29 Ocak 2011 Cumartesi

Instagram Duymayan Kaldı mı?


Cuanım Nora 'nın bizlere tanıştırdığı instagram bir i-phone uygulaması.Iphone kullanan bloggerlar bulduk birbirimizi orada :) Güzel bir muhabbet dönüyor orada  :) Her an her dakika paylaşım halindeyiz :) Şimdi benim fotoğraflarmdan örnekler :)  Yok ben tamamını merak ettim diyenleri tumblr'e alayım :)
İşte 10 aylık Serrose  :))))
Kızım benim bu fotoğrafla popüler oldu :)

 İyi haftasonları :)

27 Ocak 2011 Perşembe

Masking Tape

Bu bloğu okuyanlar bilirler ben bir kırtasiyekoliğim :) Etrafımda kalemler,kağıtlar,defterler,boyalar olsun bu benim için çok heyecan verici bir duygu :) Japonya kırtasiye açısından bir cennet.Kocaman kocaman kırtasiyeler var (tamam her yerde yok ama olsun ) Benim yalnız başıma her dışarı çıkışım illa ki kırtasiye turu ile sonuçlanır :) Maskeleme bantları hastalığım Japonya'da başladı.Bunların yanında bir de deco bantlar var onlar başka yazıya :)
Maskeleme bantları kullanım alanları hayalleriniz ile sınırlamalı.Bu bantların özelliği kağıttan yapılmaları.Yani elinizle koparıp kullanabiliyorsunuz.Yoshi makasla kullanmayı seviyor daha temiz,özenli görünüyor diyor.Ben elle koparılmış,doğal halini seviyorum :)Japonya'da kiracı olmanın bir çok zor yanı var.Duvarlara çivi rüyanızda bile göremezsiniz :)Boş duvarları sevmeyen biriyim ve bu noktada maskeleme bantları kurtarıcı çünkü diğer bir özelliği kolayca çıkarılıyor.Hiç bir iz,tahribat bırakmıyor.Zaten yapışkanlığı normal bantlara göre güçsüz.


Şimdilik 18 çeşidim var ama eminim ki bu hastalık bitmez :) Çünkü yeni modeller çıkıyor sürekli ve karşı koymak çok zor.
Bu bantların genel kullanım alanları scrapbooking,craft işleri,paket süsleme ve hayal gücü :)

İnternette bulduğum bazı kaynaklar buyrun

ikea hacker süper kağıt lamba süsleme :)

masking tape ana sayfası

telegram 

flickr

papernation



:) iyi okumalar ,iyi sörfler :)

26 Ocak 2011 Çarşamba

Japonya,Japonlar 2


Bir önceki yazıya cevaben bu yazıyı yazıyorum.Öncelikle fikrini belirten herkese teşekkür ederim.Yorumları,mailleri ve mesajları en kısa sürede cevaplamaya çalışacağım.

Beni doğru anlayanlar,anlamayanlar,hak verenler ve haksız bulanlar oldu :)

Öncelikle açıklamak istediğim şu ben Japonlara karşı değilim.Ben şanslı biriyim çok şükür ki birebir yaşadığım kötü bir olayım yok.Ve benim en büyük şansım Yoshi!Benim kocam ve ailesi normal Japonlardan farklıdır.Aynı olsaydı evlenmezdim arkama bakmadan kaçardım :)

Nedir farkı derseniz?

Arkadaş canlısıdırlar ama bu diğer Japonlar gibi sahte değil,içtendir ve hissedilir.

Milliyetçi anne-babalar var hala.Çocukları yabancı ile evlendiğinde yabancı gelin-damat tavrı görenler var.Sen sus bilmezsin,sen Türksün ne anlarsın gibi şeyler bizde hiç yaşanmadı.
Benim için ingilizce hatta türkçe öğrenmeye çalıştılar ilk zamanlar.Şimdi ben japonca öğrendim şükür iletişim sorunumuz kalmadı.Ben ilk onlara anne-baba diye türkçe söyledim ve bu hala değişmedi.Üstelik japonca baba dediğinizde anlamı yaşlı kadın :) Baba kendisine hala baba diye seslenmemi istiyor.Geçenlerde bilinçsizce otosan(baba) dedim şakayla karışık kızdı bana:) Ben babayım otosan değil dedi :)

Evet ağladığımda gelmez yanıma ama benim balığım ağlatmaz beni :)

Kültür farklılıklarının her daim farkındadır.Beni yargılamaz hemen sen Türksün diye yapıyorsun diye genellemez.Sorar,anlamaya çalışır,araştırır.

