31 Ekim 2008 Cuma

Kakegawa Castle








Elimden geldiğince çok yer görmeye çalışıyorum.Ben oldum olası severim Antik şehirleri,eski yapıları,ah hele ki eski kitapları.Bu yüzden atlıyorum trene nereyi bulursam elimde makine anılar biriktiriyorum bilgisayarımda.Malum Japonya olunca kalesiydi,tapınağıydı bitmiyor.Görünüşte benzeseler bile hikayeleri ayrı ayrı.O içeride ki havayı teneffüs etmek süper bir duygu.Yaşanmışlık en sevdiğim duygu ve kelime.Yaşayamadan yaşamak ta var çünkü.
Kakegawa Kalesi yaklaşık 500 yıl önce Yoshitada Imagawa (zamanın kralı) tarafından inşa ettirilmiş.Yukarıda ki fotoğraf Saray.Şehrin tüm resmi evrak işleri bu bina da yapılıyormuş.Kral da zamanını burada geçiriyormuş.
En üst kattan bahçenin görünümü Ay-Yıldız dikkatinizi çekti mi?Bir anlamı var mı bilmiyorum ama gururlandım.

Bonzai için güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum.Kalenin bahçesinden.Bu kale ile ilgili anımı anlatayım.İlk kalenin bahçesine ulaştığımda etrafta kimseler yoktu.Şüphelendim acaba tatil günü falan mı diye.Derken bir amca (dedeye yakın ) gördüm.Gayet kibar bir Japonca ile tatil olup olmadıklarını ve bileti nerden alabileceğimi sordum.Amca beni ingilizce cevapladı ve nereli olduğumu sordu.Türküm deyince gözleri parladı(gerçekten).Ben 1 kere İstanbul'da bulundum dedi.Vakti zamanında Ümit adında mektup arkadaşım vardı onu ziyarete gitmiştim dedi.Çok mutlu oldum dedim ve kaleye doğru yol aldım.En üst katta yalnız başıma olmanın zevki ile manzarayı seyrederken amcayı kaleye doğru gelirken gördüm.




Benimle daha da konuşmak istediği çok belliydi.Kalenin içinde sürekli dönens tanıtım anonsları var.Anlaması çok zor.Amca en üst kata nefes nefese vardığında anlayabiliyor musun dedi.Bende hayır dedim.İngilizce tercüme etmeye başladı.Sayesinde tam anlamı ile bilgi edinmiştim.Bana sarayı da gezdirmeyi teklif etti.Hemen kabul ettim tabii ki.Kale ile saray arasında ki bahçede sohbete daldık.Konu aşka gelince benim balıktan bahsettim ve seneye evlenmeyi düşünüyoruz dediğimde gözleri doldu.Biz evlenemedik dedi.Anlamadım Ümit (bayanmiş) ilk mektup arkadaşı olarak başlamışlar sonra aşka dönüşmüş.Ailesiyle tanışmak amacı ile Türkiye'ye gitmiş.Ama Ümit'in babası olaya karşı çıkmış.Müslüman müslümanla evlenir demiş.Ve bitmiş.Ama amcanın içindeki aşk bitmemiş sanki daha.Bana bakışı,benimle ilgilenişi çok etkilendim.Diğer kale çalışanları da bu hikayeyi bildiklerinden olsa gerek herkesin ilk sözü.Onun ilk aşkı Türktü dediler.

Amca ne kadar ağırdan alsa da ziyaretimin sonuna geldiğimde tekrar gel lütfen dedi.Gideceğim on Türkiye'yi hatırlatacak küçücük bir hediye ile gitmek istiyorum.

Uzun oldu biraz,kelime hatalarım,cümle kuruşlarimda da hatalar var. Ama içimden geldiği gibi yazdım dönüp kontrol etmekte gelmiyor içimden.

Buraya kadar gelebildi iseniz teşekkür ederim....

Photos by Serrose

29 Ekim 2008 Çarşamba

Atkı Ördüm :)

Örgü örmeyi severim ama pek becerikli olduğum söylenemez.En severek ördüğüm örnek bu 'Sarhoş Bacağı' adı.Komşumuz öğretmişti.Örebildiğim düz,ters ve bu örnek .Daha nicelerinde gözüm var ama zamanla belki ha !!

