30 Eylül 2008 Salı

Buruk Bayram

Ne cok soz var dilimin ucunda ama yazamiyorum.
Soylersem once kendim sonra ailem uzulecek hasreti kabullenmek kolay ama okumak ,birbirimizin duygularini bilmek daha cok uzuyor sanki.(mutsuzum,oldum ,bittim gibi bir mana algilamayin bayram dolayisi ile biraz daha hassasim sanirim)

Bu 3. bayramim ailemden uzakta hala buruk ama biraz alismis gibiyim.Ve ilk defa burada ablamla bir bayram yasayacagiz.

Herkese ev baklavasi tadinda bayramlar diliyorum.Gurbetteyseniz biz gibi oyalanacak birseyler bulun yok eger yanibasindaysa sevdikleriniz ictenlikle sarilin ,opun kiymetini bilin.

Iyi bayramlar herkese .........

24 Eylül 2008 Çarşamba

Ryugashi-do Mağarası

Hani Sermoon'um gelmişti ya onunla hem beraber vakit geçirelim hem de gezelim görelim programı yaptık.Tabii ki balığın katkılarıyla :) Çok erken olmayan bir vakitte düştük yollara. Hepimiz Türkiye'den aldığımız Mavi'nin İstanbul tişörtlerimizi giydik. Pek bi havalı olduk yaw :)))) Eskiden yanardağ olan bu yer zamanla suyun etkisi ile bizim Antalya Damlataş Mağarası benzeri bir Mağaraya dönüşmüş.Adı Ryugashi-do ingilizce bilgi burada
Mağaranın dışındaki çok bakımlı bahçeler ve ağaçlar.Bonzai ağacına güzel bir örnek sanırım.
Mağaranın girişi sağdaki Dragona(ejderha) dikkat.
Dağdaki tabelalarda Ryugashi-do yazıyor~muş :)
Mağaradaki yakalayabildikleri yarasalari girişteki bir kafeste sergiliyorlar ve besliyorlar.
Mağaranın haritası o mor hattı yürüdük.1981 yılında Nagoya üniversitesi profesörü araştırmış burada mağara böyle bir kaynak olabilir diye.Üniversite ödenek çıkarmamış.Profesör kendi başına gelip bir süre kazı yapmış birşeyler ortaya çıkınca başlamışlar1983 yılının Ekim ayında halka açılmış.
Ya gerçekten çok etkileyici bir manzara hani yaşamak lazım.Antalya'daki Damlataş Mağarasına da gitmiştik( sağolasın annem ) orası da süperdi.
Mağaranın içinde temsili çalışanlar.Ben hayatta çalışamazdım.
Yani ben susayım artık fotolar konuşsun :)


yengeçe benzettikleri taş mı dicem?
biraz da ürkütücü yani korkutucu değil de hani insanın içi bir hoş oluyor :)
Arkadaş canlısı kayalar :) çok güzel gerçekten 2 kişi oturuyor gibi değil mi?

Ve Japonya'nın en büyük yanardağı Fuji' nin minyatürü hem de doğal yapımı :)

Şimdilik bu kadar bu akşam yolcuyum.Sermoon 'a ziyareti iadeye gidiyorum 2 hafta oralarda olucam :) aksatabilirim blogu hepinize sevgiler :)
Bash bash


fotoğraflar aittir = capon balığım ve serrose :)

22 Eylül 2008 Pazartesi

Mahatma Gandhi`nin duasi

Tanrım!
Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için
ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için
ve yalan söylememek için bana yardım et.
Eğer bana para verirsen mutluluğumu alma
ve eğer bana güçler verirsen muhakeme yeteneğimi çıkarma.
Eğer başarı verirsen alçak gönüllüğü çıkarma.
Eğer bana alçak gönüllüğü verirsen saygınlığımı çıkarma.
Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et.
Benim düşüncelerime katılmıyor diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak,
onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme.
Kendimi sever gibi diğerlerini de sevmeyi
ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi de yargılamayı öğret bana.
Başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme.
Ne de başarısız olursam olayım, umutsuzluğa düşmeme izin verme.
Daha ziyade, başarısızlığı başarının öncesindeki bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla.
Hoşgörünün, güçlerin en büyüğü olduğunu
ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünüşü olduğunu öğret bana.
Eğer paradan yoksun bırakırsan, bana umudu bırak.
Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan,
başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana .
Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan, inancın lütfunu bana bırak.
Eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücünü ver bana .
Ve eğer insanlar bana zarar verirse, affetme ve merhamet gücünü ver bana.
Tanrım! Eğer ben seni unutursam sen beni unutma."