Sevgisini göstermekten,söylemekten çekinmez.Japonlar utangaçtır yalanının ardına saklanmaz.

Kendi ülkesini başka ülkelerden üstün görmez.

Toplumda burnunu karıştırmaz :)

Yeni insanlar tanımayı sever.Misafir ağırlamayı çok sever.

Yani aklıma ilk gelenler bunlar :)

Ben balığımdan memnunum.Ve ben gerçekten şanslıyım :)

Diğer Japonlara gelince beni sandığınız kadar rahatsız etmiyor artık.İlk zamanlar dayanılmazdı.Şimdi umurumda değiller.Ben bana gelen maillere genel bir cevap olsun diye negatif yönlerini yazdım.Yoksa biriktirdim,doldum sanılmasın :)
2,5 yıldır gezdiğimi,gördüğümü,güzelliğini yazdım ama bakın bir de bu yönü var demek istedim :)

Haa bir de maşallah demeyenin eşi,komşusu,patronu NORMAL japon olsun inşallah :p

24 Ocak 2011 Pazartesi

Japonya ,Japonlar


 Eh Japonya'da 3 yıl 4 ayı bitirince bu ülke konusunda kendimi bir şeyler söyleme hakkı buldum.Biraz sonra okuyacaklarınız tamamen şahsi fikrim olmakla beraber okuduklarım,duyduklarım,izlediklerim ve başkaları ile  paylaştığım düşüncelerdir.
 Öncelikle Japonya'yı gözünde büyüten,hayal ülke haline getiren herkesten özür dilerim çünkü ülkenin öbür yüzünü yazmayı düşünüyorum bugün.Aslında bu yazı uzun zamandır kafamda ama neresinden başlayacağımı bilmiyorum.Hele bir başlayalım bakalım ne çıkacak ortaya :)
 Japonca okullarında öğretmenler hemen sorarlar Japonya'da en çok şaşırdığınız şey nedir diye?
Benim şaşırdıklarım ve arkadaşlarımdan duyduklarımı okumaya hazır mısınız :)

*İlk şaşırdığım şey bu ülkede çok fazla alkol ve sigara tüketimi var.Genci ,yaşlısı su gibi içki içiyor.Sigara da aynı şekilde.

*Japonların gelenekçi,milliyetçi olduğu bilinir.Gelenekçi Japon görmedim desem yeridir.Kimono'yu düğünde ve cenazede giymek gelenekçilik sayılmaz değil mi?Kaldı ki herkes değil tercih eden giyiyor.Kimono çok pahalı ,bakım isteyen ve temizliği,giyimi zor bir çok kişi çıkarmış hayatından.Yoshi'nin dedesinin cenazesinde 1-2 kişi kimonoluydu.Annesi bile giymedi (babasının cenazesinde)
Milliyetçi japon belki hala köylerde bulabilirsiniz ama ben karşılaşmadım.Tersine Amerika özentisi büyük bir çoğunluk.
 Japonlar canayakın insanlardır. Bu da en büyük yalanlardan :) Japonlar mesafeli insanlardır.Ve ilişkilerinde hep bir soğukluk hissedilir.Hani böyle gerçek,sahi gelmezler insana.

*Adam kullanmayı severler.Bin kere eve davet et bin kere gelirler bir kere de ya ayıp oluyor bize de gelin demezler.Evlerine gittiğinde azıcık ikram koklatırlar size geldiklerinde ye ye doymazlar.Hiçbir yiyeceğe hayır demezler.