Bu ipi çok severek aldım.Renklerine bayılıyorum.Ve yumuş yumuş oldu. 1 günde bitirdim.
İlk defa el işimi sergilemenin gururunu yaşıyorum blogumda :)

Örneği tarif edeyim umarım becerebilirim :)
Öncelikle tek sayı ile başlıyorsunuz.Ben 25 ile başladım.En baştaki ilmeği örmeden aldım hep (neden bilmiyorum annem öğretmişti)
sonra 1 tane arttırıp 1 tane kesiyoruz sonuç olarak hep 25 ilmeğimiz oluyor ya da başladığınız sayı kadar .
Şiş içe doğru örülünce ters oluyordu değil mi? Eğer dediğim doğru ise tersten örüyoruz hep
Oldu mu?

Gözümüz Aydın

Blogspot kapatıldı elim kolum dilim bağlandı.Hiçbirşey yapasım gelmedi.Yazmak gelmedi içimden.Neyse ki elele bu işi hallettik.Hepimizin ellerine sağlık.Benim Balık başımın etini yedi durdu.Yeni blog açtı ya kendine.Neden yasaklandı,ne oldu,açıldı mı,açılcak mı? Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.Şimdi verdim iyi haberi uçtu benim balık.
Bu boşlukta kitaplarım geldi.Teşekkürler KİTAPYURDU.Ve kartını kullanmama izin veren Ablam.Çooooook teşekkür ederim.





Aslında daha kocaman bir liste var almak istediğim.Şimdilik bunlarla idare edeceğim.Paris Ne İstediğimi Anlat Bana ve Veda'yı okumaya başladım bile.İkisi de sürükleyici.Şimdilik bu kadar benden.

Hepiniz Hoşgeldiniz Tekrar ve Balığa uğramayı unutmayın Lütfen Bugünlerde kaç yorum geldiğini sayıyor çocuk gibi :)

Şimdiden Sağolun :)

24 Ekim 2008 Cuma

Eski Japon Oyuncaklari

Mitsuke okulunun 2. katında sergilenen eski Japon oyunları ve oyuncakları.Bilyeler,kartlar ve kumastan yapılmış olan toplar.
Çocukları eğlendirmek amacıyla kumaştan küçük toplar dikmişler.Sirklerdeki cambazlar gibi 3lü 4 lü yapıyorlarmış.Yapabilen bir Japon nene bulursam videoyaya çekicem :)


Ve bizde de olan Oyatori.Ben hep bir noktada tıkanıyorum.Bizde hep 2 kişilik oynanırdı.İlk defa tek başına yapılışını gördüm.Bakın benim öğretmenim göz açıp kapayıncaya kadar başladığı şekle geri dönüyor.




Dünya iyisi yeni öğretmenim.Aslında benim öğretmenim değil kendisi ingilizce öğretmeni ama ben onu öğretmenim diye çağırıyorum.

23 Ekim 2008 Perşembe

Mitsuke Okulu

Hasta hasta boş durmadım.Yeni tanıştığım öğretmenimle kanka olduk.Beni şuanda hala ayakta kalan Japonya'nın en eski okuluna götürdü.Bugünlerde müze olarak kullanılıyor.Yapımına 1874 yılında başlanmış ve sonraki yılda eğitime başlanmış.Batı stilinde yapıl~mış.Fotoğrafta net görünmeyen zemini oluşturan taşlar Enshu Yokosuka Tapınağından alınmış.
Okul ilk açıldığı zaman fazla öğrenci olmamış.Çocukları da çalıştırdıkları için %40 katılım olmuş.
(ekonomik olması için kalem defter yerine yukarıda ki tahta ve tebeşirleri kullanmışlar uzun süre)


Okula başlama yaşı 6 imiş.Toplam eğitim 8 yıl imiş.4.yılın sonunda sınavı geçebilenler 2. eğitime devam edebiliyormuş.


Bu okul 1922 'ye kadar okul olarak kullanılmış.Bir süre stajyer öğretmenler için kullanılmış daha sonra ise kız dikiş lisesi olarak kullanılmış.
2. Dünya Savaşında askeri hastane olarak kullanılmış.Savaş bittikten sonra bir süre daha hastane olarak kullanılmaya devam etmiş.1954 yılında Iwata City Folk Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış.1992 yılında tekrar ilk ismine yani Mitsuke Okulu müzesine çevirilmiş.
İlk katında bir sınıf eskisi gibi muhafaza edilmekte fotoğraflarda görüldüğü üzere.
İkinci katta dünden bugüne eşyalar sergilenmekte.


