28 Şubat 2010 Pazar

Yeni Pabuçlar :)

Geçen haftalarda yaptığımız Nagoya çıkartması benim için bir anlamda özgür alışveriş günü oldu :) canım koca sen çok yaşa :) Aldığım herşey burada yer almayacak ama yeni cici converse ve Lee papuçlarımı görün istedim :)
Converse balığın seçimi :) Lee ortak karar :) Lee çok pratik .Japonya'da birçok yere girerken ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuz.Tapınak-kale -restoran -masaj salonu ve tabii ki eve girerken :)



İşte böyle yerlere giderken Lee 1 numaralı tercihim olacak giymesi ve çıkarması pratik :)
İşte böylee :)


24 Şubat 2010 Çarşamba

Pure smile -Hersheyler

Son zamanlarda Japon yüz maskeleri epey meşhur olmaya başladı.Bunu fırsat filan firmalar her daim yeni ürünler çıkarıyorlar.Pure smile markasıda yeni çıktı sanıyorum.18 çeşit maskesi var.Her paket 1 kağıt maske içeriyor.Hepsi tüm ciltler için uygun vitamin E -Collagen içeriyormuş.
Nemlendirir, Rahatlatır,huzur verir (dinlendirir ) 4 mevsim kullanılabilir yazıyor paketlerinde.
1-limon 2-kayısı 3- havuç 4- domates 5- gül 6- nar 7- çilek 8 - üzüm 9- yosun 10-herb 11- aloe
12-salatalık 13- yeşil çay 14- vitamin 15- arı sütü 16- patates 17-ginseng 18- inci

Ben 4 adet satın aldım

Domatesli,narlı, yeşil çay ve incilisini aldım.Şuanda yüzümde narlı olanı var :) nemlendirme süper ve gerildiğini hissediyorum.
Daha önce bahsettiğim maskelerinde nemlendirmesi süperdi.
--------------------------------------------------------------------------------------


Canım arkadaşım İnci (Hersheyler)yeniden çekilişle hediye dağıtıyor :) utanmadan bende katılıyorum :) şans bu belli mi olur :)
Hediyeler süperr :) kime giderse feci kıskanıcam :)
Sizde katılmak için tık tık tık
Bol şans dileklerini iletin bana lütfen :)

19 Şubat 2010 Cuma

Aşçı ile Evli Olmak

Ben Japonya'ya gelmeden önce yemek yapmayı bilmezdim.Hem gerek yoktu hem de mutfak hiç boş olmazdı-fırsat bulamazdım yani.Bulaşıktan bulaşığa girerdim.

Burda yalnız yaşamaya başlayınca iş başa düştü.Yemek blogları sağolsun baka baka öğrendim :) fena değilmişim yahu :)




Bizim evde haftanın çoğu günü Yoshi yapar yemekleri.Eski mesleği aşçılık -İtalyan-Fransız ve Japon mutfağı üzerine.Bel fıtığı dolayısı ile bırakmış mesleğini.Şimdi telefon şirketinde müdür. Yoshi'nin yaptığı işler ayrı bir post konusu.Çok karmaşık-klasik japonlar gibi değil.Burda meslek değiştirmek çok görünen bir olay değil.


Yoshi benim zevkimi bildiği için klasik Japon yemeklerini bana göre değiştiriyor.Yani ben Yoshi'nin yaptığı her yemeği yiyebiliyorum ama dışarıda aynı yemeği yiyemiyorum :(





En favori yemeğim domatesli spagetti,Çin pilavı mmm karnım acıktı.





Ben yemek yapmayı bilmediğim için çok alay konusu edilirdim çocukluğumdan beri.Kızım öğrensene kocan yemek ister diyenlere 'ben aşçıyla evlencem o yapcak yemekleri derdim.'Ben Yoshi'nin eski aşçı olduğunu nikahtan sonra öğrendim.Bin kere söyledim diye gerçek oldu belki de :)






Yemekleri yapması süper birşey hiiiç şikayetim yok.Lezzeti -tadı -tuzu -görüntüsü missss
Amma velakin
O yemek yaptıktan sonra mutfak çook batıyor :)








Artistik hareketlerle yaptığı için ve altında elemanları temizlediği için öyle alışmış.
Yani hem temiz hem dağınık çalışıyor.







Siz sosla spagettiyi nasıl karıştırırsınız? Benim kocam atıp atıp tutuyor :) Tutamadıkları tavanda ,halıda ,duvarda :)
Tutamadıkları derken saçtığını düşünmeyin -sıçrayan sos oluyor genelde :)











Onca temizlik zorunluluğuna rağmen hergün yerimmm ben yaa bu spagettiyi :)









Malzemeler
-spagetti
-doğranmış domates
-2 diş sarımsak
-mantar (tercihe bağlı)
-rendelenmiş kaşar peyniri (tercihe bağlı )
-zeytin yağı
----bu spagettinin içinde hiç bir özel malzeme yok -her nedense ben de sermoon da aynı lezzette yapamıyoruz.
İşte burada balığın el lezzeti devreye giriyor.
Yapılışı
Zeytinyağı ve ince ince dilimlenmiş sarımsakları azıcık çevirin tavada.
üzerine mantarı ekleyin.2- 3 dakika pişirdikten sonra domatesleri ekleyin.
Biraz su ilave edin.
Ve 5-10 dk pişirin
Sos hazır olunca kısık ateşte bekletin.