*Telefonlar,mailler alınır ama aranmaz.İletişim bilgilerini vermek adettendir.Aramıyor,sormuyorsa herşey yolunda demekmiş.Yoshi'nin en yakın! liseden beri arkadaşı ile senede 2 kere araşırlar belki buluşurlar ama sorsan dostudur!

*Japonya kurallar ülkesi.Geldikten sonra şuna inandım.Bu ülkede kurallar olmazsa  bu ülke raydan çıkar her anlamda.Giyim,kuşam,sağlık,politika,ilişkiler vs .
Her şeyin bu kadar katı,kurallı,detaylı olmasının sebebi yine kendileri.Onları bağlayan din,adet,örf vs olmadığından kurallara vurmuşlar kendilerini.

*Japon evleri minimalist :) yok canım öyle bir şey eskiden ,yokluk zamanında öyleymiş.Ben hiç minimalist ev görmedim.Hangi eve girdiysem yayıntı vardı bol bol.Herşey yığınlar halinde.Atmaya kıyamazlar,hoş küçük evler,yılların birikimi onlar da haklılar.Ama öyle filmlerde,dergilerde görünen evler yok malesef.

*Türkleri severler.Yani ben kişisel olarak çok şükür ki hiçbir kötülük görmedim.Ama öyle sanıldığı,bilindiği kadar yakın değiller bize.Bizi bilmiyorlar bile.Ülkemiz nerede,dilimiz nedir gibi en basit şeyleri bile bilmeyen çok.Bileni,seveni var -vardır illa ki ama öyle herkes Türkleri sever diye bir şey yok.Özellikle Türk erkeklerinin eşlerini dövdüklerini düşünüyorlar (buradaki(bazı)  Türk erkekleri Japon eşlerini dövdüğü için bu görüş fazla. )

*Japonlar para biriktirmeyi severler.Eşler birbirinden gizli para biriktirir.Herkesin gizli hesabı var gibi bir şey (duyduğum)

*Japon kızları boştur hatta bomboştur.Oturup muhabbet edebileceğin,hayat,dünya,ülke vs hakkında sohbet edebileceğim yaşıt kimse bulamadım.Payıma düşenler 50+ Kızlar salağa yatmıyorlar cidden öyleler.
Yoshi'nin elemanlarından biri benden 1 yaş büyük .Peru muhabbeti açıldığında o ne demek dedi.Ve yazamayacağım bir çok örnek daha.

*Japonlar çok kitap okur.Ben görmedim.Trenlerde uyurlar genelde.Okuyan kesim ingilizce pratik kitapları ya da manga okur.Çok kitap okuyanı da var mesela eşimin abisi 2010 yılında 239 kitap bitirmiş.
Ama nasıl ? internet ,tv,arkadaş,sevgili yok.Evden işe işten eve.Bir de zaman zaman müzelere.Ne yapayım ben  öyle okumayı.Japonlar dozunda! kelimesini bilmiyorlar.
*Canın sıkılır ağlarsın ,bağıra çağıra ağlasan bile kimse sormaz halini? ne oldun,neyin var demezler.Bakar geçerler.Başımıza bela lazım değil diye.hele yabancıysan hiç gelmezler.
Hatta Yoshi bile gelmiyor.Ben ağlayarak rahatlayanlardanım.Çok sık ağlamam ama ağladığımda tam ağlarım :) Yoshi gelip sormaz,ne oldu neyin var,tamam geçecek vs nerdeeeee 
Geçen gün sordum neden gelmiyorsun,sakinleştirmiyorsun diye.Dedi ki yalnız kalmaya ihtiyacın olduğunu düşünüyorum sen ağladığında.Gel de ağlama :D

*Bir de en kötüsü heryerde herkesin içinde burun karıştırırlar.Trafikte sakın başka arabalara bakmayın !kadın erkek genç yaşlıı herkes! Trende bile gözünün içine baka baka karıştırıyorlar

*Haa son aklıma gelen çok dedikoducudurlar of of of hem de nasıl :D

Hadi ben kaçtım :D 
Japon bilir kişisi değilim ama her lafımın arkasındayım 


EDİT:
Tüm bunların yanında madem bu kadar kötü sen neden ordasın madem diye düşünecek olanlara el cevap !