(eski zaman öğrencileri )

3. ve 4. katta zamanın önemli insanlarına şehri gösterebilmek amacıyla inşa edilmiş.O zaman tüm şehir görülebiliyormuş ama şimdilerde imkansız :)

Çok sıkıcı olmamıştır umarım :)

İkinci katında resimleri diğer yazıda :)

photos by serrose

22 Ekim 2008 Çarşamba

Film mi?Kitap mı?

Okuduğum kitapların filmlerini de izlerim genelde.Benim hayalime uygun mu yoksa farklı görmek deneyimlemek isterim.Kitaptan uyarlanan her film başarılı değil bence.İşte ilk aklıma gelenler...
Bir Geyşa'nın anıları'nın ikisi de başarılı olmuş bence.Kitabı severek okumuştum ama filme bayıldım.Defalarca izledim.Kitap aslında Japonya'da geçiyor ama başrol oyuncusu Çin'li olduğu için Japonlar bu filme tepkililer ve izlemeyen çok var.Balıkta benim sayemde izledi :)Sonuç olarak ikisi de başarılı (bence)
Da Vinci Şifresi okumayan kaldı mı? Kitap soluksuz okudum ama film çok can sıkıcı.Fenalık geçirdim seyrederken beni çok baydı.Japonlarda aynı fikirde kitabı sevmişler ama film ı-hı olmamış.
İnci Küpeli Kız kitabını 3 saatte bitirmiştim sonra koşa koşa Dvd dükkanına gittim.Filmi aldım geçtim televizyonun karşısına ama o da ne çok sıkıcı sevmedim hiç.Colin Firth hayranı olduğum için sonuna kadar izledim.


İşte ikisi de başarılı bir iş daha.Kitabı da filmi de süper.Filmi iki kere seyrettim .ilki uçakta ikincisi evde.THY son çıkan filmleri vermesine bayılıyorum en az 12 saat uçtuğumuzdan rahatça vizyon filmlerini seyredebiliyoruz.
Aklıma gelen diğer kitaplar; Zülfü Livaneli -Mutluluk = 2side süperdi
Harry Potter =2side süper vallahi zevkle izliyorum :))))
Şimdilik bu kadar sizler ne düşünüyorsunuz?
Film mi ?kitap mı?

19 Ekim 2008 Pazar

Hediye Geldi

Hani benim balığımın dedesi ölmüştü ve biz törenine gitmiştik ya Osoushiki yazımda anlatmiştim.O yazımda bahsetmemişim ama biz törene girerken özel bir zarfın içinde aileye verilmek üzere Ad-Soyad ,adres ve (herkesin gönlünden kopan miktarda) para veriliyor.

Benim de bilmediğim şuymuş.O para aileye ulaştıktan sonra verdiğin paraya göre hediye yollanıyormuş.Ben ne çok ne az bir para koymuştum.Bana bu set hediye geldi.Teşekkür ettim kendime iyi ki o kadar vermişim diye.Kalem delisine başka hediye olur muydu :)))

18 Ekim 2008 Cumartesi

Dayanamadim Yarisma Erken Bitti

Bugün biraz daha iyiyim mesaj atan herkese teşekkür ederim.Hala kapı dışarı çıkmadığımdan canım sıkıldı bende yarışmayı bitirdim.1 bilenimiz var :)
Yukarıdaki kırmızı poşetli kalemlerden biri uzak biryere gidiyor :) Yukarıdaki fotoğraf tükenmez kalemlerim hepsi balıktan :) Oyyyy keçeli ve renkli kalemlerim :)
Basmalı kalemlerim :))))))
Renkli tükenmez kalemlerim :)

Ve kurşun kalemlerim tek tük tükenmezlerim ve markerlarım :)

Gelelim cevaplara :)

Craft woman = 80 dedi :)))
Nazo = 120 dedi :)))
İlkay = 120 dedi :)))
Çocukla Çocuk = 100 dedi :)))
Lale Abla = 120 dedi :)))
Zerrin =130 dedi :)))
Desertwind = 100 dedi :)))
ve
Fulya'cım 118 dedi