Spagettiyi ekleyin karıştırın - Üzerine peyniri ekleyin karıştırın.
Ve son olarak üzerine ince ince doğranmış taze soğan ekleyin
Mmmmmmmmmmmmmmmmmm
Acıktım ben yahu :)
Denerseniz ses verin :)
Afiyet olsun!









15 Şubat 2010 Pazartesi

I Just


I just called to say I love you
I just called to say how much I care
I just called to say I love you
And I mean it from the bottom of my heart
-Aishiteru yo!!!!!!!
Aşk gününüz aşkla geçsin!

6 Şubat 2010 Cumartesi

Kriz

Ana -Kız ilk kavgamız :) Kaş makası + cımbız ve ayna için yaptık savaşımızı.
Aynı anda bakımlı olasımız geldi :) Bakalım bu kız daha nelerime göz dikecek benim :)



Sizce kim kazandı ?

5 Şubat 2010 Cuma

Pamuk Tarlasında Japon

Ekim ayı tatilimizde Milet'e giderken bembeyaz tarlaları görünce bu ne? dedi.Annem ve ben önce bizimle dalga geçiyor sandık.Pamuk tarlası deyince çook şaşırdı.Onun için inanılmaz bir görüntü oldu sanırım.Ben Aydınlı olduğum için(aslında Söke'liyim Sökeliler Aydınlıyım demez :) ) Benim için kanıksanmış bir görüntüydü.
Hemen arabayı durdurup tarlaya gitti.İnceledi ,dokundu ,neler düşündü bilemem.Aslında aşağı yukarı tahmin edebiliyorum.Bende Japonya'da ilk defa birşey gördüğümde hayrete düşünce Yoshi çok eğleniyor.Onun için çok normal ve sıradan gelen birşey benim gözümde çook etkiliyici olabiliyor :) Hala kimonolara hayran hayran bakmam mesela :)



Bu aslında bizim ilişkimizin temeli.Yeni şeyler öğrenmek-öğreten ve öğrenen taraf için de sabır en büyük şart.Yani bence yabancı evliliklerde ilişkinin en temel şartı SABIR.Kötü şeylere sabretmek anlamında değil tabi ki.İlişkinin en başlarında biz çok zorlanırdık.Yoshi ve ben ilk iletişimimizi %100 ingilizce ile sağlıyorduk.Bazen yanlış anlaşılmalar yüzünden birbirimizi üzüyorduk.Çünkü ne onun ne de benim anadilim ingilizce değil.Ve ne yaparsak yapalım bazen hiç bir dil (anadilimizden başka) duygularımızı ifade etmemize yetmiyor.İşte o anlarda saatlerce aynı konuyu konuştuk.Şimdi dönüp gülüyoruz.Dediğim gibi sabır sayesinde aştık birçok şeyi.
Mesela biz o gün yarım saat Yoshi'nin pamuk tarlasını incelemesini bekledik :) bu da bir sabır.
Tabii ki ben Yoshi'yi ne kadar beklettiğimi söylemeyeceğim :)
Ben hayatıma yeniden başladığım için sanırım daha çok bekleten tarafım :)
Ne yapayım okumayı-yazmayı-yemeyi-konuşmayı hatta yürümeyi yeniden öğrendim.Ve hala öğreniyorum :)
Bu yüzden SABIR bize en çok lazım :) Sevgi varsa sabır zaten yanında geliyor.
Pamuk tarlasından nerelere :)


4 Şubat 2010 Perşembe

Uyuşuğuz

Kato ailesinin son hali budur.


Biz soğuk havanın bize verdiği yetkiye dayanarak uyuşuk olma halini seçtik.

Ben kendimi kitaplara vurdum.Alacakaranlık bitti.Yeniay 1 günde bitti :) Şimdi 3. kitabı bitirmek üzereyim.

İlk filmi seyrettim İĞRENÇ ,hayal kırıklığı-Neden kitabını okuduğum filmlerden zevk almıyorum ben yaaa :(

Karamel de bizden farklı değil nereyi bulsa oraya devriliyor :)

Biz evi saran bu halden mutluyuz :) Cumartesi bir panele gideceğim.Yabancıların Fukuroi şehrinde yaşamları nasıl ? adında birşey.

Haftada 1 gün Japonca kursuna gidiyorum 3 hafta önce başladı.Her pazar oraya gidiyorum.

Pazartesi-salı Nagoya'ya gitme ihtimalimiz vardı yattı sanırım.Kesinleşmedi henüz.

İşte böyle bir mod bizdeki.

Şimdi kitabıma geri dönüyorum :)