Japonya ya da herhangi bir ülke benim hayalim ,idealim olmadı.Gezip,göreyim yeter dedimAma bir gün burada buldum kendimi.Sonra aşık oldum.Ve Yoshi olmasa burda durmaz,duramazdım.Ve hayat bu bir gün yürümez biterse gene dönerim ülkeme.
Bu ülkede neleri özlerim? o da başka bir yazıya kalsın demi :D

21 Ocak 2011 Cuma

Ben Bilmiyordum #2 Karaoke



Karaoke Japonya'da çok yer tutan bir eğlence anlayışı.İş partileri,arkadaş partileri hep karaokede sonuçlanır.(Yalnız gidenler bile var.)Sarhoş olup sabaha kadar şarkı söylenir.Hatta tren saatini geçirdiyseniz,arkadaşlarınızla bir karaokeye gidip sabahlarsınız :) şarkı söylemek şart değil :)

Karaokeler genellikle 2 çeşit.Karaoke bar-normal bar isteyen müşteriler sırayla şarkı söyler oturdukları yerden.
Diğeri ise genelde çok katlı bir bina tamamı ile karaokeye aittir.Çeşitli büyüklükte odalar vardır.Kaç kişiyseniz o odayı saat ücreti karşılığında kiralarsınız.Alkol,kokteyl,hafif yemekler ,tatlı hatta dondurma bile sipariş edebilirsiniz.Genelde japonca ve ingilizce şarkılar oluyor.

Karaoke'yi Japonların icat etttiğini ve tüm dünyaya bu kelimenin japoncadan geçtiğini biliyor musunuz?

Kara -boş,yok  demek
Oke- ōkesutora  kelimesinin kısaltılmışı :) yani solistsiz orkestra :) karaoke


detaylı bilgi için buraya 

18 Ocak 2011 Salı

Yaşar


Bugün Okan Bayulgen benim bütün planlarımı bozdu :) Geç uyandım ee bütün gece dizi izlersen böyle olur :) Kapıdan çıkmak için tam 4 saatim var.Kahvaltı yapmam ,evi toparlamam,belki çamaşır yıkamam gerek !!Belki biraz kitap okurumdu planım.Evde iş yaparken türk dizilerini açarım ordan gelen ses beni mutlu eder :)
Dizi izlediğim siteyi açınca Kral Çıplak eklenmiş.Hadi bir açıp bakayım dedim :) Açmaz olaydım :) Yaşar konuk aslında bu yazıyı yazarken bir yandan da izliyorum hala :)
Ne çok özlemişim Yaşar'ı ve ne çok bilirmişim.Bütün şarkılarına eşlik edebiliyorum.Bir de öyle bir gururlandım ki ilk albümü 1996 da çıkmış ben 11 yaşındaymışım.Birlikte büyüdük yani ! Yaşar'ın hayatına yoldaşlık etmişim.Şarkıları şimdi öğrenen yeni gençlikten üstün görüyorum kendimi :)
Hani annelerimizin şarkıları döner durur bizi de vurur ya !Ah ah onlar ilk çıktığı anı bilirler diye kıskanırdım artık kıskanmıyorum.Çünkü bu programla farkettim ki henüz 25 olsam bile bir çok şarkıcıya şahitlik etmişim :)

Kasetlerini aldığım,posterlerini duvarlara astığım,radyolardan istek istediğim ve anılarıma bekçilik eden şarkılarım varmış :)

Ahh Yaşar Ahh bak neler düşündürttün bana durduk yere :)

Kahvaltı,ev işi kaldı yarına :) Olsun varsın :)

Haydi hep beraber söylüyoruz

*Dünya durdukça esirinim yar ,yemelerden içmelerden kesilirim yaaar :)

Sanmıştım ki




Aşkı kim anlatabilir ki? Herkesin tanımı kendine ! Aşkı yaşayan iki tarafın tarifi bile tutmaz birbirini çoğu zaman.Herkesin aşktan anladığı kendine !

Ben aşkı kıskanılmak sanırdım,erkek dediğin karışmalı sana!Karışması demek dolaylı yoldan seni önemsiyorum demekti çünkü benim için.

