyle bir talebe cevap veremem.Kimono almak isteyen Japonya'ya gelmeli :)

Sevgiler


Pazar Fotoğrafı #8

Şu sıralar okuduğum İmkansızın Şarkısı - Haruki Murakami

Herkese kitap gibi bir hafta diliyorum :)

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Dondurmaaaa :)





                                          Karpuzlu dondurma sevdamı başlatan bu dondurmadır.Kendisi yılın belli bir zamanında görünür ve kaybolur :( Yoshi ile çok market gezip aramışlığımız vardır.Aslında kendisi hala çıkmadı.Yukarıda görülen 6'lı mini paket.3 tanesi kavunlu 3 tanesi karpuzlu.




İşte paketin içinde böyle sıralanmış haldeler paketi açınca :)

İşte dondurmanın kendisi :) Çekirdekleri çikolatadan.Hala bütün marketlerde bulunamıyor.Büyüğü zaten çıkmadı henüz.Bulduğum zaman stokluyorum.Bizim evde yıl boyu dondurma yenir.Çünkü ben gerçekten dondurma bağımlısıyım.Ve Yoshi'yi de kendime benzettim heheheh :)

Herkese dondurma tadında bir haftasonu diliyorum :)

20 Mayıs 2011 Cuma

Ayça'cıııım :)

(fotoğraf veda anında çekildi bavul benim İstanbul'a gidiyordum)


Bu kış maceralı Ankara gezimin son gününün sabahında Ayça'cım ile buluştuk.Aslında koca bir günü beraber geçirmeyi planlıyorduk ki Ankara kara teslim oldu.Evlerde mahsur kaldık :) Ayağımdaki çizmenin sınırına kadar kara batmışlığım bile oldu düşünün.Ayça ile blogları ilk açtığımız dönemden beri tanışıyoruz sanırım.Bizim düğün fotoğrafları için çok istemiştim Ayça'yı olmamıştı son anda.Sorun yok biz bir daha düğün yapıcaz Yoshi ile Ayça'cım gelip çekecek bizi :)  (Ayça'cım biz neyi çok istesek olmuyor hayırdır yahu? )



Ayça'nın ve eşi Serhat'ın dönem dönem teknik sorularla kafasını şişirenlerdenim :) Nikonumu aldığımda,Lomo konusunu merak ettiğimde Ayça yetiş derim :) Hemen cevaplar canım benim.Hatta adıma post bilee var inanmayan baksın :) tık tık 

Ayça'cım ile simit dünyasında buluştuk sabah kahvaltısı için.Seren de bizimleydi.Ayça oturur oturmaz yukarıdaki güzeli çıkardı masaya koydu.Ardından bir makara film ve dedi ki al bunu çekeriz bol bol dedi.Ben sandım ki o gün fotoğraf çekiliriz sonra fotoğrafları bir şekilde ulaştırır.Aaa süper olur dedim saf saf :)
Sanırım bir ben algılayamadım olayı Ayça kamerayı bana hediye getirmiş.Azıcık çığlık atmış olabilirim :) Çok çok çok çok mutlu oldum.İlk toy kameram oldu sayesinde.
Hala o filmi bitiremedim,kıyamıyorum çekmeye :) Bitsin tabii ki burada olacaklar!!

Ayça'cım bir kere de burdan söylüyorum çooook teşekkür ederim.Seni tanığıma çok çok memnun oldum.Bir sonraki buluşmamızı sabırsızlıkla bekliyorum.



19 Mayıs 2011 Perşembe

Sahilde Kafka



Ben kitap okurken altını çizmeyi sevenlerdenim.Çünkü aynı kitabı tekrardan okumayı sevmiyorum ama bazı kitaplar özletiyor kendini.İşte özleten kitaplar en çok çizilenler oluyor genelde.Geçen Sahilde Kafka Haruki Murakami'nin kitabını aldım elime.Ve bu satırların altını çizmişim.

Ne çok doğrudur bu cümleler!

Okumayan varsa aranızda kesin okumalısınız derim ben!

18 Mayıs 2011 Çarşamba

ByouDouİn Tapınağı


 2010 nisanında gittiğimiz Kyoto gezimizi hala bitiremedim yuh bana :( Son gün gittiğimiz tapınaktı ByouDouİn.

 ByouDouİn genel alanın adı.Büyük bir bahçe içerisinde bir çok yapı bulunuyor.9. yüzyılın sonlarına kadar burası bir zenginin yazlığıymış.1052 yılında Budizm tapınağı haline getirilmiş.
 1053 yılında HouOuDou binası yapılmış (alttaki fotoğraf)Savaş ve doğal felaketler sebebi ile bir çok bina kaybedilmiş.Günümüze sadece HouOuDou binası gelebilmiş.
 HouOuDou binasının resmi 10 yenin üzerinde basılı.Bu sebeple elimde 10 yen gösteriyorum :) Japon paraları yazısında yakından görebilirsiniz.Hou kelimesinin  Çin anka kuşu/efsanevi bir kuş/gerçekte var olmayan bir kuş gibi tanımları  çıkıyor.

Çatı üzerinde 2 adet Hou kuşu bulunuyor.Orijinal heykeller aynı bahçe içerisinde bulunan müze binasında sergileniyor.Hou kuşunun resmi 10,000 yen üzerinde bulunuyor.Okumak isteyen buraya tık tık 

1996-1997 yıllarında tapınağın arka tarafına 16 katlı 2 adet apartman yapılmış.(yukarıdaki fotoğrafta sağ tarafta görünüyorlar)Bu yapılar tapınağa bakıldığında görüldüğü için genel atmosferi bozduğu farkedilmiş.2002 yılında belediye tarafından tarihi yer yakınlarına bina yapma kuralları zorlaştırılmış.O bölgeye çok fazla ağaç dikilmiş.Ağaçlar büyüyüp 10 metreye ulaştığında binalar görülmeyecekmiş.
ByouDouİn tapınağı Ulusal Hazine olarak kabul edilen tapınaklardan biri.

Kyoto gezimizden

Kiyomizu dera için buraya

Ginkakuji tapınağı için buraya

Kinkakuji tapınağı için buraya

Ve benim Maiko san makyajı maceram için ise buraya tık tık :)

Ve utanarak söylüyorum ki bu gezinin hala yazılmayı bekleyen yerleri var :(