Sonuçlar
20+50+15+23+22= 130 kalemin varmış elimin altında.
Veeee kazanan Nermiş'in annesi Zerrin :)))))
Bana maille adresinizi yollayın kalem gelsin size olur mu?
Ve Nermiş ile aynı tacı kullanabilmek benim için onur olur.
Katılan herkese çok teşekkür ederim.
Ben çok heyecanlandım hadi sizler de yarışma yapın ya ben katılırım söz :)))))

17 Ekim 2008 Cuma

Çok Hastayım~Kalemler

Çok hastayım çok ateşim bilmem kaç buçuk,bademciklerim şiş,burnum akıyor,boynum ve başım ağrıyor.Grip oldum bir başıma buralarda.Bir de yeni 2 ayrı okula başladım.Japonca hızlı konuşma ve tekrar yazma pufff.
Yazamadım bir süredir Craft Womancım sitem etmese yazacağım da yoktu hani.Kolumu kaldırasım yok.
Fotoğrafı az önce sizler için çektim.Ben tam bir kırtasiyekoliğimdir.Hayatımın hiçbir anında yeterli kalemim,silgim,defterim olduğu hissi bende olmamıştır.Hep daha fazlasında gözüm.Etrafımda bilir bunu Türkiye'de 1000 küsür kalemim var ama yetmiyor bana hala.Yukarıda ki fotoğrafta şuanda elimin altında bulduğum kalemlerim.Şimdi size soruyorum yukarıda ki fotoğrafta kaç kalem vardır?
cevabı yorumlarda yazın lütfen doğru bilene veya doğru cevabı bilen olmazsa en yakın cevaba kalem hediye edicem :))))))))cidden

14 Ekim 2008 Salı

Kişilik testi isteyenler

Ablam yerine koyduğum aslen üst komşumuz olan ablacığımı da blogger yaptım :)

Pc ile ilgili süper bilgiler veriyor valla ağzım açık kalıyorum.
Son posttu kişilik testi bakın ben neymişim

İçe dönük, Hassas, Düşünceli
Diğer insanlara göre çevreden çok daha fazla etkilenmektesiniz.Yüzeysellikten nefret ediyorsunuz.Yüzeysel kısa anlamsız konuşmalar yerine yalnız kalmayı tercih edebiliyorsunuz.
Arkadaşlarınızla ilişkileriniz çok güçlü, bu size iç huzuru ve içsel uyum sağlıyor.
Uzun süre yalnız kalmak sizin için sorun teşkil etmiyor.Çok nadir olarak yalnızlıktan sıkılıyorsunuz.


içe dönük sayılmam ama tuttu çoğu :)

testi isteyenler buraya tık tık
:)))

13 Ekim 2008 Pazartesi

Matsuri~Bayram 3

Efendim 3 gün 3 gece süren bayram bitti vallahi bende bittim.Sevindiğim tek şey mahallemdeki herkesle tanıştım.Onlarla bir arada olmak yalnız olmadığımı bilmek bana çok iyi geldi.3 gecedir çok rahat uyuyorum.Yani eskiden telaşım olurdu bana birşey olsa kapısını çalacak kimsem yok derdim ama artık çok kimsem var şimdiden 3 davet aldım :) telefon numaraları alındı verildi.Çok mutluyum çok.Israr üzerine bayramın her anına dahil oldum hatta balığın izni olduğundan 1 gününe o da dahil oldu.Herkes pek bir beğendi balığımı.İçim rahatladı Japonun Japonu onaylaması beni rahatlattı.Bu bayram şehrin genelinde 5 mahallede kutlandı.Yukarıda görünen araca Yatai diyorlar ve her mahallenin kendi Yatai var.Ve el yapımı oymalarla hazırlandığından epey pahalılar~mış.Bayramın son günü sabah 8 de Shintoizm tapınağına (Jinja) gittik.4 yatai ile birlikte konvoy halinde yol aldık.Yukarıda ki fotoğraftaki soldaki Yatai bizim :) (ayy sahiplendim bile )
ve bu ikisi de diğer mahallelerin :) her mahallenin kendi içecek ve yiyecekleri vardı.Sabah 8 de başladılar içmeye ben daha gözümü açamazken onlar 3 . biralarını içiyorlardı.Herşey ücretsizdi.Dondurma bile :) ama kimse cebine orasına burasına sokmadı.İçebildiklerini içtiler.
bu bizim yatai ımızın ön görünümü
Öndeki bu ipte bağıra çağıra yol aldık :)
Arka tarafı yatai ımızın :) 2 flütmü ne denir bilemiyeceğim ve taiko (vurmalı çalgı) davul ayrıca içinde de davullar vardı.3 gün boyunca aynı parçayı çaldıklarından hala kulağımda çalıyor :)
Ve burası Jinja burada dualar edildi.Ve sonra isteyen herkes bahçeye oturdu çünkü dua bitince Mochi (pirinçten yapılan bir yiyecek)atılacaktı.Yukarıda balkonda duranlar attılar üzerimize bir sonraki postta videosu olacak :)
Herkes poşet poşet toplarken ben acemilikten ve utangaçlıktan ve ne olduğunu bilmediğimden 8 tane yakalayabildim :) dua sonrası herkes kendi mahallesine geri döndü.