Ben aşkı fedakarlık etmek sanırdım,erkek dediğin vazgeçmez ama birşeyden!Kadın dediğin vazgeçmeli herşeyden!

Ben aşkı affetmek sanırdım,erkek dediğin yanlış yapar ,kadın dediğin affeder!Hem böyle görmedik mi annelerimizden?

Ben aşkı değişmek sanırdım,erkek dediğin değiştirir seni !Gözlerine vurulmuştur,giyimine tutulmuştur ,ah bi de tatlı dilin mest etmiştir onu ama ya sonra?O gözde makyaj olmayacaktır bundan sonra ,o kıyafetler fazla açık değil mi? ah bi de o tutulası dilin !az bi sus kadın ya !

Ben aşkı hizmet etmek sanırdım.Anası -danası hizmet bekler !Müstakbel gelin bizim bulaşıklarımızı yeterince hızlı yıkayacak mı?Oğlunun gönlünü hoş tutmak yetmez bir de aileye beğendirmek lazım kendini (sanırdım )

Ben aşkı susmak sanırdım.Erkek dediğin konuşturmaz ! Kadın kısmı erkeklerle konuşmaz ,eski arkadaşlarla selamlaşmaz ,erkeğiyle yeni bir sayfa açar sanırdım !

Ben aşkı hep acı sanırdım!Acı vermeyen aşk aşk değildir sanırdım.Aşk bana hep kötü yönleriyle geldi! Ve tam hayata, aşka küstüğüm bir anda AŞK bana geldi.Bildiğin bütün tanımlar yalanmış!Onlar aşka varmak için verilen sınavmış.O yollardan geçmeseydim bu aşkın kıymetini anlamazdım!

Ve asıl AŞK bana öğretti ki  AŞK KENDİN OLMAKMIŞ!

Aşk sana hükmetmezmiş,değiştirmezmiş,olduğun gibi kabulmüşsün !

Bu tarzda yazı yazmak benim yaptığım bir şey değil :) şaşıranlara söylüyeyim bende şaşırmaktayım :)
Dün Yoshi ile gittiğimiz alışveriş merkezindeki kalpler ,güller hatırlattı bunları bana !

Ve bir kez daha Şükrettim beni Yoshi ile buluşturan kadere !

13 Ocak 2011 Perşembe

Taze Bittiler



Mutluyum hem de çok okuma listesi hedefimi 4 gün önce bitirdim :)

Elif Şafak -Siyah Süt  303 sayfa

Yani okumasam da olurmuş dediğim kitaplardan biri oldu.İçinde yaşadığı kimlik karmaşaları sıktı beni.Tek iyi yönü içinde bahsettiği yazarlar,kitaplar merak cezbedici not alınıp araştırılabilir.Bu okuduğum 2. Elif Şafak kitabı oldu 1 sevdim 1 sevmedim olunca bir şans daha vermek şart oldu.

Duygu Asena - Aslında Aşk da Yok - 190 sayfa

Duygu Asena kalemini özlemişim.Sanırım ben bu kitaba daha önce başlamışım ,yarısına kadar hatırlıyordum.Kitabın sonlarına doğru hamileliğe ,kimlik çatışmalarına döndü.Siyah süt ile beraber okuduğum için ikisinden de sıkıldım.Aynı şeyleri farklı cümlelerle anlatılıyordu.Zamanlamam çok kötü oldu yani :(

Listedeki kitapları bitirince dün Tolstoy İnsana Ne Kadar Toprak Lazım 'a başladım ama bir gecede bitti :) 117 sayfa

Tolstoy'u çok severim hayatımda yeri büyüktür.Ama çok sinir olduğum bir şey var aynı öyküleri başka başka isimlerle basıyorlar bende yanılıp alıyorum.Bu kitabı daha önce okumuştum ,Tolstoy'u sevdiğim için bir kere daha okudum zararı yok ama şu yayınevleri bir düzene koysalar ya !