Mahatma Gandhi


Hayatini anlatan bir kitap okumustum cok etkilenmistim.Ve bu duasi hayatin ozeti gibime gelir hep.
Hepimizin dualari kabul olur insallah.

Fotografi yatak odamdan cektim sabaha karsi 5 siralariydi.Kameram yeteri kadar guzel yansitamamis ama bir kere daha inandim Allah`a ve onun mukemmel bir gucle dunyayi yarattigina.

Serrose

21 Eylül 2008 Pazar

Sermoonla ilk günümüz


Başlıyorum Sermoonlu gunlerı anlatmaya :) Japonya'da şehirlerarası en çok tercih edilen ulaşım aracı trendir.(sanıyorum) Shinkansen (hızlı tren bizim ülkede faciaya yol açanından) fiyatları biraz pahalı ama zamanı epey kısaltıyor.Yukarıda ki resimde Sermoon once Shinkansen sonra ise

bizim ülkede de olan tıngır mıngır trenine binip geldi.Ben ve balık istasyonda kalbimiz pırr pırrr.Ablamı en son buraya gelirken uçağın içinde görmüştüm yani 2 ay önce.Gurbette gurbetlik bizimki :(
Eve varır varmaz büyük bir görgüsüzlükle :)))) hediyelerimi açmaya başladım.Yukarıda görünenler ablamın yakın arkadaşı Aki-chan'dan.Çay almış bana Happy Birthday ve gül çayı.Happy birthday çayının içinde Türk çayı,Sri lanka,chili çaylarının karışımı var.Gül çayı ise güllü yeşil çay.
Yukarıda görünenler ise benim matrak eniştemin hediyeleri :) Balıkla işbirliği yapmışlar :)

Soldaki beyaz olan lamba.Küveti doldurup içine koyucam ve romantik romantik duşumu alıcam.Buraya gelince öğrendim Japonlar'da küveti doldurup oturmak çok normal.Yani küvetleri hep dolu.Bu yüzden inanılmaz derecede fazla çeşit var küvet için.Bomba şeklindeki kumbaram çok gürültülü :) İstersem oyun olarak ta kullanabilirim.Ayarları var 1-3 gün şeklinde 3 günde bir para atmazsam patlıyo :) Dur onu da videoya çekeyim :) Veeee balığın işbirliği olan arabam ve sahte ehliyetim.Bu ara ehliyet ve arabaya taktım.Enişte balığı arayınca Serrose ne istiyor bu ara en çok diye balıkta deyivermiş ehliyetle araba diye.EEE kavuştum artık :)
Akşam yemeğimiz balığın son icadı.Yemek uydurmakta üstüne yok :) Hamsi-havuç ve adını bilmediğimiz bir ot :)


Tavuk ızgara altında ise patlıcan,patates var.Aaaa söylemeden geçemeyeceğim.Bizim Türkiye'deki evde balık ve et bir arada asla yenmez.Ya balıktır ya et yani ama burda öyle değil.Tavuk,balık ve et beraber yiyorlar.Önceleri çok yadırgadım ama alıştım artık. İlk gün böyle sona erdi sabahın 3'üne kadar yemek masasında hasret giderdik.Sohbet ettik,oyunlar oynadık ,fotoğraflar çektik ve en çok ta güldük :)







photos by serrose :)))

20 Eylül 2008 Cumartesi

18 Eylül 2008 Perşembe

Tayfun Geliyor,Sermoon Gidiyor




3 gece 4 gün süren özlem giderme tatilimiz bitti :( Sermoon`um şu sıra Shinkansen'de geri dönmekte.Bana yine hasret ,bana yine özlem var devamını unuttum sözlerin :)


Çok eğlendik.Damlataş mağarasına benzeyen bir mağaraya gittik.O da bahseder sanırım.Benim doğumgünümü geçte olsa kutladık.Eli kolu hediye dolu geldi canım ablam.Eniştem matrak hediyeler almış bana bir sonraki sefere fotolarla gelecek :)

Bugün tayfun geliyor hava çok kapalı ve yağmurlu.Ve çok şiddetli rüzgar var.Korkuyorum benim ilk tayfunum :(.Depremlere bir derece alıştım da bu hava korkuttu beni .


Şimdilik bu kadar ayrıntılar daha sonra.