Balığımın notuna göre benim mahallem baya bi zenginmiş.Bu grubun kendine ait bir binası var.Oranın bahçesinde eğlence devam ediyordu.Sonra birden bu 34 kiloluk tın balığı geldi.Tahminen 750 ytl civarında .Balık uzmanlarca kesildikten sonra
Çiğ çiğ yediler buna da Sashimi deniliyor zaten.No panic ben yemedim :s
Ve yukarıda ki foto sabah Jinja ya gelmeyen yatai.Onlar budist oldukları için sabahki törene her yıl katılmıyorlarmış.
Gene bağıra çağıra bir elde içki yollara düştük meğersem 3 yatai'ın buluşma yerine gidiliyormuş.Resimdeki gibi 3 yatai park edildi ev yaklaşık 25 dakika bağırıldı çağırıldı :)
Ben onlara uzaktan bakarken bir anda beni birisi ortaya attı ve ben onların ortasında buldum kendimi çook utandım çok.Tek yabancı bendim ve herkes bana bakıyordu.Beni 10 dakika kadar bırakmadılar.Çok eğlendim ama bir o kadar da utandım.Bu toplanma 1 saat kadar sürdü ve dağıldık.Tekrar binaya döndük ve onlar içmeye devam ederlerken ben evin yolunu tuttum.
3 günün sonunda bana kalan

*ağrıyan bacaklar
*ağrıyan bir baş
*içinde hala davul çalan kulaklar
*yalnızlık hissinin yerine güvende olduğumu hissetmek
*ve uyurken bile suratımda kalan kocaman bir gülümseme

Dini dili ırkı olmadığına inanıyorum bayramların ve bayramları çoookk seviyorum :)