2011 yılının 13 gününde 5 kitap bitirdim mutluyum,umarım bütün sene böyle devam ederim.Eski hızıma döndüm :)

Yeni kitaplara başladım bile bittikçe burada olacaklar :)

11 Ocak 2011 Salı

Japon Paralari -demir paralar


sol baştan -500 yen -100 yen-50 yen -10 yen -5 yen - 1 yen

500 yen -2000 yılından beri bu dizaynda kullanılıyor.1982 yılına kadar kağıt para olarak kullanılmış.1982 den 2000 e kadar da şimdiki dizayn ile aynı dizayn kullanılmış.2000 yılında sadece yapıldığı madde değişmiş.
Ve Japon demir paralarında benim en çok ilgimi çeken bilgi yazı olan kısım arka yüzü -desen olan kısmı ise ön yüzü olarak adlandırılıyormuş ve bunu bilmeyen Japonların da fazla olduğu düşünülüyor.

100 yen -1967 den beri kullanılıyor bu haliyle.Ön tarafı sakura ile resimlendirilmiş.

50 yen -1967 den beri kullanılıyor bu haliyle.Ön tarafı kiku çiçeği tam nasıl çevirilir bilemedim.(ferulagocum yardım eder herhalde :)  )

10 yen - 1959 yılından beri kullanılıyor bu haliyle.Ön tarafında (hala yazılmayı bekleyen )Byoudouin tapınağı bulunmakta. %95 bakırdan yapılıyormuş.

5 yen -1959 yılından beri kullanılıyor bu haliyle.Ön tarafında  pirinç,su,dişli çark resimlendirilmiş.Yani tarım,denizcilik ve sanayi resmedilmiş.Milli gelir anlamında sanırım.

1 yen -1955 yılından beri kullanılıyor bu haliyle -Ön tarafında fidan resmedilmiş. 1 yen  1 gram ağırlığında.
ve ilginç bir bilgi :) 1 yen yapımı 2 yene mal oluyormuş.


500 yen 9,5 lira yapıyor döviz .com dan aldığım satış kuru ile.

9 Ocak 2011 Pazar

Kiyomizu-dera


 Neredeyse bir sene olacak hala bitirmedim Kyoto gezimizi.Şimdi karşınızda Kiyomizu -dera Yoshi biraz rahatsız olduğu için bilgiler olmadan yazacağım.İnternette burada ve burada bakabilirsiniz.
 Giriş kapısından sonra böyle bir alan ile karşılaşıyorsunuz benim arka tarafımda ise alt fotodaki demirden terlik ve sütun var.
 Japonya'da eski zamanlarda yaşamış Benkei (savaşçı ve budizm hocası ) güçlü olması ile ünlenmiş bir kişi.Demirden terlikler 12 kilo.Bu terliklere dokunan erkeklerin aldatmayacağına inanılıyor.Bulunan 2 sütun ise Benkei 'in bastonları imiş.Küçük olan 1,76 cm 17 kilo ,büyük olan 2,6 metre 96 kilo ! Bu bastonları kaldırabilenlere şans getireceğine inanılıyor.Dolayısı ile Japon kızları sevgililerini terliklere dokundurtuyor ve kadın-erkek herkes bastonlarda şansını deniyor :)
 Ana binanın karşıdan görünümü !
 Kiyomizu dera 'yı ünlü yapan özelliklerinden biri koca tapınağın ağaçtan olmasına rağmen bir tane bile çivi kullanılmamış olması.
 Balkondan aşağıya bakan ben
 Baktığım manzara ise budur :)
Ana binanın fotoğrafının çekildiği ek bina yukarıdaki fotoğrafta.
Kiyomizu dera en etkileyici ve en turistik yerlerden biriydi Japonya'da.Sonbahar'da kırmızı yapraklı ağaçları ile de ünlü.Hatta bu mevsimde gece de açık oluyor tapınak fotoğraf çekmek isteyenler için. Balığın abisi bu sene gitti ondan alabilirsem fotoğrafları eklerim bir ara.
Vee son olarak genel fotoğraf ile bu yazı biter.

Darısı diğer bekleyen fotoğrafların başına :)

8 Ocak 2011 Cumartesi

Biz Gidiyoruz :)


Şubat ayında Filipinler Cebu'ya gidiyoruz :) Heyecan dorukta !!!