ü,ğ,ö,ç,ş,ı 'ım geri geldi yaşasın capon balığım :)


fotoğraf serrose'ye ait :)

Kawanchu-sai ~Dere kenari Bayrami~川人祭 2

Hani dere kenari bayraminda fotografi olan nene vardi ya iste onun videosu :)

Bakmak isteyenler buyrun . :)

Sobelendim :)

Ilk kez basima geliyor cok heyecanliyim :) Suan Sermoon yani ablacim mutfagimda yemek yapiyor bana.Ayy ne bicim ev sahibiyim ben ya geleni mutfaga sokuyorum :).Bulasiklar benim ama o kadar da fena degilim.
Heyecan yaptim ilk defa sobelendim :) Sevgili Nazo`cum taaaa Amerika`lardan sobelemis beni.Konu su İlk defa kim tarafından kandırıldığımı hatirlamami istemis.Aslinda pek unutmadim :) Ben kendimi bildim bileli kitap hastasi bir cocuktum.Yani bir kitap icin yapamiyacagim sey atamayacagim takla yoktur.Vaktiyle Izmir fuarinda sahneye cikip sarki bile soyledim kitap icin :)(Fuar zamani bir etkinlikti)
Gelelim kandirilma anima;Ilkokul 1. siniftim o zamanlar.Okula gelen her kitapcidan kitap alirdim.Annem odemekten bikardi. 3 cocuk ustelik kardesim zihinsel engelli o zamanlar onun tanisi ve tedavisi icin cok para harcaniyordu.Mutlu yayinlarindan tatil kitabi var cok istiyorum hatta ruyalarima falan giriyor.(kitabin kapagi hala gozumde) disciye gittik annemle.Ben disciden cook korkarim ve buldugum her delikten kacarim.Discinin bacak arasindaki bosluktan kacmisligim ,klinigin icinde maaile kosmuslugumuz bile var :).Gene boyle bir kacis aninda annem bana dedi ki eger uslu uslu oturursan o kitabi sana alicam.Ben kitap ugruna gik bile cikarmadan oturdum.Aciya katlandim.Ama kitap gelmedi :(
Hala vururum annemin yuzune :) annem bikti duymaktan ben bikmadim soylemekten.Dur bi annemi ariyayim meshur oldu kandirman beni diye :))) cok alingandir benim annem :)

Bende sermoon`u ,Lale ablayi , Salincakta iki kisi ve Vamos Bien`i sobeliyorum :)

14 Eylül 2008 Pazar

Kawanchu-sai ~Dere kenari Bayrami~川人祭

Bu pazar gunumuzu de turkcesi biraz garip olan bir etkinlikte gecirdik.Yukarida brosuru olan bayrama gittik.
Dere kenarinda yapilan etkinlikler genelde cocuklara yonelikti bu yuzden aileler cogunluktaydi.150 tane baligi derenin icinde ayirdiklari bir bolume birakmislar.Aileleri grup grup ayirdilar ve herkese 5 dakika verdiler.
Bu sure icinde balik yakalamaya calistilar.Her cocugun (aile bireylerine degil) 1 balik hakki vardi.Kimse har gur cikarmadi fazladan bir balik zulaya atmaya calismadi.
Zamani bitince tutamamis olan cocuklar aglamalari ile yeri gogu inletmedi.Bu yuzden seviyorum Japonlarin cocuk egitimini.Yoktan ,hayirdan anliyorlar.Aglayarak birseyler elde etmeye calisan cocuk yok denecek kadar az.
Yakaladiklari baliklari gonulluler temizliyor ve bir arka sirada mangala yatiriyorlar.
Gonulluler bu isi o kadar guzel yuruttulerki imrendim.Cocuklarin kendi emegini yemeleri gorulmeye degerdi.
Acik alan tiyatrocusu nene.Cok yasli ama benden enerjik masallah :) Tekerleme tarzinda sarkilar soyledi.Eslik etmeyenlere takildi :)
Bu da gonullulerden birinin kizi ben sevmeye calistikca agladi.Azick tombik ama cok tatli.Ben seviyorum Japon bebeklerini :)
Ve son olarak derede yapilan sal yarislari.Aslinda yaris hirsli degilde komik gecti.Amac dusmeden parkuru gecmekti.Gecenlere hediyeler verildi.Bir suru yeni insanlarla tanistim.Tek Turk ben oldugum icin baya bir meshur oldum :) Eve doner donmez paylasayim istedim :)