photos by serrose


Alışverişşşşşş

Efendim yoğun istek üzerine 2 haftalık tatilde aldığım ıvır ve zıvırlarım.1.fotoğraftakiler 5 renk bodyim.Herhangi bir durumda üzerine bir hırka ile benim cankurtaranım olmaya hazırlar,yumuşacıklar 3 rengini giydim bile :)) Alttaki sarı ise son günlerdeki üniformam hep üzerimde :) beni hamile gibi göstersede ben çok seviyorum :) kareli ise pijamalarım aynısından Sermoon'uma da aldım onun ki kırmızı :) Rimmel marka rujum ve dudak kalemim.İlk dudak kalemim dudakta yok gibi (büyüyorum galiba ) zaten öyle Seren Serengil gibi hallere düşürmem kendimi 5ton koyu dudak kalemi kastım :) ve yıllardır aradığım ruj budur varla yok arası bir renk mmmm sürüşü kolay B-A-Y-I-L-D-I-M numarası 005 kaleminse 018 ilgilenenlere... Ve beyaz ve ten rengi farım Türkiye'de bırakmışım kendiminkini ....
Hırka sever benim yeni gözdem krem rengi hırkam ve çiçekli böcüklü kırmızılı çantam :) bunu balıkla beğenmiştik benim burda pahalıydı ablamın orda %50 indirime girmiş :)kaçmadıııı
Yeşil renkli hırkam ve acil şık olma durumlarında beni kurtarsın diye parlak merserizemsi bluzum ve sıyah askılı bodyim ...
hehehe eğlence başlıyor ablamın orda bir dükkan keşfettik herşey uygun fiyatlı ve eğlenceli :) ve bir köşede Lucky Bag keşfettik kese kağıdının içine ürünlerden koymuşlar ne çıkacağını bilmeden 2 şer paker aldık.Açarken çok keyifliydi piyango gibi :) Askılar o paketten sermoona da çıktı aynısından :) Bunlar da aynı dükkandan ama Lucky bag olmayanlar.Makyaj fırcası seti 2 tane aldım (niyeyse) Ipod için hoparlör (nasıl yazılıyor bu ya :() vee okulda kullanmak için şekilli kesen 5 uçlu makas ayy çok eğlencelii :)
Ve Lucky Bagin devamı=Turuncu banyo için tabure ama ben mutfakta yüksek raflara ulaşmak için kullanıyorum.Kırmızı tel dergiler için ama benim tepsilerim işgal etmekte :) çilekli tatli çatal-kaşık setim :) kalpli hesap makinem kahverengi baharatlığım aslında Sermoona çıkmıştı ama tarafımdan el konuldu :) soldaki pembe banyo yastığı ayyy pek rahat :) soldaki pembiş kalpli kalp yastık :)
Ve Ikea ablamın evine çok yakın yeni açıldı kaçar mıydı kaçmadı.Oradan almak istediğim çok şey var seneye inşallah.kataloğum ara ara iç geçirmek için alamadıklarımın üzerine soğuk su içmek için renkli plastik bardaklarım :) ve tahta çatal kaşık setim 2 tane aldım.Renk değiştirince sevmiyorum kullanmayı :) ve amerikan servislerim.Bazı misafirlerime Winnie li servislerimi kullandırmaya çekiniyorum.Gene renkli ama daha akıllı uslular :)

Veee kurabiye cafe açmayı dileyen benim önce kurabiye yapmasını öğrenmesi gerek değil mi :) bu yüzden kurabiye tarif kitabı ölçü kaplari ve hassas tartı :)) 2 haftalık saçma sapan alışveriş serüvenim burada sone erdi:) vakit ayırıp okuyan herkese teşekkürlerimi sunarım .
photos by serrose

10 Ekim 2008 Cuma

Matsuri~Bayram 2

Denedim ama beceremedim 2 videoyu bir posta konduramadım :(

Efendim biz sokak sokak dolanırken bir evin önünde durduk.Meğersem o evin bebeği bu yılın doğan ilk bebeğiymiş 15 dakika kadar kapılarının önünde kutlama yapıldı.Ev süperdi 4 kuşak birden yaşıyor.Baba-oğul-torun-torun bebeği (yılın ilk bebeği )

bu arada diğer videoda 52. saniye görüntülere giren benim.Komşumla tanışıyorum çok tatlı bir japon :)

eeee daha ne anlatayım yaw daha 2 gün var .Neler öğrencem daha bakalım :)

Matsuri~Bayram


Valla uykusuz bir günün üzerine eve dönünce bayram yerinde buldum kendimi.3 Gece sürecek bir bayram bu .(yuppiii)

Efendim benim evimin etrafı tarlalarla çevrili.Çok yakınım pirinç ve yeşil çay tarlaları ile çevrilmiş durumda.Bu bayramın amacı Hasat Bayramı olarak çevirebilirim sanırım.Yılın ilk hasatını alışlarını kutlamak için gelenekselleştirilmiş bir gün.Herkes sarhoş ya da çakırkeyif elime tutuşturulan alkollü kokteyle hayır diyemedim :)

Sizler için videoya aldık.Çalgılar eşliğinde bütün mahalleyi yürüdük :) Balıkta yanımdaydı yürüyüş yapmış olduk.Yarın ve sonraki gece de devam.

8 Ekim 2008 Çarşamba

Ben Geldim

Oralardaydım buralara geri döndüm.Ablamla 2 hafta geçirdikten sonra normal hayata adapte olmam çok zor olacak ama elimden geleni yapıcam.
Herkese uğradım ,şimdi bavullarımı açma zamanı birsürü alışveriş yaptım gene :)
görüşürüz