Bizi nasıl bir görüntü bekliyor bilemiyoruz.Fotoğraflar süper ama bizden birileri gittiyse duymak ,bilmek isterim.
Tavsiyelerinizi bekliyorum

7 Ocak 2011 Cuma

Yeni Yıl Kartı Etkinliği Payıma Düşenler






Sevgili Leylak Dalı'nın düzenlediği Yeni Yıl Kartı Etkinliğine iyi ki katılmışım.Sayesinde bilmediğim güzel bloglarla tanıştım.

Şimdiye kadar 13 kart geldi :) Teşekkür ederim herkese.Herkesin Yeni yılını bir kere daha buradan kutlarım!
Bana kartları ulaşanlar:
Nihan ,
Leylak Dalı ,
Bir adam bir kadın ,
Kelebekana ,
Elifinelizi,
Lale'nin bahçesi,
 Şuşu'nun öyküsü,
Defne Adası'ndan ,
 Sanat notları ,
Kara Kitap ,
Lezzetli Somunlar ,
Düşlerin rengi

Veee zarflardan çıkan 3 güzel ayraç ! Her biri ayrı ayrı önemli teşekkür ederim.

6 Ocak 2011 Perşembe

Aşk Köpekliktir -Ahmet Ümit



4 Ocak gecesi Aşk Köpekliktir'e başladım.Kısa kısa 10 öyküden oluşuyor.Dili akıcı bir oturuşta bitirdim.Hatta şöyle ki .Ben kitaba başladığımda Yoshi televizyon izliyordu.Sonra baktım yatmaya hazırlanıyor bende tam yeni öyküye başlamıştım dedim ben de geliyorum bu öykü biter bitmez.Okuyorum okuyorum öykü bitmiyor.Meğersem son öykü epey uzunmuş 83 sayfa! Yarısına kadar gelmişim,uykum da var.Yatağa gider 2 sayfa daha okur uyurum dedim.Yatağa gittim okuyorum ama bırakamıyorum bir de nedense son öyküde kulağımda Yaşar şarkıları çalmaya başladı.Dayanamadım tekrar oturma odasına döndüm,Yaşar'ın cdsini koydum veee kitabı bitirdim :) 04:10 da kitap bitti 4-5 saatte bitirdim yani :)
Ben en çok 'Kafi Delildir Aşk ve Aşk Köpekliktir'i' Sevdim.

Yazarı: Ahmet Ümit
186 sayfa
Ücret: Ben 2004 yılında 10,000,000 liraya almışım :) Sıfırları unutanlar için 10 milyona almışım :)
2004 ten beri bekleyen bu kitabı boşuna bekletmişim :(  Bir kitabı daha bitirmenin huzuru içerindeyim.

Okuma Listesi kalan kitap 2

Okuyanlar ne düşündü?
Okumamış olanlar okusun bence!!

5 Ocak 2011 Çarşamba

Yürekteki Ok











2011'in okunan ilk kitabı Yürekteki Ok oldu.Dünya yazarlarının şiirleri Türk yazarlar tarafından çevrilmiş.
91 sayfalık bir kitap.
Çok eski zamanlardan çevirilmiş şiirler de var yakın zamandan da var.Daha önce okumuş olduğum bir şiir olmadı.Hepsini ilk okuyuşumdu sanki bilinir şiirlerden kaçınmışlar bu açıdan güzel bir kitap.
Ama çok dokunmadı bana.Zaten şiir çok okuyan ,bilen biri değilim.Zaman zaman okudum tabii.