Photos by Capon Baligim :)






Tesadufun Boylesi

Bir onceki postta Udon anlattim ya size.Ertesi gunu bize yakin bir sehire gittik balikla.Sokaklarda kaybolduk (bilerek)Saga don sola don dumduz git.Bir o karar verdi bir ben :) Tesadufen bir buyuk bina bulduk.Sadece restorantlar var.Cin restoranlari,Kore restoranlar ve ee Udon restorani :) Hemen daldik iceri.Biz yemegimizi yerken calisanlardanbiri camekanli bir alana gecti.Megersem bu Udoncu Japonyada cok meshurmus.
Vakti zamaninda bir Budist Cin`e gidip oradan getirmis Udon`u.Japonya`nin kuzeyinde bir sehrin unu meshurmus ve oradan baslamis dagilmaya.O sehirde yasayanlar hergun udon yiyorlarmis.(sanirim bende ordanim :))
Ve boylelikle hayatimda ilk kez el yapimi udon yemis oldum.Cok taze ve lezzetli .
Fotograf cekmeme de izin verdiler.Benim yeni mekan bulundu :)
O kucucuk hamurdan 3 dakikada bu buyukluge nasil geldi sok oldum.Hamuru sert hamurmus.
Bir guzel katladi ve kesme makinesi ile ritmli bir sekilde tikkidi tikkidi kesti .
Sonra da bu demeti kosa kosa gidip sicak suya atti.MMMMMMmmm olsa da yesek
Restoranin dis gorunumu :)
Udon postunun ertesi gunune denk gelmesi cok komik geldi bana.Umarim SIKMAM sizi iki kere udon muhabbetiyle :)


photos by serrose :)

11 Eylül 2008 Perşembe

Udon

Bugun Capon Baligim geldi bana yemegi ona yaptirdim.(benim balik eski ahci Italyan-Fransiz-Japon mutfagi )Ipler elimde no panic :) Tek severek yedigim Japon yemegi (simdilik) Udon.Suyun icinde spagetti misali :) Pek cok cesidi var yani istediginiz bircok sebzeyi ilave edebilirsiniz icine ama ben en sadesini sadece taze soganlisini seviyorum hatta bayiliyorum !!!!!!! Malzemelerimiz birinci fotografta udonlari gordugunuz.5 kisilik paketlerde dondurulmus halde satiliyor marketlerde.Yukaridaki uc sise soldan saga Susam yagi-soya sosu-yemekler icin sake (alkolu ucuyormus yemekte alkol tadi kalmiyor soyanin etkisini kirmak icinmis)
Yukarida gorunense balik bulyon toz halinde.2 tencere kullanicaz birinde sos yapicaz birinde udonu haslicaz.Udon haslanirken yandaki tencereye su koyuyoruz,uzerine goz karari (oyle yapti ) soya sosu,susam yagi ve sakeden ilave ediyoruz,bulyonu ekliyoruz ve kaynatiyoruz.
Kaynayinca sosla udonu bulusturuyoruz :) uzerine ince ince kiyilmis taze sogan ve susam ilave ediyoruz.

Sonra da cubuklarimizda hopurdete hopurdetee afiyetle yiyoruz.
Ayy asil benim baligin bir domates soslu spagettisi var ki hergun yapsa yerim yani neyse o da baska zamana artik :)

8 Eylül 2008 Pazartesi

Kasuisai

Ve son temple iste harita burdan basliyoruz :)
Ve olmazsa olmaz basamaklar :)))
Kasuisai Tapinagi en bakimli olaniydi sanirim.Ayni zamanda otel gibi kullanilabiliyor
bir bolumu.Calisanlar Buda onlarla yemek yiyebiliyor dua edilebiliyor~mus.Budizmde de bazi yasaklar var~mis.Alkol ve sarimsak bildigim simdilik yasakmis Bonzai tarzi yetistirilen agac
Bu tapinakta hersey buyuktu.Bereket tapinagimi acaba??
Tapinak koruyuculari yukaridaki sol taraftaki
yukaridaki ise sag taraftaki koruyucu
cok buyuk kurek.Ve koruyucularin burunlari da cok buyuktu :)
Dua etme yeri
Ve tapinagin karsisinda hand made dondurma kacar mi???? kacmadi en buyuk boyunu yedim tabi ki :)) Frambuazli,passion fruitsli,incirli ve italyan cikolatali yedim :)))



Fotograflar by Capon baligim :)))