Seren'im teşekkür ederim tekrardan

Okuma Listesi kalan kitap sayısı 2 :)

Az önce Ahmet Ümit'i bitirdim onu hemen yazmak için bu postu aradan çıkarayım dedim :)




4 Ocak 2011 Salı

Japon Paraları

 Japon paraları karşınızda :) Genellikle kullanılan 3 kağıt para ,6 demir para bulunmakta.
Japon parasına YEN deniliyor. İşareti ise ¥
En büyük para  10,000 yen en küçük para 1 yen!
Döviz.com 'a göre 10,000 yen satış 191,999 lira yapıyor.
Japonya pahalı ülke ama gelire göre normal diyorlar ama pek inanmayın.Ailede 1 kişi çalışıyorsa dengeleri kurmak zor.Ama şu var Japonlar ayda bir kaç kere dışarıda yemek yiyebilir ,hatta senede en az 1 kere yurtdışına çıkabilir.Japon paralarının üzerinde hep farklı kişilerin resimleri var.

 10,000 yen'in üzerinde Yukiçi Fukuzawa bulunmakta.Samurai,öğretmen ve yazar.
Bu para,bu haliyle  2004 yılından beri kullanılmakta.Arka resimdeki ise (benim hala yazmadığım) Byoudouin tapınağının üzerindeki simgelerden biri bulunmakta.

 5,000 yen'in üzerinde ilk defa kadın resmi kullanılmış.Yazar İchiyou Higuchi bulunmakta.Bu dizayn da 2004 ten beri kullanılmakta.
Arka resimde zambak çiçeği bulunmakta.

 1,000 yen 2004 ten beri kullanılmakta bu dizayn.Hideyou Noguchi bulunmakta. Doktor
Arka resimde ise Fuji dağı bulunmakta.

Ve çok az bulunan  2,000 yen ve eski 1,000 yen

2,000 yen 2000 yılında özel çıkarılmış.Pek kullanışlı olmadığı için bir daha basılmamış.Çok nadir denk geliniyor.Hatta 3,5 yılda ben hiç denk gelmedim.Yoshi'den rica etmiştim bulursan getirir misin diye.O getirdi ve ben de kullanmıyorum.(eski para biriktiyorum bu para da onların yanında)
Ön kısmında Okinawa Shuri kalesinin ana giriş kapısı Shureimon bulunmakta.
Arka kısmında ise Genjimonogatari (genji hikayesi) Japonya'nın eski hikayesinin resimlendirilmiş hali ve sağ alt 
köşede yazarı Murasaki Shikibu 'nin resmi bulunmakta.

Eski 1,000 yen 1984 yılından 2007 yılına kadar kullanılmış.Ön kısmında yazar  Souseki Natsume bulunmakta.
Arka kısmında ise Japon turnası bulunmakta.

Demir paralar ise bir sonraki yazıya :)

Şimdi Japonya'da para kullanımı ile ilgili bilgiler.
Herkes ama herkes cüzdan kullanır.Hiç bir yerde bozuk para sıkıntısı yaşanmaz.Abla 2 liran varsa 5 vereyim muhabbeti olmaz.Bir de alışverişlerde küsuratlı tuttuğu zaman küsuratı da verilir.
yani diyelim 7,312 yen tuttu 10,000 yen + 312 yen verilir.3,000 geri alınır :)
Ben de alışverişlerde küsuratı verdiğim zaman kasiyerler genelde şaşırıyorlar bunu Japonlara özgü zannediyorlar.Avrupalılar ve Amerikalılar'ın aklı almıyormuş sanırım bu küsurat işini :)

Demir paralar gelecek sefer :)
Bol paralı bir 2011 dileyelim :)


NOT : paraların üzerindeki renkli kalemler seri numaralarını kapatmak için tarafımdan yapılmıştır.

2 Ocak 2011 Pazar

Postcrossing 2010 Yılı





Postcrossing'den daha önce bahsetmiştim.Beni çok çok mutlu eden bir site.Gittiğim yerlerden kart almak,postaneden pullar seçmek ,renkli kalemlerle kartları yazmak ve sonra yollamak beni çok mutlu eden bir şey.Bir de posta kutusunu kontrol etmek var ki :) Evden çıkmayacaksam posta kutusunu kontrole inerim bazen.Ama genelde inmiyorum Yoshi getirsin istiyorum :) Hem balık eve döndü sevinci + elinde kart olursa iki katı mutluluk :)
 Gelen kartları ve pulları yazdığım bloğum burası  Merak ediyorum sizlerden kimler üye oldu postcrossing'e ?